CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, İzmir ve çevresinde meydana gelecek depremlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek, gerekli tedbirleri almak amacıyla Meclis araştırmasını açılmasını istedi

CHP’li Çelebi: İstanbul depremi kadar İzmir’in de konuşulması gerekir

BİRGÜN İZMİR

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, İzmir’in depreme hazır olmadığını belirterek Meclis araştırması açılmasını istedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Çelebi, Dünya’nın en aktif fay hatlarının Ege’de olduğunu söyledi. 1999-2018 yılları arasında 193 tane 5 ve üzeri deprem olduğunu ve bunların yüzde 24’ü Ege Bölgesi’nde, bunların yüzde 69’unun ise yerleşim yerlerinde olduğunu belirtti.

İstanbul depremi kadar İzmir’in de konuşulması gerektiğini söyleyen Çelebi, “İstanbul’da deprem üretme potansiyeli olan tek bir fay hattı bulunmaktadır; Kuzey Anadolu Fay Hattı. İzmir’de ise 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattı bulunmaktadır. Bunlar güncel, aktif, diri fay denilen deprem üreten faylardır. İzmir’in kıyıyla bağlantılı güncel alüvyonlar üzerinde kurulan hemen hemen bütün ilçeleri risk altındadır. Özellikle bu ilçeler; Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen’dir. Kentte deprem açısından en riskli yerleşim yerleri Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir gibi deniz kenarı düz alanlar, en güvenli yerleşim yerleri ise dağlık kesimler olarak öne çıkmaktadır” diye konuştu.

CAN KAYBI 30 BİNİ BULABİLİR

1999 yılında hazırlanan İzmir deprem master planının revize edilmesi gerektiğin vurgulayan Çelebi, “İzmir'deki 670 bin binadan 70 bininin, 7 ve üzerindeki bir depremde yıkılacağı veya ağır hasar alacağı can kaybının ise 30 bini bulabileceği öngörülmektedir. Yapılan araştırmalarda İzmir'deki 313 bin binanın kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gerekmektedir. 313 bin binada 1 milyon 650 bin konut ve işyeri yer almaktadır” dedi.

Binaların risk derecelerinin belirlenerek kentsel dönüşümün çalışmalarının hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ve can kaybının bu sayede yarı yarıya azaltılacağını söyleyen Çelebi, “Deprem risk haritalarının çok ayrıntılı bir biçimde ortaya çıkarılması gerekmektedir. Depreme yönelik en büyük sıkıntılardan bir tanesi de etkin bir kamu denetimi olmamasıdır. Yapı denetiminde zeminle ilgili kontrol ve denetimi yapacak bir mühendislik biriminin tanımlanmaması Türkiye’nin en büyük deprem ayıplarından biridir. 2009 yılında yapılan Radius İzmir Deprem Master Planı ile 2012 Ulusal Deprem Strateji Eylem Planı çalışmaları sırasında İzmir'in yapı stokunun çıkarılması kararı alınmıştır. Bu kararın altında bakanlık imzası bulunmasına rağmen 2017 yılına kadar çıkarılması gereken yapı stoğu çalışması yapılmamıştır. Fay hatlarının haritalamalarının yapılması, imar planlarına işlenmesi gerekmektedir. İzmir’de bu 13 bölgede aktif fayların imar planlarına işlenmesi, gerekirse acele kamulaştırmaların yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.