Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’in “Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz” açıklamasına tepki gösteren CHP’li Girgin, “Emeğe cimri, sermayeye cömert bir bütçe hazırlanmış. Bakan başka ülkede yaşıyor sanırım” dedi.

CHP’li Girgin’den Çalışma Bakanı’na asgari ücret tepkisi: Bakan başka ülkede yaşıyor sanırım

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Süleyman Girgin; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz” açıklamasına, “Bakan başka ülkede yaşıyor sanırım… Emeğe cimri, sermayeye cömert bir bütçe hazırlanmış. Bir ton kömür 3 bin 200 lira oldu. Bir asgari ücret, bir ton kömür bile etmiyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP Muğla Milletvekili ve önceki dönem Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sürerken açıklamalarda bulundu.

Türk-İş’in ekim ayında 4 kişilik bir aile için açlık sınırını 3 bin 93 TL, yoksulluk sınırını 10 bin 75 TL olarak açıklaması ve TBMM'de sunum yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, “Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz” açıklaması karşısında Süleyman Girgin, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bakan başka ülkede yaşıyor sanırım. Sendikalaşmanın öneminden de bahsetti, kendisine sordum, ‘bu ülkede sendikalaştığı için işten atılan işçileri görmüyor musunuz?’ TÜİK yüzde 19 enflasyon açıklamış ama çarşıya pazara çıktığınızda ayçiçeğinden makarnaya yüzde 70 artmış. TÜİK yetkilileri gelsin pazarda, manavda dolaşsın, enflasyonu öğrensin. Hazırlanan bütçe emeğe cimri, sermayeye cömert bir bütçe hazırlanmış. Çalışma hayatı tel tel dökülüyor. Sendikalaştığı için işten atılan işçiler; EYT’liler, hakları gasp edildi, gasp edilen haklarını istiyorlar, 8 buçuk milyon geniş tanımlı işsiz var, üniversite mezunları alanları dışında iş arıyor, asgari ücretliler geçinemiyor. Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte bir hesap yapmıştı, ‘bu zalim yönetim size bir çay ve simidi dahi çok görüyor’ demişti. Kapıdan aldım; üç lira simit, iki buçuk lira çay. 5 kişilik bir aileden yapmıştı Sayın Cumhurbaşkanı, 2 bin 475 lira üç öğün sadece simit ve çay tutuyor, geriye 350 lira kalıyor. Asgari ücretli bu 350 lirayla elektrik faturası mı su faturası mı yakacak parası mı çocuklarının okul masrafını mı kapsayacak. Bir ton kömür 3 bin 200 lira oldu. Bir asgari ücret, bir ton kömür bile etmiyor.”

'ÖNCELİKLİ OLARAK ALIM GÜCÜNÜ RAHATLATMALARI LAZIM'

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en hassas olduğu hususlardan birisinin, "vatandaşların enflasyona ezdirilmemesi" olduğunu söyleyerek; "İlgili bakanlıklarımızla güçlü bir iş birliği içinde çalışıyoruz” ifadeleri ve gelecek yıl için belirlenecek asgari ücretin oranı hakkında Süleyman Girgin, şu yorumu yaptı:

“Asgari ücretli çalışan 8 milyon 400 bin işçi var ve asgari ücret ortalama ücret oldu. ‘Ekonomisi kötü’ denilen Yunanistan’da asgari ücret alan işçi sayısı toplam çalışanın yüzde 4’ü dolayında ama bizde yüzde 57’si. 15 milyon 500 bin işçi var bunun yarıdan fazlası asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretteki verginin tamamen kaldırılması lazım, 750 lirayı tamamen oradan çıkaracaksınız. Genel Başkan’ımız ‘taşeron yasası getirin, emekli ikramiye verin’ dedi, sonra yapıldı. Siz 128 milyar doları yandaşlarınıza peşkeş çekmezseniz, hazine garantili anlaşmalarla sadece kur farkından bile 44 milyar lira 2022’ye para ayırmazsanız, bu parayı asgari ücretliye, emekliye, kepenk kapatan esnafa ayırırsanız bu sıkıntıların hiçbiri yaşanmaz. Maalesef istediği kadar asgari ücreti artırsınlar, öncelikli olarak alım gücünü rahatlatmaları lazım. Kaşıkla verip kepçeyle aldıkları zaman hiçbir anlamı yok. Piyasadaki gerçek enflasyon yüzde 47 dolayında, en az o kadar zam yapılmalı, vergi dışında bırakılmalı ve zam yağmuruna tutulmayacak bir ekonomik düzen kurulmalı.”

'3600 SEÇİM VAADİNDEN ÖTEYE GEÇEMİYOR'

Milyonlarca çalışana hem maaş artışı hem emeklilikte avantaj sağlanan 3600 ek göstergenin yıllardır verilmemesi ve bir kez daha bugün Bakan Bilgin’in “Çalışmaları başladı, sendikalarla ortak çalışma yürüteceğiz” sözleri ile ilgili olarak da Süleyman Girgin, “Şu ana kadar baktıklarımıza göre seçim vaadinden öteye geçmiyor iyi niyetli iseniz devlette devamlılık esastır. Söz de vermişseniz, niye sözünüzü yerine getirmiyorsunuz? Niye seçim öncesi operasyon olarak değerlendiriyorsunuz? Demek ki iyi niyet yok. Olsa yaparlardı. Yapsınlar, destekleriz” dedi.

Bakanlık bütçesine göre iki yıl içinde çocuk işçi sayısının 29 bine çıkacağının tahmin edilmesi, ancak Bakan Bilgin’in konu hakkında “Proje yürütüyoruz” demesi ile ilgili olarak Girgin, “Çocuklarımızın yüzde 16’sı çalışıyor. Sanayi sitelerini dolaşıyorum, çırak yok, Suriyeli çalışıyor, özellikle büyük kentlerde çocuk işçiliği çok yaygın. Bunun mutlaka önlenmesi lazım. Yasalarımıza göre 16 yaşın altının çalışması yasak. Bu ülkede sadece işçiler sömürülmüyor, çocuk işçiler de sömürülüyor” diye konuştu.

'FABRİKALARI SATTILAR, ÜRETİM YOK, İŞSİZLİĞİ NASIL AZALTACAKSINIZ?'

Girgin, istihdam sorunu için de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu iktidar gerçekten işsizliği azaltmaya çalışıyor mu? İşsizler veya çalışanların önüne ilk konulan şey şu, ‘bu ücrete çalışacaksan çalış çalışmayacaksan dışarıda işsizler bekliyor.’ İktidarın işsizliği önlemede çok radikal kararlar alacağına inanmıyorum. Çünkü cumhuriyet değerlerine layık ne kadar fabrika varsa sattılar, üretim anlamında hiçbir şey yok. İşsizliği nasıl azaltacaksınız? Yüzde 32’de kayıt dışı çalışma var. Bu biraz iktidarın samimiyetsizliğini ortaya koyuyor. Kısa çalışma ödeneğini kestiler işsizlik sigortası fonunu sermaye için kurdular.”

Girgin, 2022 bütçesi için de şunları söyledi:

“2022 bütçesi AKP iktidarının veda bütçesidir, haramzade bütçesidir, faiz bütçesidir, vergi ve zam bütçesidir. 240 milyar lira faiz ödeyeceğiz, her ay 20 milyar demek bu. Bu nasıl karşılanacak? Yeni vergi eklenecek veya vergiler yükseltilecek. 278 milyar lira da bütçe açığı öngörülmüş. Bu açık nereden karşılanacak? Demek ki yoksulluk artacak, zamlar artacak, kepenk kapanmalar çoğalacak. Diğer taraftan hazine garantili yerler için sadece 2021’de 20 milyar lira olan döviz kuru farkı bile 40 milyara yükselecek. Bunları da vatandaş ödeyecek. ‘Müjde açıkladık’ diyorlar ya, vereceği tek müjde hemen seçim. Küçük ortak da ‘sahaya çıkacağım’ diye açıklama yapmış. Çok seviniriz. Asgari ücretin halini görün. Biz her yeri dolaşıyoruz ama bir AK Partili vekili görmüyoruz. Dolaşsınlar, vatandaşın halini görsünler. Seviniriz. Belki biraz yaptıkları yapmışın farkına varırlar.”

ANKA