Seçim maratonuna girilirken Akşener ve Kılıçdaroğlu, iktidarın baskılarına karşı direnme mesajı verdi. Halkın korku duvarını aştığını belirten CHP ve İYİ Parti milletvekilleri de zorlu sürece hazırlandıklarını vurguluyor.

CHP ve İYİ Parti'li kurmaylar: "Zorlu bir sürece hazırlanıyoruz"

Gezi Davası’ndaki skandal kararlar aynı zamanda iktidarın muhalefete yönelik gözdağı oldu. 2023 seçimlerine bir nevi olağanüstü hal baskısı altında girileceği işaret edilirken muhalefet temsilcileri ise grup toplantılarındaki çıkışlarıyla hükümete karşı net tutum alacaklarını ifade ettiler. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘hesaplaşma’ vurgusu yaparken İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise mevcut yönetimi ‘istibdat’ rejimine benzetti. Her iki liderin çıkışı beraberinde Saray rejimine karşı vites yükselttikleri yorumlarını getirdi.

Muhalefet cephesinin ortak hareket eden iki partisinin önde gelen isimleriyle önümüzdeki süreçte partilerinin nasıl bir mücadele hattı ortaya koyacaklarını konuştuk.

“Gezi Davası’nda verilen cezalar da gösterdi ki önümüzdeki süreç çirkin bir dönem olacak” diyen CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, “İktidar zayıf durumda ve bu zayıflığını gizlemek adına bu cezaları kesiyor, hala güçlü olduğu mesajı vermeye çalışıyor. Aslında gitmekte olduğunu görüyor. ‘Bana karşı durursanız başınıza işler gelir’ mesajı vermeye çalışıyor. Salı günü genel başkanımız aslında net ifade etti. En başta kolay bir mücadele olmayacak, hiçbir suçu olmayan insanlar bu cezalarla karşı karşıya kalıyor. Siyasette zorlu bir dönem olacak. Ya benimle yürüyün ya yolumdan çekilin demesi buydu. Fedakarlık gerektiren bir dönem olacağını belirtti” diyor.

BASKI ORTAMINA SON VERECEĞİZ

“Biz de en başta önümüzdeki süreçte, adaleti savunmak, kapsayıcı olmak noktasında, demokrasi ve insan hakları çerçevesinde duruşumuzu devam ettireceğiz” ifadelerini kullanan Emre, “Bir eylem repertuvarı da düşünüyoruz elbette. Parti olarak zaten bir siyasal muhalefete önderlik ediyoruz. Bunun yanında da toplumsal sorunların açıklıkla ortaya konulması ve halkın siyasal olaylara katılımındaki engellerin ortadan kaldırılması. Ülkede baskı ortamı var, bunu aşmak için çaba sarf ediyoruz. Toplum bu baskı ortamı karşısında bir arayış içinde. Barışçıl biçimde en temel haklardan olan siyasal örgütlenme, gösteri ve toplantı özgürlüğü vazgeçilmez unsurlar” değerlendirmesini yapıyor.

Bir yandan iktidarın dışladığı kesimleri kucaklamak diğer yandan topluma açıkça bir çıkış yolu göstermek gerektiğini ifade eden Emre sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal medya paylaşımları vs. öne çıktı. Ama eski yönetmeleri de, insanlarla yüz yüze konuşmak ve mitingler yapmak gibi geleneksel yöntemleri de kullanacağız. Siyasi partiyiz ve seçim güvenliği için doğru bir manifesto hazırlamak bizim önceliğimizdir. Ancak diğer yöntemlerden de vazgeçmeyeceğiz. Biz mesela İstanbul’da daha yoğun olarak ilk kez oy kullanan seçmenlerin yanına gidiyoruz. Mektuplarımızı onlara bırakıyoruz. Öbek çalışmalarımız var, hane hane temas ediyoruz. Pandemi, daha mikro ölçekli etkinlikleri öne çıkardı ama bunlar sanırım yeterince fark edilmedi. Çok ciddi siyasal çalışmalarımız var bu konuda.”

YURTTAŞ KORKU DUVARLARINI AŞTI

Halkın Saray rejimine karşı korku duvarlarını aştığının altını çizen İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi’nin değerlendirmesi ise şöyle: “Sayın Akşener istibdat rejimine benzetti bu süreci. Mevcut iktidar maalesef hukuku katlede katlede bugüne kadar geldi. Yani Türkiye’de hukuk bitti. Gezi Davası bunlardan sadece biri. Seçim kanununda değişiklik yaptılar. Ancak iki gündür Antalya’dayız ve alanlarda gördüğümüz şu ki korku duvarları aşılıyor. Vatandaş artık bu tehditlerden korkmuyor. Vatandaş, ‘benim de başıma çorap örülür’ korkusu taşımıyor. Artık millet sel olmuş. Tayyip Erdoğan’ı ve bu kurduğu sömürü düzenini, istibdat düzenini yıkmak üzere harekete geçmiş. Bu süreçte elbette biz de korkmadan hareket ediyoruz. Kumpaslardan, davalardan korkmadan bugünlere kadar geldik. Önümüzde seçimler var ve seçimlerde tüm sandıklara partimizden en az iki tane üye yazdık. Bu defa biz oyları çaldırmayacağız. Mitingler de devam edecek kampanyalarımız da. Genel Başkanımız Sayın Akşener, esnaf ziyaretlerinden ve gittiği her yerden izlenimlerini grup toplantılarında zaten kamuoyuna açıklıyor. Hatta toplumun içinde mağdur edilmiş, mağdur olmuş insanları biz kürsüye çıkarıyoruz, konuşturuyoruz. Dört aydır İstanbul’da her mahallede program yapıyoruz. Halkın dertlerini, halkın bu istibdat yönetimiyle nasıl mücadele edileceğini, nasıl hareket edilmesi gerektiğini de onlarla birebir konuşuyoruz.”

ERDOĞAN'A YÜZÜK GÖNDERMESİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Antalya’daki esnaf ziyareti öncesi vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş yıllardaki yüzük çıkışına göndermede bulunan Akşener, “Şimdi bu yüzüğün yanında gemicikler, 5’li çeteler oldu. Bu yüzük sonrasında 24 milyar lirayı sizin cebinizden alıp Hariri’nin cebine koydular.” dedi. Vatandaşların konuşma sırasında parmaklarındaki yüzükleri çıkarıp Akşener’e vermesi dikkat çekti.Erdoğan, iktidara geldiği dönemde yaptığı bir konuşmada "Tüm servetim bu yuzuk" demişti.