Çiftçinin kâbus yılı: En kötüsü yaşanıyor
Tarımsal üretimde sorunlar hasat zamanını kâbusa çevirdi. Maraş’ta üreticiler bir kez daha traktörlü konvoydaydı. Bu yıl hiçbir üründe fiyatlar maliyetleri karşılamazken üretici zarar üstüne zarar ediyor.
Melisa AY
İktidarın tarım politikaları, iklim krizi ve iğneden ipliğe artan maliyetler nedeniyle çiftçiler, en kötü hasat zamanlarını yaşıyor. Tarım politikalarında değişiklik yapılmazsa üretimi terk etmek zorunda kalacaklarını söyleyen çiftçiler, her üründe zarar ettiklerini anlattı. Üretimde altyapı sorunlarınlarından maliyete, kuraklıktan teşviksizliğe sorunlar, çiftçinin çıkmaza girmesine sebep oldu. Üretici eylemleri kent kent büyürken, özellikle orta ve küçük ölçekli üretim yapan çiftçiler katlanan sorunlara çözüm bekliyor.
Maraşlı çiftçiler de Afşin’de ses yükseltti. Çiftçiler, artan girdi maliyetlerini ve düşük ürün fiyatlarını traktörleri ile konvoy yaparak protesto etti. CHP Maraş İl Başkanı Ünal Ateş, traktörlü eylemlere ilişkin açıklama yaptı. "Çiftçilerin feryadı artık arşı aştı" diyen Ateş, "Çiftçilerimiz hiçbir çıkar yol bulamıyor, bugüne kadar hep bir umutla bir sonraki sezonu bekleyen çiftçilerimiz artık dayanabilecek bir noktada değil" ifadelerini kullandı. Çiftçilerin zarar ettikçe tarlalarını, traktörlerini satmak zorunda kaldığını söyleyen Ateş, "Uygulanan yanlış politikalar, planlanamayan tarım politikaları ve ekonominin her geçen gün kötüye gitmesi, bu ülkede tarımı ve hayvancılığı bitirdi" dedi. Geçtiğimiz günlerde de Maraş Narlı’da da çiftçiler artan maliyetlere isyan etmiş, traktörleriyle eylem düzenlemişti.
Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, çiftçilerin en önemli maliyetinin açık ara girdiler olduğunu anlattı. BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Ilgın, ithalat politikaları nedeniyle maliyetleri karşılayacak satışlar yapmakta zorlandığını anlattı. Ilgın, “Çiftçi ürününü bir yıl satamazsa zararı katlanmasın diye başka bir ürüne geçiyor. Ürünlerde ithalat yerli üreticiye göre şekillendirilmeli” dedi. Ilgın, “Tarımda teşvik yapılacaksa bu, samimiyetle üreticinin sorunlarını çözmeye odaklı olarak yapılmalı. Ciddiyetsiz desteklemeler fayda sağlamaktan uzak” dedi. Tarımsal üretimin, yoğun emek gerektirdiğinin altını çizen Ilgın, Trakya’da bu yıl hiçbir ürünün kazandırmadığını anlattı.
TMO bu yıl buğdayda kilo başına 10 liralık alım fiyatı açıkladı. Edirneli üreticiye göre ise bu fiyat, üretim gerçeklerinden çok uzak belirlendi. Ilgın, “TMO hayal kırıklığı yarattı. Ayçiçeği, çeltik, buğday hepsinde bu yıl sorun yaşadık. Özellikle kuraklık ürünümüzün verimini çok etkiledi. Ayçiçeğinde verimimiz yüzde 30’lara kadar geriledi” dedi. Ayçiçeği üretiminin tehdit altında olduğunu söyleyen Ilgın, “Stratejik olarak iyi bir fiyat belirlenmezse çiftçi bir daha ayçiçeği ekmeyecek” dedi.
Manisa’da da çiftçilerin isyanı benzer. Salihli’de çiftçilik yapan İsmail Kocakurt, geçtiğimiz günlerde tarlada kalan biberini halka ücretsiz dağıttı. Ziraat eğitimi alan genç çiftçi Kocakurt, tarımda plansız politikalara tepki gösterdi. “Bu yıl tek bir malımı değerinden satamadım. Tarımda doğru dürüst planlama yok. Verim sorunları var. Yetkililerin buna el atması lazım” diyen Kocakurt, maliyet artışlarını karşılamakta zorlandıklarını anlattı.
TOPRAK SATACAK DURUMA GELDİLER
Kocakurt, “Maliyetim dekar başına yüzde 150 civarında arttı. Biberi geçen yıl 14 liralara kadar satarken şimdi 6 liraya tarlada kaldı. Domates zaten zarar etti. Patlıcanda yevmiye masrafı anca çıktı” dedi. Elektriğe gelen zamların, sulamayı da olumsuz etkilediğini anlatan Kocakurt, “Haziranda 35 bin lira fatura ödedim, temmuz faturası 55 bin lira geldi. Bir ayda bu kadar maliyetim arttı. Sulama için elektriğe ihtiyaç var, su da kuruyor” dedi. Ailecek tarımla uğraştıklarını anlatan çiftçi, “Hayatımda bu yılki kadar zor bir dönem görmedim, Çiftçi artık toprağını satma seviyesine geldi. Ekim yapmasa hiç değilse zarar etmez” dedi.
ŞİRKETLER DEĞİL, ÜRETİCİ TEŞVİK EDİLMELİ
Niğde’de çiftçilik yapan Muharrem Gün de bu yıl hiçbir üründen kazanamadığını anlattı. Gün, “Eskiden bu kadar kötü değildi. Patatesim tarlada kaldı. 3 liraya kadar düştü bu haliyle bile satamıyorum” dedi. “Çiftçinin cenazesi ortada” diyen Gün, tarım politikalarının çiftçi dostu hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Gün, “Tarım ve Ticaret Bakanlıkları oturup bizim derdimizi konuşmalı. Çiftçiyi hasta hale getirdiler, hiç değilse teşvik verilse bu hastalığa serum olur” dedi. İktidarın çiftçiyi değil büyük şirketleri öncelediğini anlatan Gün, “Büyük şirketler devlete bastırabiliyor. Devlet de çiftçiye değil şirketlere kazandırıyor” dedi, “Çiftçi çıkmaza girdi, girdabın içinde debelenip duruyoruz” diye konuştu.
EKONOMİDE EN ÖNEMLİ SORUN GIDA FİYATLARI
Çiftçi ürününü düşük fiyattan satamazken gıda fiyatları da yükselmeye devam ediyor. Asal Araştırma, ekonominin sorunu üzerine yaptığı son anketin sonuçlarını açıkladı. Ankette yurttaşlara “Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu nedir” diye soruldu. Ankete katılanların neredeyse üçte biri gıda fiyatlarından şikâyetçi. Katılımcıların yüzde 28,7’sine göre ekonomideki en önemli sorun gıda ürünlerindeki fiyat artışı. Katılımcıların yüzde 16,4’ü de konut fiyatlarındaki artışa, yüzde 8’i akaryakıt fiyatlarının yüksekliğine işaret etti.