CHP’nin; TÜRGEV, ENSAR ve TURKEN gibi vakıflara, gerek özel ve kamu kurum ve kuruluşlarının gerek yerel yönetimlerin bağış ve hibe adı altında aktardığı kaynak ve kullandırılan kamu olanaklarının boyutunun ortaya çıkarılması amacıyla verdiği araştırma önergesi TBMM Genel Kurulu’nda, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, “Biz kaçmayız’ diyorsunuz, kaçmıyorsanız şeffaf olun, CHP’nin verdiği önergenin gündeme alınmasını sağlayın. ‘Biz buradayız, kaçmıyoruz, şeffafız, araştırma komisyonunu kurun’ deyin. Bunu diyemiyorsanız Meclis'ten kaçıyorsunuz demektir, Meclis'ten kaçan da her yerden kaçar artık” dedi.

CHP'nin TÜRGEV ve Ensar gibi vakıflara aktarılan kamu kaynaklarının araştırılması önergesi reddedildi

CHP; TÜRGEV, Ensar ve TURKEN gibi vakıflara; gerek özel ve kamu kurum ve kuruluşlarının gerek yerel yönetimlerin bağış ve hibe adı altında aktardığı kaynak ve kullandırılan kamu olanaklarının boyutunun ortaya çıkarılması amacıyla Meclis Araştırma önergesi verdi.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün, önergenin gündeme alınmasına ilişkin CHP Grubu’nun önerisi üzerinde görüşmeler yapıldı.

ŞENER: ‘BİZ KAÇMAYIZ’ DİYORSUNUZ, KAÇMIYORSANIZ ŞEFFAF OLUN

CHP Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, şunları söyledi:

“Sayın Erdoğan'a yakın vakıflarla; Erdoğan ailesine yakın, onun iş birliği içerisinde olduğu, ilişkide olduğu vakıflarla ilgili öteden beri ortaya çıkmış pek çok hadise var…Bakın, 2012 yılını hatırlıyorum, Başbakan üç günlük yorucu Çin gezisinden sonra geliyor, sekiz saatlik uçak yolculuğundan sonra, hemen, ertesi gün gece 03.00'da özel uçağıyla Suudi Arabistan'a Riyad'a gidiyor…Ertesi gün yani 08.30 civarında özel uçağıyla Türkiye'ye geliyor ve iki hafta sonra bir bakıyoruz ki vakıflarla bağlantılı, aile efradından birinin hesabına Kralın Sözleşme Dairesinden 99 milyon 999 bin 990 dolar para havale ediliyor; bir süre sonra da bu vakıflardan birine yatırılıyor, bir ay sonra da bakıyoruz ki 50 milyon doları tekrar diğer yerlere gidiyor.

ABD'de hapiste bulunurken Reza Zarrab 18 Mayıs 2016 tarihinde kefalet teklifi veriyor, 176 sayfalık ek belgeler sunuyor, ne kadar hayır sahibi olduğunu anlatıyor. Bu hayır sahipleri listesinde yine aileye yakın bir STK var ve buna değişik tarihlerde toplam 4 milyon 650 bin lira bağışta bulunduğunu ABD'de söylüyor. Buradaki ilgili kuruluşun sitesine giriyorsunuz, bakıyorsunuz, ‘Hayırseverlerimiz’ diye bir bölümü var ama maalesef bu ‘Hayırseverlerimiz’ bölümünde Reza Zarrab yok. Arkadaşlar, vakıf böyle olmaz. Cebinizden parayı koyarsınız, bir hayır işine vakfedersiniz, oradan harcarsınız ama Sayın Erdoğan'ın yakınlarının, ailesinin oluşturduğu vakıfların tamamında koyulan işe yarar bir para yoktur. Vakfı kuruyor; devletin menkulü, gayrimenkulü, yurt dışından gelen paralar, içeriden gelen paralar, rüşvet parası mıdır, ne parasıdır belli değil, vakfa giriyor; bu da yetmiyor, sonra bir bakıyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri'nde ‘TURKEN’ diye bir başka vakıf kurmuşlar, 10 milyonlarca dolar buradaki vakıflardan oraya gidiyor. Şimdi, ben soruyorum: ‘Biz kaçmayız’ diyorsunuz, kaçmıyorsanız şeffaf olun, Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önergenin gündeme alınmasını sağlayın. ‘Biz buradayız, kaçmıyoruz, şeffafız, araştırma komisyonunu kurun’ deyin. Bunu diyemiyorsanız Meclisten kaçıyorsunuz demektir, Meclisten kaçan da her yerden kaçar artık.”

KABUKCUOĞLU: EĞER BU VAKIFLAR HÜSNÜNİYETLE FAALİYETTE BULUNACAKLARSA FAALİYETLERİNİ ALENİ YAPARLAR

İYİ Parti Grubu adına söz alan Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu da şunları söyledi:

“Kızılay gibi tarihî ve hayati dernekler bu tür vakıflara illegal yöntemlerle para aktarmakla paravan kurumlar hâline gelmiştir, kurumlarımızın prestijleri erozyona uğramıştır. Eğer bu vakıflar hüsnüniyetle faaliyette bulunacaklarsa, saklı, gizli amaçları yoksa faaliyetlerini aleni yaparlar, gelir kaynaklarını açıklarlar; birtakım ‘subliminal’ davranışlarla yardım, destek alarak ülke kaynaklarını istismar etmek yerine öncelikle şeffaflık sağlamalıdırlar.

Bu vakıfların sosyal ayağı, yönetimde yer alan, dinî kimlikleri öne çıkan kişilerle güçlendirilmeye çalışılmaktadır; bu kişiler, vakıflarla ilgili bu vakıflara özel fetvalar verebilmektedir. Üniversite kurabilecek kadar da maddi güce erişmişlerdir. Gelirleri ve amaçları net olmayan, faaliyetleri şüpheli, toplumdaki ‘dernek’ ‘vakıf’ kavramlarının aşınmasına neden olan bu dernek ve vakıfların gerçek durumlarının ortaya çıkartılması için Meclis araştırması açılmasını yerinde buluyoruz.”

ÖCALAN: SON YILLARDA BU İŞE HARAM BULAŞTI, BU İŞE GÜNAH BULAŞTI

HDP Grubu adına Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan ise şunları söyledi:

“Vakıflar bu coğrafyada yüzyıllardır hayırsever insanlar tarafından yoksullara yardım aracılığıyla kullanılan kurumlardır ama son yıllarda bu işe haram bulaştı, bu işe günah bulaştı. Bu vakıflar milyonlarla oynuyor arkadaşlar; o kurumdan oraya milyonlarca dolar aktarılıyor, o kurumdan diğerine aktarılıyor. Şimdi bu haramı biz nasıl temizleyeceğiz?.. TÜRGEV, SADAT, Ensar… Hepsi bir alanda statüko kurmuş, devletin diğer kurumlarından buraya bol bol para aktarılıyor.

Biz bu saatten sonra bu partiye ‘Siyasal İslam'ı temsil ediyor’ diyemeyiz. İslam'ı AKP temsil edemez siyaset arenasında, kirlenmiştir. Bakınız, bu ülkede yoksul insanlar aç, ekonomik ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar ama bu vakıflar bir elit tarafından yönetiliyor, Amerika'ya milyonlar aktarılıyor, dünyanın diğer ülkelerindeki çevrelerine milyonlar aktarılıyor. Şimdi, bu günahı ortadan kaldırmanın zamanı gelmiştir. Tabii ki bu Meclisin, bu rolü oynama pozisyonu yoktur. İlk seçimlerde halk rolünü oynamalıdır, bunların hepsini göz önünde bulundurmalıdır.”

CHP’nin önergesinin gündeme alınmasına ilişkin önerisi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.