Azez’deki Türkiye karşıtı protestoları değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Hüsnü Mahalli’ye göre yaşananlar şaşırtıcı değil. Bu gruplar, “Ankara bizi kullandı, şimdi vazgeçiyor” psikolojisi içerisinde. Olası bir anlaşmada ortada kalacaklarını biliyorlar bu nedenle tepkililer.

Cihatçı bumerang Türkiye'ye döndü
Fotoğraf: Enna Beledi

İbrahim VARLI

Suriyeli grupların Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun "Muhalefetle Suriye'deki rejimi bir şekilde anlaştırmamız lazım" sözlerini protesto etmesini değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Hüsnü Mahalli’ye göre yaşananlar şaşırtıcı değil, sürecin geleceği nokta buydu.

Uzun yılladır bu duruma dikkat çektiklerini ifade eden Mahalli, Ankara karşıtı sloganlar atan grupların olası bir uzlaşmaya karşı olduklarını söyledi. “Türkiye karşıtı gösteriler er ya da geç olacaktı, beklenen bir durumdu. Bölgede her trülü pisliğe zemin yaratıl” diyen Mahalli, “Öldürmeye programlı bu tipleri yakından tanıyorum. Bu gruplardan her şey beklenir, çünkü birer ölüm makinaları. Bir barış durumunda on binlerce savaşçı, eli silah tutmuş cani ne olacak? Dertleri bu? Anlaşmaya karşılar. Akıbetlerinin ne olacağını bildiklerinden provokasyon peşindeler” ifadelerini kullandı.

Sadece İdlib’te en kötü tahminle 15 bin silahlı cihatçının olduğunu kaydeden Mahalli, “Ülke genelinde yaklaşık 100 bin silahlı militan var. Bunları ne yapacaksınız? Şam yönetimi bunları almak istemez, bunların tek çıkış yolu Türkiye. Türkiye’nin başına fena bela olacaklar” ifadelerini kullandı.

ANKARA BİZE KAZIK ATIYOR

Mahalli’ye göre protestoların arka planında iki neden var

1- Satılmışlık hissi: On bir yıldır iktidarın desteğini alan bu gruplar, Ankara bizi kullandı, şimdi kazık atarak bizden vazgeçiyor düşüncesinde. Bu psikoloji içerisindeler. Bu nedenle kendilerince buna tepki gösteriyorlar. Türklere güvenilmez diyorlar.

2- Güç odakları: Ankara-Şam uzlaşmasından rahatsız olan güçler, devletler, yapılar bunları kullanıyor olabilir. İsrail, ABD, BAE, Suudi Arabistan, Mısır gibi. Pusuda bekleyen pek çok odak var. Bir şekilde karıştırıyor olabilirler. Çünkü Türkiye Suriye ile barışırsa Şam Fırat’ın doğusunu çözmeye başlar. Orada da ABD, İsrail var.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ KULLANIYOR

Bu grupların çeşitli istihbarat çevreleri tarafından kullanılmış olabileceğini de kaydeden Mahalli, “İçlerinde aklınıza gelebilecek her türlü istihbarat örgütü var. Provokasyona, kışkırtmaya müsaitler, her an bu tarz eylemlere sevk edilebilirler. İki Türk askeri yakan ruh hastası canilerle karşı karşıyayız. Türkiye ile hesabı olan güçler, istihbarat örgütleri bunları kullanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

ANKARA NEYİN PEŞİNDE?

Çavuşoğlu’nun neden bunca süre sonra Suriyeli Bakan ile görüştüğünü açıkladığını anlayamadığını vurgulayan Mahalli, şu ifadeleri kullandı: “Ankara neyin peşinde bilmiyoruz? Çavuşoğlu ayaküstü görüştüklerini söyledi. Peki ne zaman görüşülmüş. Geçen ekim ayında. Bu süre zarfında, neden saklandı? Oysaki bölgede o süreden bu yana neler yaşandı neler? BAE Şeyhi ağırlandı, Suudi Prens ile samimi pozlar verildi, İsrail Cumhurbaşkanı Ankara’da konuk edildi. Suriye görüşmesi bunun neresinde?”

SURİYESİZ DİZAYN OLMAZ

Suriye sorunu çözülmeden ne yapılırsa yapılsın Ortadoğu’da bir düzenin kurulamayacağına da işaret eden Mahalli’ye göre Suriye’siz Ortadoğu’da yeni bir yapılandırma mümkün değil. Hiçbir şekilde, hiçbir formül geçerli olmaz.

Mahalli, yandaşların Erdoğan’ın Esad’ı arayacağını dillendirmesi, Çavuşoğlu’nun itirafları ve Azez’deki protestoların Soçi’deki zirveden sonra yaşanmasının da bir tesadüf olarak okunamayacağını ifade ediyor. Bazı çevrelerin, odakların bu yakınlaşmadan rahatsız olmasının şaşırtıcı olmadığını vurgulayan Mahalli, Soçi’den 17 gün önce Tahran’da yapılan üçlü zirvede de benzer kararların alındığını söyledi. Tahran zirvesinin 16 maddelik bildirisinin ilk cümlesinin de Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı olduğunu kaydetti.

Hüsnü MahalliHüsnü Mahalli