CHP'li Çeviköz: AKP'nin Libya politikası, yeni Osmanlıcı dış politikanın bir boyutudur

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz, CHP olarak Libya'da huzur ve istikrar istediklerini belirterek, iktidarın politikalarını eleştirdi.

Çeviköz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili konuları değerlendirdi.

"Libya konusunda CHP olarak isteğimiz, Trablus'taki hükümet ve Tobruk'taki Temsilciler Meclisi arasındaki savaşın barışçıl yöntemlerle sona ermesi ve Libya'nın bir an önce huzur ve istikrara kavuşmasıdır" diyen Çeviköz, bunun hem Afrika kıtası hem Doğu Akdeniz'in güvenliği için elzem olduğunu söyledi.

Libya'daki krize taraf bütün ülkelerin BMGK'nin silah ambargosu kararları başta olmak üzeri bütün kararlarına uyması gerektiğini belirten Çeviköz, "AKP'nin Libya politikası, yeni Osmanlıcı dış politikanın bir boyutudur. AKP Suriye'de yaşananlardan ders almamıştır" ifadesini kullandı.

"BÖLGEYE TÜRK LİRASI SOKULMASI AÇIKLANMAYA MUHTAÇ BİR ÇELİŞKİ"

"Suriye'nin kuzeyinde TSK'nin ve Türkiye destekli silahlı grupların hakim oldukları bölgelerde Türk Lirası kullanılmaya başlandığını" söyleyen Çeviköz, "Astana sürecinde Suriye'nin toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı vurgusu yapılmasına rağmen sürecin bir parçası olan Türkiye'nin Suriye'de asker bulundurması, kontrol ettiği bölgelerde belediye hizmetleri sağlaması, idari mülkiye amirleri görevlendirmesi, yerel meclislerdeki görevlilerin maaşlarını ödemesi ve bölgeye Türk Lirası sokmasının açıklanmaya muhtaç bir çelişki" olduğunu ifade etti.

Çeviköz, ayrıca 1 Temmuz 2020 tarihinde Türkiye, Rusya ve İran üçlü zirvesinde liderlerin Suriye Arap Cumhuriyeti'ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasa dışı şekilde el konulmasına ve transfer edilmesine yönelik itirazlarını beyan ettiğini belirterek, bu itiraza CHP olarak katıldıklarını, zirvenin katılımcılarının da itirazlarına samimiyetle sahip çıkmalarını beklediklerini ifade etti.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER

Çeviköz, 1 Temmuz-31 Aralık 2020 arasındaki süreçte Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını Almanya'nın yürüteceğine işaret ederek, AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme kaydedileceğinin beklendiğini dile getirdi.

Ünal Çeviköz, ancak bu beklentinin Merkel'in yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının üstesinden gelmeye ağırlık verileceğinin açıklanmasının ardından son bulduğunu söyledi.

İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ile Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nden çıkılmasına yönelik tartışmaların kadına yönelik şiddete karşı çıkan herkesi umutsuzluğa düşürdüğünü vurgulayan Çeviköz, anlaşmadan çekilmeyi doğru bulmadığını kaydetti.