Borcunu ödeyemediği için icralık olan ve geçen yıl satamadığı sütü Ziraat Bankası önüne dökerek kamuoyunun gündemine gelen çiftçi Özyiğit, “Her şeyime icra geldi. Sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Bize yardımcı olun, çok kötü durumdayız” dedi.

Çiftçi zor durumda: ‘Her şeyimize icra geldi bize yardım edin!’
Borçlarını ödeyemediği için Ziraat Bankası’nın hayvanlarını haczettiğini söyleyen ve geçen yıl satamadığı sütlerini bankanın önüne dökerek durumu protesto eden çiftçi Zafer Özyiğit, BirGün’e konuştu. 16 yıl boyunca AKP’den başka partiye oy vermediğini ancak artık tükenme noktasına geldiğini ifade eden Özyiğit, sesini duyurmak için son çare TBMM’ye geldiğini söyledi. Böbreğini satması durumunda dahi borcunu ödemesinin mümkün olmadığını dile getiren Özyiğit, “Borcumuzu ödeyemedik ve durum böyle olunca banka traktörümüzü, tarlamızı, hayvanlarımızı icra kanalıyla satışa çıkardı. Biz Ankara’da Damızlık Birliği’ne süt veriyorduk, o da bizim borcumuzu ödüyordu. Damızlık Birliği batınca biz de battık” dedi.

ÇİFTÇİLER OLARAK SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ

Bankaların tüm parasını ellerinden aldığını ifade eden Özyiğit, “Banka parayı bizden aldı ama Damızlık Birliği’ne ‘ben battım’ dediği için bir şey yapmadı. Bir de süt tankı almıştım Halk Bankası’ndan kredi çekip. Ona da icra geldi. Tek gözlü bürom vardı, Halk Bankası’na ipotekli. En sonunda onu da satışa çıkardılar. Tarım Bakanı’na sesleniyorum: Sesimizi duyun ne olursunuz! Cumhurbaşkanı’na ulaşamıyoruz. Biri sesimizi duyursun. Bizim amacımız particilik yapmak değil. Çiftçi olarak, vatandaş olarak sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Bize yardımcı olun, çok kötü durumdayız” dedi.

TARIM VE HAYVANCILIK CAN ÇEKİŞİYOR

Çiftçi Özyiğit’i TBMM’de konuk eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer de yaşananlara tepki gösterdi. Çiftçilerin ellerindeki malların icra yoluyla satışa çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Gürer, “Ülkemizde tarım ve hayvancılık can çekişiyor. Niğde’de, Aksaray’da, Erzincan’da besicilerle görüştüm, yem fiyatları nedeni ile hayvanlarını kesime gönderdiklerini anlattılar. Süt para etmiyor, sudan ucuz. Maliyetler arttı, iktidar yem fiyatını düşüremedi, hayvancılıkla geçinen yurttaşlar 12 ay yem bedeli ödüyor, yaptığı masrafı çıkaramıyor. Besici mağdur, süt ve et para etmediği gibi borçlarını ödeyemez durumdalar. Mazot ve elektrik giderleri de besiciyi mağdur ediyor. İktidar besicilerin, süt üreticilerinin sorunlarına çözüm üretmelidir. Bu gidiş iyi gidiş değildir” dedi.

TARIM DURMA NOKTASINDA

AKP iktidarları döneminde uygulanan politikalar, Türkiye’deki tarımı neredeyse durma noktasına getirdi. Türkiye, tarım ülkesi olma özelliğini son 16 yılda giderek kaybetti. İktidarın tarıma verdiği toplam destek, milli gelirin binde 6’sını dahi aşmayacak şekilde sabitlendi. Tarım alanları giderek daralırken çiftçi de tarımdan koptu ve borç batağına saplandı. Son olarak Yozgat’ta bankaya olan 12 bin TL’lik borcunu ödeyemediği için bir çiftçi hapse girdi. Nüfusu her yıl 1 milyona yakın artan Türkiye’de tarım alanları ve tarımsal üretim ise geriledi. 2002’de 26,5 milyon hektar olan tarım alanları, 2018’e kadar 3.35 milyon hektar azalarak 23.2 milyon hektar alana düştü. Üretimden düşen tarım alanları yaklaşık iki Trakya bölgesi kadar büyüklüğe ulaştı. 2003’te 2 milyon 765 bin 287 kişi çiftçi kayıt sistemine kayıtlıyken, 2018 sonu itibarıyla bu rakam 2 milyon 103 bin 765 kişiye düştü. Son 16 yılda tarım sektöründe çalışan toplam kişi sayısı ise 2 milyon 663 bin kişi azaldı.