Yolsuzlukla mücadele basın olmadan, sadece devlet eliyle tam olarak başarılamaz. Gazetecilere “Elinizde yolsuzlukla ilgili bilgi-belge varsa, bunları yayımlamak yerine polisle, savcıyla işbirliği yapın” demek bana bir nevi jurnalcilik gibi geliyor

Çin’in yolsuzlukla mücadele sınavı

Son ÇKP kongresinden aklımda kalan birkaç şeyden biri, bir Merkez Komite üyesinin yaptığı yolsuzluk üzerine fazla açık sözlü diyebileceğim o konuşma. O konuşmanın yaklaşan fırtınanın habercisi olduğunu ben bile anladığıma göre Parti kadrolarının anlamamış olması mümkün değil. O konuşmayı yapan adam şimdi “Parti Disiplin Denetimi Komisyonu”nun başında. Xi, yolsuzlukla bu çapta bir mücadele başlatmak için kongrede istediği yetkileri alana kadar beklemeyi tercih etmiş gibi görünüyor. Sivil bürokrasiden, ordudan, polisten öyle adamlara dokunuyorlar ki, şaşırmamak elde değil.

Dönüşüm sürecinde yatırımcılar-sermaye ile “gereğinden fazla” yakın olmanın dejenere ettiği kadrolar tasfiyeye uğruyor. “Yeni solcular” olarak adlandırılan ÇKP muhalifi her renkten komünistin Xi’ye sempatiyle yaklaşmasının bir nedeni de işte bu yolsuzlukla ciddi mücadele (Diğer iki neden, ekonomide kamunun payını azaltmak yerine dikkate değer ölçüde artırmaya yönelik politikaları ve yoksullukla mücadeleye verdiği önem).

Yine de yolsuzlukla mücadele basın (ve sivil toplum) olmadan, sadece devlet eliyle tam olarak başarılabilecek bir iş değil. Gazetecilere “Elinizde yolsuzlukla ilgili bilgi-belge varsa, bunları yayımlamak yerine polisle, savcıyla işbirliği yapın. Onlar işlerini bitirdikten sonra yayınlarsınız” demek bana gazeteciliğin kamuyu bilgilendirme görevi yerine bir nevi jurnalcilik gibi geliyor... Böyle davranan gazeteciler “polisle işbirliği yaparak yolsuzluğu ortaya çıkardıkları için” polisten plaket ve para ödülleri alıyor, hem de törenle.

Parti Disiplin Komisyonu’nun savcılığın yapması gereken işlere karıştığına dair eleştiriler var. Disiplin Komisyonu, “Biz, Parti içi disiplin suçu denetimi yapıyoruz, savcılık değil. Elde ettiğimiz delilleri yargıya teslim ediyoruz, gerisi onların görevi” cevabı veriyor. Komisyonun “disiplin suçu” dediği suçlamaların çok büyük bir kısmını bir şekilde akçeli işlere bulaşmak oluşturuyor.

***

Vietnam, sessiz ve derinden…

cin-in-yolsuzlukla-mucadele-sinavi-528310-1.

Sanırım önümüzdeki on yıl içinde Vietnam bize büyük bir sürpriz yapacak. Bu sürprize üniversitelerin küçük çaplı Ar-Ge merkezlerine ek olarak kurdukları işlevsel İnovasyon merkezleri kaynaklık edecek. Buralarda ilgili teknolojik bilgilerle donatılmış yenilikçi girişimciler yetişiyor. Çin’den de destek alan bu merkezlerin kapısı girişimcilere her türlü desteği sunmak için sürekli açık. Projesini deneyip başarılı olanlar da var, denemeye devam edenler de… IBM, Microsoft gibi teknoloji devi ABD firmalarının Vietnam’a gösterdikleri ilginin bir nedeni de bu olsa gerek. Mike Pence’in Çin-Vietnam ilişkilerine kama sokmak için yaptığı “rüşvet teklifli (Çin’den uzaklaşın, kıyılarınızı ABD’ye açın yardım edelim)” ziyaret işe yaramadı ve yaramayacaktır. Yani ilginin nedeni bu olamaz. Ticaret savaşları, Çin’in teknolojik dönüşümü gibi etkenler ise zaten herkesin malumu.

***

Singapur ve devlet eliyle cinayet

Malezya hükümeti, uyuşturucu satışı nedeniyle Singapur’da idama mahkûm edilen bir vatandaşının iadesini talep etti (Suçlu, işitme engelli olduğu için “insani nedenlerle” iadesini istedi). Singapur hükümeti bunu fırsat bilerek idam cezası konusunda halkın tutumunu ölçmek amaçlı bir araştırmaya yapmaya karar verdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Asya sorumlusu “İnsan hakları konusunda iyileştirici adım atmak için halka danışılmaz. Halka ‘bu caniliğe devam mı edelim yoksa uygar insanlığın değerlerini benimseyelim?’ diye bir soru sorulamaz. Devlet uygar dünyanın değerlerine göre kararını verir… Umarım bu araştırmayı idam cezasından yana olan görüşlerini desteklemek amacıyla yapmıyorlardır” açıklaması yaptı. Singapur hükümeti halka yıllardır “İdam cezasını kaldırırsak, uyuşturucu satıcılarının akınına uğrarız” korkusu yayıyor. Oysa idam cezası olmayan Hong Kong narkotik madde trafiği açısından çok daha elverişli bir konumda yer almasına rağmen, uyuşturucu madde ile mücadelede Singapur’a göre çok daha başarılı.
(Not: Singapur’da geçen yıl narkotik madde ticareti suçlamasıyla sekiz kişi idam edildi.)

***

Kümese tilki girdi

İki yıl kadar önceydi, ABD’nin Çin’e bir “teknoloji hırsızlığı” suçlaması yöneltmesinin ardından, bir Çinli yetkili “ABD’nin ikide bir ‘kümesime tilki girdi yetişin!’ diye avaz avaz bağırmasından gına geldi” diye dalga geçen bir açıklama yapmıştı. Oysa bu açıklamadan kısa bir süre önce Çin, kendi geliştirdiği “Kuantum İnternet teknolojisi”sinin sırlarını çalmaya çalışan 3 ABD’liden bahsetmişti.

Geçen hafta, bir Tayvan ve bir Çin firması ABD yetkilileri tarafından “yarıiletkenler alanında faaliyet gösteren bir ABD firmasından 8,75 milyar dolar değerinde teknoloji hırsızlığı yapmakla” suçlandı. Yine geçen hafta, bir Çin istihbaratı yetkilisi ve iki hacker ABD’de jet motorlarına ilişkin teknolojik sırları çalmaya çalışmaktan tutuklandı. Bence çalmış olma ihtimalleri yüksek. Çinliler genellikle çaldıktan sonra, ABD’liler ise çalmak için ilişkiler geliştirmeye çalışırken yakalanıyorlar. Teknoloji hırsızlığını sadece Çin’in yaptığını düşünmek ABD’lilerin burada özellikle Çin’in askeri teknoloji sırlarını çalmak için neler yaptığından habersiz olmak demek.

Kimin kimden çaldığıyla hiç ilgilenmiyorum. Benim için insanlığın yarattığı değerler tüm insanlığa aittir, ortak malıdır. Bunları, toplumların yararına kullanmak kaydıyla, mülkiyetinde tutan kapitalistlerden çalmak haktır, hatta görevdir. Yukarıdaki örnekteki gibi, kapitalistlerin birbirlerinden çalması ise benim için sadece bir eğlence malzemesi olabilir. Kapitalizm dediğin şey zaten sınırları yasalarla çizilen ve korunan bir hırsızlık değil mi?

Üstüme vazife değil ama yeri gelmişken yazayım: Çin’e yöneltilen teknoloji hırsızlığı suçlamalarının en az yarısı gerçek dışı. Çünkü Çin’de yatırım yapabilmenin ilk koşulu “teknolojini Çin’le paylaşmak zorunluluğu”dur. Çin’le paylaşılan bu kapsamdaki teknolojinin bile teknoloji hırsızlığı diye yayıldığı çok olur.