Google Play Store
App Store

Cihatçı HTŞ Lideri Colani’nin Ankara ziyaretinin ardından gözler Suriye’ye çevrildi. MSB kaynakları, HTŞ yönetiminin talebi üzerine 'ordunun kapasitesinin geliştirilmesi' adına iş birliği için adım atılacağını bildirdi.

Cihatçı HTŞ ile Suriye’de işbirliği
Fotoğraf: AA

Haber Merkezi

Suriye'deki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin cihatçı yeni başkanı Muhammed El Colani'nin (Ahmed El Şara) Ankara ziyaretinin ardından, Türkiye'nin Suriye'de askeri üs kuracağı yönündeki iddialar yeniden gündeme geldi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, söz konusu iddialara ilişkin açıklamada bulundu.

Kars'ta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan bakanlık kaynakları, "Türkiye'nin Suriye'ye iki yeni askeri üs kuracağı" iddialarına ilişkin, "Türkiye olarak önceliğimiz, Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, Suriye'de istikrarın sağlanması ve terörist unsurların, özellikle PYD/YPG'nin Suriye'nin kuzeyindeki faaliyetlerinin engellenmesidir. Yeni Suriye Hükümeti'nin, Suriye'nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bakanlığımızın fonksiyon alanına giren konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta Bakanlığımızdan görevlendirilen bir heyet marifetiyle ilk temas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Her iki taraf da Suriye'nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden temizlenmesi üzerinde görüş birliğindedir. Basında çıkan bu tür haberlere ihtiyatlı yaklaşmak ve içeriğini iyi okuyup anlamak gerekir. Bu tür konuları konuşmak için şu an çok erken” açıklamasında bulundu.

MÜŞTEREK BİR YOL HARİTASI ÇİZİLECEK

Kaynaklar, "Yeni Suriye Hükümeti'nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi maksadıyla müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılmasına yönelik çalışılacaktır" bilgisini de verdi.

Öte yandan çözüm tartışmaları sürerken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tabanla buluşma toplantılarına devam ediyor. DEM Parti bu buluşmaların ardından Diyarbakır’da yapacakları mitinge hazırlanıyor. 8 Şubat’ta İstasyon Meydanı’nda düzenleneceği açıklanan ‘Barış ve Özgürlük’ mitinginde Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajlar kamuoyu ile paylaşılacak. ‘Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları’ kapsamında yapılacak olan miting ile ilgili DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü açıklama yaptı.

DEM PARTİ’DEN TARİHİ FIRSAT VURGUSU

Miting Tertip Komitesi tarafından DEM Parti Diyarbakır il binasında yapılan açıklamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eş Başkanı Sultan Yaray, DEM Parti İl Eş Başkanı Abbas Şahin ile Tertip Komitesi üyeleri katıldı. Komite adına açıklamayı yapan DEM Parti İl Eş Başkanı Abbas Şahin, “ Yüzyıldır Ortadoğu coğrafyasında çözümsüzlükle karşı karşıya kalan sorunlar kangren haline dönüşmüştür. Ortadoğu’ da kalıcı bir barışın sağlanması için artık halkların bir arada olması gerekiyor. Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi için tarihi fırsat ile karşı karşıyayız. Bu tarihi fırsatın yerini bulması için onurlu bir barışın tesis edilmesi gerekiyor” dedi.

DW’ye konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Temelli şu ifadeleri kullandı: "Öcalan tarihi bir kişilik ve bu kişiliğine uygun olarak açıklamasını yapacak. Siyasetin hiçbir hesabına sıkışmadan, hiçbir çıkar hesabına girmeden Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair çağrıları olmuştu zaten. Dolayısıyla şimdi de bu tarihi kişiliğiyle tarihi bir açıklama yapacak. Ama o açıklamanın karşılığında yapılması gerekenler ya da üstlenilmesi gereken sorumluluklar onlar ayrı bir tartışma konusu. Çünkü bu yapılan açıklama ile değil de açıklamaya karşı siyasetin alacağı sorumlulukla ilgili."

Öcalan’ın çağrısı karşılığında iktidarın ve herkesin yapacaklarının ayrı bir yere karşılık geldiğini belirten Temelli, "Bir hesabın içinden değil, gerçek anlamda bu krizin, bu sorunun, bu çatışmanın sonlanmasına yönelik bir yaklaşımı var" dedi.

Temelli, bütün siyasetin ajandasında Kürt meselesinin çözümü olması gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun için herkes çaba göstermeli. İktidarın da yapacağı işler var, muhalefetin de. Neler yapılması gerektiği aslında belli. Her şeyden önce Türkiye'nin demokratikleşmesi ve hukuk devleti zeminine oturması için atılması gereken adımlar var. Çünkü Kürt meselesinin demokratik çözümü aslında Türkiye'nin demokratikleşmesiyle hukuk devleti olmasıyla aynı denklem içinde okunacak bir mesele. Dolayısıyla gerçekten bu denklemi çözmek istiyorsanız, demokrasi, hukuk devleti, barış adına herkes sorumluluk almalı, adım atmalı."

Ortada bir "pazarlık masası" bulunmadığını, amaçlarının demokratik mücadele zeminini hep birlikte örmek olduğunu söyleyen Temelli, "Yoksa bir pazarlığa indirgediğinizde zaten herkes böyle bir durumda kendi hesabına göre hareket edecekse nasıl bir müzakere zemini olabilir ki?" diye konuştu.