Cim-Bom takipçilerini üzmedi

Galatasaray, Sivas deplasmanında kötü bir oyun sonucu 2-1 mağlup olarak şampiyonluk yolundaki 3 rakibinin 2 puan kaybını 1 puan kazanımına dönüştürdü.

Fotoğrafını çekmenin çok kolay olduğu bir maç izledik Sivas’ta. Galatasaray’daki 2. Fatih Terim döneminin ilk sezonundan bir maç vardı adeta sahada. O sezon orta sahadaki yaratıcı oyuncu eksikliği sebebiyle Brezilyalı Felipe kendi yarı sahasına kadar gelir, topu alıp ileriye götürmeye çalışır, ancak bu hem efor hem de zaman kaybı yaşattığından rakip takım o ana kadar savunmada organize olur ve sarı-kırmızılı takım tehlike yaratamadan ataktan eli boş dönerdi. Bu akşam da Feghouli aynı dertten muzdaripti. Ancak 37 dakika sonra tehlike yaratabildi Cezayirli, Rodrigues’i kaçırdığı pasla. Tolga geçen sezonki etkisiz oyunundan esintiler sergiliyordu, yanındaki isim Donk da ondan geri kalmıyordu. Böylece, yaratıcılık Feghouli’nin kendi sahasına kadar gelip aldığı toplara kalmıştı. Bu noktada bir ayrıntıyı belirtmek lazım. Tolga Ciğerci bu sezon başında, Tudor yönetiminde geçen sezondan çok farklı bir profil çizmişti, çünkü bir şeyler yaratmak “zorunda” olmadığı bir sol iç pozisyonunda serseri mayın gibi dolaşarak ceza sahasına koşular yapıyor ve rakip savunmayı hazırlıksız yakalıyordu. Fatih Terim 4-2-3-1 ile hem (sol açık oynayamayacağından) onun etkinliğini eksiltti, hem de geçen sezon çok kötü oynadığı orta saha göbeğine döndürerek ona yapamayacağı bir sorumluluk yükledi. Sonuç fiyasko. Ona bunu gösterenin (tabii gördüyse) Nagatomo’ nun gereksiz geri pası ve Muslera’nın bu sezonki kronik formsuzluk hatalarından birisi olması ilginç tabii.

İkinci yarıda değişen bir şey yoktu aslında Belhanda’nın girişine kadar. Sadece Mariano biraz daha denedi Rodrigues kombinasyonlarını, ama onun da kötü bir gününde olması sonuç olarak ek bir katkı yapmadı hücum gücüne. Tabii bu noktada bireysel performanslara değinmek gerekiyor. Terim’in takımının nerede ise tüm ceza sahası ortaları rakip savunmanın topu önde karşılayan oyuncusunaydı ve ondan dönen topları almak için ceza yayının etrafında bekleyen hiçbir oyuncu yoktu. Bu yüzden son 10 dakika dışında rakip kaleyi abluka altına alamadılar. Penaltı, Denayer’ın vasat savunma performanslarından bir tanesinin ürünü diyelim.

Ndiaye ve Fernando orta sahada öyle bir dinamizm ve güç getiriyorlardı ki Galatasaray’a, kalan oyuncular bu hazırlanan ortamda vasat bir performans sergileseler dahi rakibi yıkmaya yetiyordu. Şimdi ikisi de ortada yok ve Terim yepyeni bir plan keşfetmek zorunda. Üstelik ben Tudor dönemi gibi iç sahada çok rahat olunacağını düşünmüyorum. Kalan 5 maçta 15 puan hesabı yapanlar hesaplarını tekrar gözden geçirmek zorunda.