CHP'li Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın yeni yıl zamlarına ilişkin ‘fekarlık yaptık’ çıkışına tepki gösterdi. Özel, " Milletin sırtına binmişler, har yiyip harman savuruyorlar, ‘fedakarlık yaptım’ diyor. Bu vatandaşla dalga geçmektir" dedi.

CHP'li Özel'den Erdoğan'ın 'fedakarlık yaptık' sözlerine yanıt

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yıl zamlarına ilişkin "Yılbaşından itibaren doğalgazda, elektrikte fiyat artışı mümkün olabilecek en alt seviyede yapıldı; devlet bu konuda fedakarlığı sürdürüyor" ifadelerine tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Yapmış olduğu bir miktar zam da içine oturmuş, ‘fedakarlık yaptım’ diyor. Fedakarlığı tir tir titreyen vatandaş yapıyor” dedi.

Özel, şunları söyledi:

“Başka ne diyor? Zammın tamamını yansıtsan faturalar zaten ödenemez halde. Yapmış olduğu bir miktar zam da içine oturmuş, ‘fedakarlık yaptım’ diyor. Fedakarlığı tir tir titreyen vatandaş yapıyor. Ben bir elektrik faturası gördüm. Ahmet Necdet Sezer, oğlunun nişanının yaptığı gün ‘bu benim masrafım’ diye köşkün elektrik faturasını ödemişti. Hep beraber ekmek elden su gölden yaşıyorsunuz. Milletin sırtına binmişler, har yiyip harman savuruyorlar, ‘fedakarlık yaptım’ diyor. Bu vatandaşla dalga geçmektir. Dolar 14-15-16-18 liraya gitti. Her gece benzini pahalattılar. Dolar 13 liraya indi, hop kararname çıktı. ‘Farkı vergi olarak alacağım.’ Bu nasıl fedakarlık?”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirmesini ve 20 Aralık'ta döviz işlemlerinde manipülasyon yapanların ortaya çıkarılmasını istedi.

Özel, artan kur farkının bir gecede düşmesi ve dolar alıp satanların araştırılması için çağrı yaparak, “Aydınlatalım o gece olanları. Var mı ‘hodri meydan’ diyecek bir babayiğit. Bunlar neden korkuyorlar” diye konuştu.

Özel, şunları söyledi:

“AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik çevrelere güven vermeyen açıklamalarını sürdürüyor. Daha dün rakamlarla anlatmaya çalışmıştık. Daha düne kadar yeni ürünün tuttuğunu herkesin dolardan TL’ye geçiş yaptığını söylüyordu. Yeni üründen dolayı dolarını bozdurup da TL’ye geçen yok. Bu şu demek. Yeni ürün maksadı eğer dolarizasyonu azaltmak ise hiçbir aşama kaydetmemiştir. 15 liralık doların üzerine benzin dökerek 18 lira yapmıştı. Bugün dolar 14 sınırında kimsenin kur korumalı mevduata çevirdiği yok. 20 Aralık günü olan mevduatla bugünkü arasında hemen hemen fark yok. Dövize güvenen TL’ye güvenmeyen TL’ye dönmüyor. ‘Şapkadan mucize yarattık’ yalanının çöküşüdür. Artık bu yalanın çöktüğünü Recep Tayyip Erdoğan da kabul etti. ‘Hala döviz mevduat oranları yüksek.’ Şimdi gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın karnesine. Eğri oturup doğru konuşalım. Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bu kadar güvensiz hissettirmemişti.

'TÜRK LİRASINA GÜVENMEYENE DOLAR GÜVENCESİ'

Sürekli faizleri düşürüyordun, dolar fırlıyordu. ‘Bana güvenmediğiniz için yönettiğim ülkenin parasına da güvenmiyorsunuz. TL’yi tercih edin, farkı hazineden vereceğiz.’ Bu şu demek. Türk lirası itibarlı para değil. Esas itibarlı para dolar. Türk lirasına güvenmeyene dolar güvencesi. ‘Siz doları referans alın biz aradaki farkı bir şekilde karşılarız.’ Bu en büyük güvensizlik hareketidir. Diğer yandan ‘aç gözlülük yapanlara hareket alanı bırakmamakta kararlıymış, ülkemize zarar verenleri affetmeyecekmişiz.’ Bunları biz söylesek, üst düzey bürokrasiden hesap soracağız anlaşılır. Tamamen kendi yaptıkları hataları söylüyor. Bir şey daha anlaşabilir. O da manipülatifler anlaşabilir. Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçir. Nerede senin damadının, bakanlarının, ekonomini üst düzey yönetiminin hareketleri ortaya çıkar. O zaman takke düşer kel görünür. Eğer cesaretiniz var, biz araştırma önergesi getirdik, reddettiniz. Getirelim önümüzdeki hafta. 21 Aralık, en uzun, en karanlık gece. Bir aydınlatalım o gece olanları. Var mı ‘hodri meydan’ diyecek bir babayiğit. Ey Recep Tayyip Erdoğan, dik dur eğilme bu millet seninle! Gel araştıralım. Biz çiğ yemedik, karnımız ağrımıyor. O CHP zihniyeti diyor ki ‘gelin araştıralım.’ Bunlar neden korkuyorlar.

TÜİK BAŞKANI’NIN AÇIKLAMALARI

TÜİK Başkanı, eleştirilere karşı hamaset yapmış durmuş. Sen rakam söyle. Neden söyleyemiyor? Yalan söylediği ortaya çıkacak. Kardeşim; sivri biberi, patlıcanı değil de pinpon topunu katmışın hesaba. Ondan kapattı kapıları. Düşük enflasyonla talimatı veren Saray ve onun memuru TÜİK Başkanı yetim hakkı yemiştir, kul hakkı yemiştir. ‘Rakamım doğru’ diyorsan. ENAK, enflasyonu yüzde 88 olarak hesaplamışlar. Arada dağlar var. Bu kadar büyük fark, büyük suiistimalleri ortaya koyuyor. Buradan AKP’ye TÜİK Başkanı’na sesleniyorum. Gelin Meclis’te Genel Sekreterlik salonu var. Bütün televizyonların canlı yayınlanacağı şekilde TÜİK ve Enflasyon Araştırma Grubu’ndan araştırma görevlerimizi davet edelim. Eğer TÜİK haklı çıkarsa, hiçbir tartışma yok. Ama kimse ‘geçen yıldan bu yıla yüzde 30 zamlandı’ demiyor. Yemek yiyorsunuz, geçen seneki fiyatın yüzde 60-70 üzeri. Dürüm, çiğ köftenin fiyatını sorun. Geçen yıl 5 buçuk lira şimdi 10 lira. Nasıl yüzde 30? Cesaretleri varsa bir karşı karşıya getirelim. Devletin ödediği bütün maaşlarda yüzde 50 alacaklıyız.

EBUBEKİR ŞAHİN’E TEPKİ: SARAY ATANMIŞI

Başka bir Saray atanmışı Ebubekir Şahin, dün FOX’un haber sunuşunu ‘ana muhalefet lideri gibi davranıyor ve inceleme başlatılmıştır’ diyor. Bunu 20 Ocak 2022 tarihinde ve gecenin bir yarısında söylüyor. Şimdi bir ülkede televizyonlar yayın yapar, o yayını vatandaşlar izler, beğeniyorsa kalır, beğenmiyorsa geçer. Genel yayıncılık kurallar dışında bir şey yoksa, karar elinde kumanda olanındır. RTÜK Başkanı’nın içeriğe müdahale hakkı yoktur. Bütün televizyonlarda durum aynı. A Haber’in Kemal Bey hakkında söylediğinden daha sert değil. Eğer diyorsanız ki ‘yandaş kanallar son derece sakin dil kullanıyor ama diğer kanallar daha sert kullanıyorlar’ ise ben bir şey söylemeyeceğim. Toplam 71 ceza. Bu tarafa ceza yok. 71’e 0. RTÜK Başkanı kendi karnesine baksın. Sarayın giyotini olunur da bu kadar mı olur? Biraz utanma olur. Uyarı olur, ceza olur. Bu gerçekten Türkiye’nin geldiği tablodur.

‘BOĞAZİÇİ’NDEKİ DİRENİŞ SÜRECEK’

Boğaziçi Üniversite kayyım rektör Naci İnci, sessiz protesto eden dekanları görevden aldı. Kendisine dikensiz gül bahçesi yaratacak. İstemiyorlar. Öğrenciler, mezunlar, akademisyenler istemiyor. Ama kendisi; dekanları görevden alıyor, öğrencileri tutuklattı, öğrencilerin yıllardır girmek için dirsek çürüttüğü üniversiteyi çökertmeye çalışıyor. Bu kayyıma da bu kayyıma destek verenlerin hesabını teker teker soracağız. Boğaziçi’ndeki direniş sürecek. Boğaziçi’ne bunu yapanların hesap verdiği dönem gelecek.

18 milyon öğrenci ekran başında kaldılar. Bu yanlıştı. Evveliyatla okullar kapandı. Bir buçuk yıl kapalı kaldı. ‘Sen evde kal doğrusu bu’ dediler eski bakan zamanında. Bu bakan, bakan yardımcısı olduğu halde; o dönemi kötüledi. Bir buçuk yıl ağustos böceği gibi hiçbir iş yapmamışlar. Sınıflar aynı ya da daha kötü eğitim öğretime başladı. Bizim edindiğimiz bilgiler 22 öğretmenin yaşamını yitirdiği yönünde. Tabip odaları kendi mensuplarını yapıyorlar. 22 öğretmenin ismini yazamadın mı? Bugün okuyayım burada. İnsan eğitim sırasında hayatını kaybeden öğretmenin ismini internet sitesine yazar.”

ANKA-AA