TBMM Genel Kurulunda 2021 yılı bütçe görüşmelerinde CHP adına konuşan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, iktidara gelmeleri halinde yapacakları çalışmaları anlattı. Böke, "Kamu zararı yaratan, haksız kazanç ortaya çıkartan, hukuksuzca yapılan projeleri kamulaştıracağız" dedi.

CHP'li Selin Sayek Böke: Hukuksuzca yapılan projeleri kamulaştıracağız

CHP Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, TBMM Genel Kurulunda 2021 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde CHP Grubu adına yaptığı konuşmada, ekonomi politikasına yönelik eleştirilerde bulundu, iktidara gelmeleri halinde yapacakları çalışmaları anlattı.

83 milyonun gözü kulağının Meclis'te olduğunu, bütçenin virgülünün değişeceğini düşünmediğini ancak "Bütçeden bunca yaşadığım soruna bir çare çıkar mı?" umuduyla baktığını belirten Böke, bütçelerin, halkın yaşadığı her şeyi belirleyen temel metinler olduğunu, iktidarların ne olduklarını ortaya koyduğunu söyledi.

"UÇMUYORUZ, YUVARLANIYORUZ"

Böke, halkın yaşadığı sorunlara bütçelerin çare olabilmesi için önce o bütçeyi yapanların, halkın yaşadığı gerçekleri anlaması gerektiğini dile getirerek, bu bütçede halkın yaşadığı sorunlara çare yer almadığını belirtti.

Böke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü saraydan halkın yaşadığı gerçekler gözükmüyor. Sarayın söyledikleri başka, halkın yaşadığı gerçekler bambaşka. Mesela, saraya göre uçuyoruz, oysa 2014'ten beri, fiilen bu başkanlık rejimine Türkiye'yi hapsettiğinizden beri fakirleştik. 2014'te kişi başına milli gelir 12 bin 158 dolardı, bugün 8 bin 455 dolar ve düşüyor. Uçmuyoruz, yuvarlanıyoruz, hep birlikte fakirleşiyoruz. Saraya göre ülkede işsizlik yok, size göre 4 milyon yurttaş işsiz ama zaten o da önemli değil. Oysa ki gerçek veriye baktığınızda 10 milyonu aşkın işsiz var. Saraya göre işsizlik yok, iş beğenmeyen gençler var. Her 3 gençten biri işsiz, o gençlerin yüzde 64'ü sadece yol masrafını karşılayabileceği, sadece ona yemek verecek bir işe razı. Saraya göre şahlanıyoruz. Bırakın şahlanmayı, var olan işler kayboluyor ülkede. Son bir yılda 733 bin istihdam yok olmuş. Nereye şahlanıyoruz? Saraya göre ülkede yoksulluk, açlık yok, dert edecek bir şey de yok. Oysa TÜİK verilerine göre bile 22 milyon yurttaşımız ciddi maddi yoksunluk yaşıyor. Saraya göre hayat pahalılığı da yok zaten. Saraya göre pandemi de kontrol altında, orada da bir sıkıntı yok; kapanmaya da gerek yok, destek vermeye zaten hiç gerek yok. Saraya göre ne esnafın ne emekçinin ne öğrencinin ne sağlıkçının herhangi bir desteğe ihtiyacı da yok. Her şey, herkes için çok rahat, saraydan öyle gözüküyor."

"HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL, SARAYIN BÜTÇESİ"

Selin Sayek Böke, KOBİ'lerin bankalara borcunun 865 milyar lira, tüketicilerin bankalara borcunun 830 milyar lira olduğunu ifade ederek, bu yıl "destek" diye verilen borçların yüzde 40 arttığını ifade etti. Böke, "Günde 39 liraya, günde 33 liraya mahkum ettiğiniz insanlar nasıl ödeyecekler bunları?" diye sordu.

Sarayın söyledikleri ile halkın yaşadıkları arasında sadece ekonomi açısından uçurum olmadığını vurgulayan Böke, "Saraya göre demokrasi var, ilerisi var hatta. Oysa halk iradesiyle seçilmiş onlarca belediyeye kayyum atandı. Milyonlarca seçmenin oyunu alan bir partiye 'itlaf edilecek haşere' denildi. Milyonlarca seçmenin oyunu almış bir partiye, Sayın Genel Başkanımıza tehditler savruldu. Çetelere hukuk sessiz kaldı, o tehditler görmezden gelindi hatta kimi zaman da desteklendi. Enis Berberoğlu'na oy veren milyonların seçme hakkı gasbedilmiş vaziyette. Tutuklu siyasetçiler, Osman Kavala, günlerdir değil, yıllardır tutsaklar, adalet bekliyorlar" diye konuştu.

Böke, "sarayın gerçekleriyle halkın gerçekleri uyuşmayınca, bütçenin de halkın bütçesi değil, sarayın bütçesi" olduğunu belirterek, "Bu bütçe bir saray bütçesidir; talanın, torpilin bütçesidir, kayırmanın, toplumu bölüp parçalamanın bütçesidir. Halkla birlikte halkın bütçesini ilk seçimden sonra biz yapacağız. O bütçe, bu yaşıyor olduğumuz ağır yıkımı yaratan bu düzeni değiştirecek" ifadelerini kullandı.

"HER 4 KİŞİDEN 3'Ü BORÇLU"

Fiilen başkanlık rejimine geçildiği günden bugüne kadar ortalama kişi başına 3 bin 723 dolar daha fakir olunduğunu belirten Böke, iktidarın, ekonomide hangi sorun olursa aklına sadece "Borç verelim" politikasının geldiğini kaydetti.

Hayat pahalılığına son vermek, elektrik faturalarını düşürmek, mercimeğin fiyatını yenebilir kılmak, her sofraya et koyabilmek için bu düzeni değiştireceklerini belirten Böke, bu düzenin değişmesi gerektiğini çünkü her 4 kişiden 3'ünün borçlu olduğunu vurguladı.

Böke, "denetimsiz paralel bir hazine" olarak nitelediği Türkiye Varlık Fonunun kurulduğunu anımsatarak, Türkiye'de hiçbir şeyin paraleline izin vermeyeceklerini söyledi.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ 5'TEN BÜYÜKTÜR"

Bu düzeni değiştirecek bütçeyi bugünden yapmanın mümkün olduğunu, ülkenin bunu yapacak kaynağının bulunduğunu dile getiren Böke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ulaştırma Bakanı komisyonda 19 Kasım'da 'Güncellenmiş ve kur farkından artan tutar nedeniyle 2020'de kamu-özel iş birliği projelerine 83 milyar 700 milyon lira ödedik' diyor. 83 milyar 700 milyon lira güncellenivermiş, kur farkından ayarlanıvermiş, hop, rantçı 5'li çetenin cebine gidivermiş. Biz o parayı, halkın olan o parayı halkın yapacağız. Bu paranın sadece bir kısmıyla bugün ne yapabilirdik biliyor musunuz? 1 milyon 900 bin esnafa, 4 ay boyunca her ay 3 bin 500 lira karşılıksız destek verebilirdik, toplam 26 milyar lira tutardı. Bu paranın bir kısmıyla ücretsiz izne mahkum ettiğiniz 2 milyon emekçiye 4 ay boyunca 3 bin 500 lira gelir desteği verebilirdik; 28 milyar lira tutardı. Kime verdiniz parayı? 5 tane şirkete verdiniz. Bu, açık bir siyasi tercihtir. Bizim de tercihimiz ne? Sadece bu iki kalemde 4 milyon aileye 4 ay boyunca 3 bin 500 lira destek verilebilirdi, 4 milyon aile. Elektriği kesilen hanelere 2 bin 500 lira verirdik. Bu sene mezun olmuş, yeni iş aramaya koyulmuş gençlerin her birine hayata atılma desteği verirdik, 5 bin lira. 5'li çeteye aktarmak yerine sadece bu tarif ettiklerimle 5 kişi değil, 5 milyon aileye bu devlet destek verebilirdi. Kalan parayla sağlık emekçileri için Kovid'i meslek hastalığı sayardık, aşı alırdık, kendimiz üretmek için Ar-Ge'ye para yatırırdık. Biz, 1 kişinin 5 yerden maaş aldığı; 5 şirketin de Türkiye'deki bütün ihaleleri alarak sömürdüğü bu düzeni değiştireceğiz. Kimse unutmasın, Türkiye ekonomisi 5'ten büyüktür, Türkiye de 1'den büyüktür. Bütçeye halkın kendisini koymamız gerekiyor. 'Kaynak nerede?' derseniz saydık, rantçı yandaşın cebinde duruyor. Biz halk için kullanacağız. 'Nasıl?' derseniz, kamu zararı yaratan, haksız kazanç ortaya çıkartan, hukuksuzca yapılan projeleri kamulaştıracağız. Şirket demiyorum, o projeleri diyorum."

"KÂR DEĞİL, KAMU YARARI GÖZETİLECEK"

Selin Sayek Böke, iktidarlarında otel ve turizm tesisi sahibinin turizm bakanı, özel okul sahibinin milli eğitim bakanı, özel hastane sahibinin sağlık bakanı olmayacağını, kârın değil, kamu yararının gözetileceğini ifade etti.

Böke, kadın bütçesini yapacaklarını, aile destekleri sigorta programını başlatacaklarını, devletin vatandaşın güvencesi olacağını söyledi.

Vergide adaleti sağlayacaklarını, asgari ücretlinin vergi ödemeyeceğini, vergi cennetleri listesini yayımlayacaklarını belirten Böke, "Hukuk, şeffaflık, denetleme, hesap verilebilirlik olacak, keyfi kararnamelerle her an özel mülkün gasbedilmesi riski ortadan kalkacak" dedi.