Artan yem fiyatları karşısında, maliyetlerin çok altında kalan çiğ süt fiyatları ülke hayvancılığının tasfiye sürecini hızlandıracak ve üreticiler hayvancılığı terk etmeye devam edecekler.

Çiğ sütte kriz derinleşiyor

Dr. Necdet Oral

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin en önemli koşullarından biri kişi başına tüketilmesi gereken günlük proteinin yüzde 40-50’sinin hayvansal kökenli olmasıdır. Ancak Türkiye’de kişi başına tüketilen proteinin sadece yüzde 30’u hayvansal ürünlerden sağlanabilmektedir.

Dünyada her ülke için farklı miktarlarda süt ve süt ürünleri tüketimi söz konusudur. Türkiye’de süt içme alışkanlığının çok az olduğu dikkatleri çekmektedir. Ulusal Süt Konseyi’ne göre yıllık kişi başı içme sütü tüketimi 40 litredir. Bu rakam Yeni Zelanda ve Avustralya’da 100 litre, ABD’de 70 litre, AB’de 65 litre civarındadır.


1 MİLYON AİLE SÜT ÜRETİMİ YAPIYOR

Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon aile süt üretimiyle uğraşmakta ve sütün yaklaşık yüzde 90’ı sığırlardan elde edilmektedir. Süt sığırcılığı genellikle küçük aile işletmeleri tarafından yapılmaktadır. Yüzde 75’i 1-9 baş arasında hayvan barındıran küçük ölçekli işletmelere sahip olan süt üreticileri 2020 yılında 55 milyar lirayı aşkın bir üretim gerçekleştirmişlerdir.

PİYASAYA MÜDAHALE KURUMU TASFİYE EDİLDİ

1963 yılında “üreticilerin sütünü işlemek, pazarlamak, üreticileri desteklemek ve kooperatifleşmeyi teşvik etmek” amacıyla kurulan Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), 1990’da süt işleme sanayiinde kapasitenin yüzde 27’sine sahipti. Özel şirketlerle rekabet edebiliyor ve tekelleşmelerini önlüyordu. 1992-1995 yılları arasında sermayeye rant transferi yapmak amacıyla özelleştirilen SEK’in 32 işletmesinin 19’u satın alanlar tarafından kapatıldı. SEK işletmelerinin şirketlerin eline geçmesiyle, süt fiyatları piyasaya egemen olan 5–6 şirket tarafından belirlenmeye başladı, üreticiler bu şirketlerin insafına terk edildi. Pastörize süt fiyatları kat kat artarken, çiğ süt üreticilerine verilen fiyat maliyetini bile karşılamaktan uzak kaldı. 2005 yılında özelleştirme kapsamından çıkarılan Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) adı Et ve Süt Kurumu (ESK) olarak değiştirilerek et ve sütte bir müdahale kurumu olarak organize edildi. Ancak bu kurum süt konusunda hiçbir çalışma yapmadı. Yani kamu süt konusunda piyasaya müdahale etmiyor. Günümüzde çiğ süt büyük ölçüde aracılar ya da süt tankı bulunan kooperatifler tarafından toplanmakta ve sanayiye pazarlanmaktadır. Çiğ süt fiyatlarının belirlenmesi üreticilerin değil, Ulusal Süt Konseyi’nde hâkim olan sanayicilerin inisiyatifindedir.

cig-sutte-kriz-derinlesiyor-892512-1.



1 MİLYON HAYVAN KESİME GÖNDERİLDİ

2008-2009 döneminde çiğ süt fiyatları aşırı düşük seviyelerde kalınca o dönemde süt üreticileri 1 milyon baş anaç hayvanı kesime gönderdiler. Böylelikle kırmızı et arzında geçici olarak bir artış ve rahatlama oldu. Ancak sonrasında anaç hayvanlar kesildiği için yavruların devamı gelmedi, besiye çıkan erkek materyal olmadığı için et üretiminde büyük bir kriz ortaya çıktı. Bu nedenle büyükbaş hayvancılığın ayakta kalabilmesi, kırmızı et üretiminde sıkıntı yaşanmaması, ancak sütte istikrarlı, yeterli ve güvenceli bir pazarın sağlanmasıyla mümkündür.

Günümüzde mera hayvancılığı yerine entansif hayvancılık ağırlık kazanmaktadır. Bu sistemde hayvanlar kapalı ortamlarda yetiştirilmekte, hayvanların ota gitmesi yerine ot ve yem hayvanların önüne getirilmektedir. Süt sığırcılığı işletmelerinin en önemli girdi kalemini yem oluşturmaktadır. Toplam üretim maliyetinin içerisinde yemin payı, işletmenin ölçeği ve üretim teknolojisine göre değişmekle birlikte yüzde 50-75 aralığındadır.

SÜT FİYATLARI MALİYETİN ALTINDA KALIYOR

Türkiye’de karma yem üretimi hızla artmasına karşın yem hammaddeleri üretimi aynı hızla artırılamamaktadır. Bazı yem hammaddeleri üretiminin belirgin yetersizliği ithalatın her yıl artarak sürmesine yol açmaktadır. Dünyada yem hammaddeleri fiyatları artışının yanı sıra döviz kurlarındaki yükselişe bağlı olarak Türkiye’de yem fiyatları hızlı ve kontrolsüz bir şekilde artmaktadır. Son bir yılda çiğ sütün üreticiye maliyeti yüzde 55 artarken, alım fiyatlarındaki artış yüzde 26.5’de kalmıştır, yani maliyetteki artışın yarısını bile bulmamıştır.

SÜT/YEM PARİTESİ 0,92’YE KADAR GERİLEDİ

1 litre çiğ süt satıldığında satın alınabilecek yem miktarı süt/yem paritesi olarak adlandırılmaktadır. Bilimsel olarak çiğ süt üreticisi 1 litre çiğ süt sattığında 1,5 kilo yem alabilirse üretimini sürdürebilir. Oysa 2021 yılı Mayıs ayında bu rakam 0.92’ye kadar gerilemiştir. Artan yem fiyatları karşısında, maliyetlerin çok altında kalan çiğ süt fiyatları ülke hayvancılığının tasfiye sürecini hızlandıracak ve üreticiler hayvancılığı terk etmeye devam edeceklerdir.

cig-sutte-kriz-derinlesiyor-892513-1.