Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile zeytin alanlarını maden sahası haline getirebilecek karara tepki gösteren Çiftçiler Sendikası yazılı bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, yönetmeliğin derhal geri çekilmesi çağrısı yapıldı.

Çiftçi-Sen'den zeytinlikleri maden faaliyetlerine açan yönetmelik değişikliğine tepki

Zeytinlikleri maden faaliyetlerine açan yönetmelik değişikliğine karşı Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) açıklama yaptı. Konuya ilişkin Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu imzasıyla yayınlanan yazılı basın açıklamasında, "Bugün madencilikle ilgili çıkarılan bir yönetmelikle, 'Zeytincilik Yasası' aşılmaya çalışılmaktadır. Daha sonra bu yasa iptal ettirilse dahi, binlerce ağaç katledilmiş, binlerce dekar arazi madenciliğe açılmış olacaktır" denildi.

"Tehlikenin boyutunun ne kadar büyük olduğu, geçmişte yaşanan örneklerden görülmektedir" ifadelerine yer verilen açıklamada, zeytin ağaçlarının korunması gerektiğine vurgu yapıldı.

'DAHA ÖNCE DENEDİLER'

Yürürlükte olan “3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun”un zeytinliklleri 'koruduğu' için AKP iktidarını rahatsız ettiği kaydedilen açıklamada, "Daha önce 7 kez Meclise kanun tasarısı getirip değiştirmeyi başaramayan AKP, 2012 yılında da zeytinliklerin katledilmesini engelleyen yasal engelleri “Kanun Hükmünde Kararname” çıkartarak aşmaya çalışmıştı. Danıştay Daireler Kurulu kararnameyi “Kanunsuz” olduğundan dolayı iptal edilen kararname bugün tekrar aşılmaya çalışılıyor" denildi.

Açıklamada söz konusu yönetmeliğin derhal geri çekilmesi çağrısı yapıldı.

Çiftçi-Sen tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı şöyle:

"Zeytin ağaçlarımızın büyük bir bölümü yüzyıllardır yaşamaktadır. Asırlık özellikleri ile mutlaka korunması gereken birer kıymetli tarihi eserdir, geleceğe mirastır.

AKP hükümeti zeytin yetiştiricilerinin aleyhine, sanayicinin, maden şirketlerinin ve enerji şirketlerinin lehine bir ayırımcılık yaptığını hiçbir zaman gizlememiştir. Onun için, yürürlükte olan '3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun' zeytinliklerin yok edilmesini zaman zaman yasal olarak engellediğinden, AKP’yi her zaman rahatsız etmiştir. AKP’de rahatsızlık yaratan, 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’un 20’inci maddesinin 1’inci fıkrasında 'Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin… gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez' ifadesidir.

'BİNLERCE AĞAÇ MADEN ŞİRKETLERİ TARAFINDAN KATLEDİLMİŞTİR'

Zeytinlik alanlarını ranta açabilmek için daha öncede 7 kez Meclise kanun tasarısı getirmişler ama değiştirmeyi başaramamışlardır. 2012 yılında, bu kez farklı bir yöntemle zeytinliklerin katledilmesini engelleyen yasal engelleri 'Kanun Hükmünde Kararname' çıkartarak aşmaya çalışmışlar, ama Danıştay Daireler Kurulu kararnameyi 'Kanunsuz' olduğundan dolayı iptal etmiştir. Ancak 14 ay yürürlükte kalan bu kanunsuz yönetmelik yüzünden 18.350 dekar zeytinlik alanda 26 adet maden işletmesi “kamu yararı” adı altında faaliyete geçmiş, binlerce ağaç maden şirketleri tarafından katledilmiştir.

AKP hükümeti bugün de, benzer bir uygulamayı devreye sokmuştur. Madencilikle ilgili çıkarılan bir yönetmelikle, 'Zeytincilik Yasası' aşılmaya çalışılmaktadır. Daha sonra bu yasa iptal ettirilse dahi, binlerce ağaç katledilmiş, binlerce dekar arazi madenciliğe açılmış olacaktır. Yönetmeliğin iptal edilmesi durumunda bile tehlikenin boyutunun ne kadar büyük olduğu, geçmişte yaşanan örneklerden görülmektedir.

'YÖNETMELİĞE KARŞI MÜCADELEMİZİ YÜKSELTMELİYİZ'

Zeytin, yetiştirme tarzı gereği, partiküller ve havanın kirlenmesine karşı hassas olan bitkilerdendir. Havanın kirlenmesi çapı yaklaşık 50 kilometre olan bir alandaki Zeytin ağaçlarının büyüme ve yetişmesini olumsuz etkiler. Yani bu yönetmelik vasıtasıyla sadece zeytin ağaçları kesilmiş olmayacak maden alanı olarak açılan yerlerin yarattığı kirlilik nedeniyle çevrelerindeki zeytinliklerden de mahsul alınamayacak. Gıda da şirketlere ve dışa bağımlılık artacak, gıda krizi derinleşecek. Çiftçilerin ve tarım arazilerinin lehine olan Yasaların yok sayılması kabul edilemez. Doğanın, tarım arazilerinin şirketlere peşkeş çekilmesine hayır! Demek zorundayız. Bu yönetmelik derhal geri çekilmelidir. Birlikte olduğumuzda güçlü olduğumuzu zeytinliklere yönelik her saldırıda gördük. Enerjimizi toplamalıyız. Ve ısrarla üreticiler, tüketiciler, ekolojistler, çevreciler olarak birlikte olmalıyız, bu yönetmeliğe karşı da mücadelemizi yükseltmeliyiz.

AKP ve şirketler zeytinimize, toprağımıza, suyumuza, tohumumuza, otlak ve meralarımıza dokunma!"