Çiftçi-Sen: Gıda egemenliği hemen şimdi

Haber Merkezi

Çiftçi-Sen, 17 Nisan "Çiftçilerin Uluslararası Mücadele Günü" nedeniyle açıklama yaptı. Küresel adaletsizliğin ve açlığın her geçen gün arttığını belirten açıklamada, “Pandemi ve yaşanan bölgesel savaşlar, uluslararası sermayenin ve serbest ticaret anlaşmalarının dayattığı zehirli ve pahalı tarım girdilerinin kullanıldığı endüstriyel tarım sisteminin ne kadar dayanaksız olduğunu bir kez daha göstermiştir” denildi.

Çiftçi-Sen açıklamada taleplerini şu şekilde sıraladı:

•İthalata bağımlı tarım politikalarından vazgeçilmelidir.
•Hasat dönemlerinde çiftçilerin ürün fiyatlarını baskılandıran ithalatlardan vazgeçilmelidir.
•Çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılayan ve adil geliri garanti eden taban fiyat uygulamaları yapılmalıdır.
•Dünya Ticaret Örgütü den çıkılmalı, Serbest Ticaret Anlaşmaları reddedilmelidir.
•Köylülerin/ çiftçilerin sağlıklı tohuma, toprağa, suya, havaya erişimi sağlanmalı, ekosistemi tahrip eden uygulama ve yatırımlardan vazgeçilmelidir.
•Köylülerin/ çiftçilerin agroekolojik üretime geçişini kolaylaştıran kamu politikaları uygulanmalıdır.
•Köy tüzel kişilikleri, mal varlıkları otlak ve meralarıyla birlikte geri verilmelidir.
•Çiftçilerin atalık yerel tohumlarla üretim yapmasını zorlaştıran “Tohumculuk Yasası” iptal edilmeli, desteklerden yararlanamayan yerel atalık tohumla üretim yapan çiftçilerin desteklenmeleri sağlanmalıdır.
•Mevsimlik tarım işçileri sosyal güvenceye kavuşturulmalı, iş güvenliği ve işçi sağlığı sağlanmalı, örgütlenmelerinin önünü açan düzenlemeler yapılmalıdır.
•Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “Köylülerin ve Kırsal Bölgelerde Yaşayan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu”na (Köylü Hakları Deklarasyonu ) uygun iç hukuk düzenlemesi --yapılmalıdır.
•Gıda krizinin sürekli büyüdüğü, yoksulların, emekçilerin gıdaya erişiminin her geçen gün zorlaştığı günümüzde daha adil ve onurlu, halkların kendi kültürlerine uygun, doğayla uyumlu bir gıda sistemi bugün daha fazla ihtiyaçtır ve bunun için kolektif bir çaba gereklidir. Bunun içinde Kır ve kent arasında dayanışma ve sınıf ittifakları kurmaktan ve güçlendirmekten başka çaremiz yoktur.