Gender-Fluid (hem dişil hem erkeksel özellikler taşıyan) sanatçılar, son dönemde popüler pek çok dizi ve filmde yer aldı. Peki bu aktörlerin tam olarak nasıl bir etkisi oluyor?

Cinsiyetsiz aktörler Hollywood'u nasıl değiştiriyor?

1,4 milyon Instagram takipçisi ile Tommy Dorfman, Netflix’in “13 Reasons Why” ın çılgın yıldızlarından biri. Ancak herhangi bir cinsiyeti olmayan aktör, 2017 yılında yeni bir ajans arayışına girdi ancak süreç olması gerekenden daha zorlu oldu. Öyle ki başvurduğu ajanslardan biri Dorfman’a, tek bir cinsiyetle özdeşleşmemenin “bir heves” olduğunu ve ajansın bu şekilde bir anlaşma yapamacağını söylediğini hatırlıyor.

Dorfman, Zoom’da Variety’e verdiği röportajında, ajansın 'Belki de bu şovun Laverne Cox'su olabilirsin ancak şu anda bu bizim için finansal olarak iyi bir yatırım değil” dediğini belirtti.

27 yaşındaki Dorfman, toplantıya Hollywood standartlarına göre nispeten uygun topuklu bir bot ve kısa kesim bir polo tişört gittiğini hatırlıyor. Şimdi Dorfman CAA tarafından temsil ediliyor ve ajansın bundan daha fazla destekleyici olamayacağını belirtiyor ve bu deneyimini şöyle anlatıyor: “Kabul edilmedim. Tebrik edildim ama kabul edilmedim”.

Hollywood’da birçok Gender-Fluid (hem dişil hem erkeksel özellikler taşıyan) sanatçılar için belirsizlikler var. Kağıt üzerinde, endüstri çeşitliliğe övgüde bulunuluyor ancak iş uygulamaya geldiğinde, cisgender ( doğduğu cinsiyet ile hayatına devam eden kişiler) olarak tanımlanır aktörler hala rollerin çoğunu alıyor.

Son yirmi yılda, gey ve lezbiyen aktörler için önemli ilerlemeler kaydedildi. Ellen DeGeneres, “Will & Grace” ve “The L Word” günümüz yıldızlarının yolunu açtı: Kristen Stewart, Tessa Thompson, Billy Eichner, Hayley Kiyoko ve daha fazlası. 2014 yılında Cox, Time dergisinin kapağında yer aldı ve transseksüel aktörlerin ana akım medyada yer alabileceğini kanıtladı.

CİNSİYET CİNSTEN FARKLIDIR

Ancak bu daha kapsayıcı ortamda bile, bir cinsiyeti olmayan aktörler, Hollywood merdivenlerini tırmanırken nasıl ilerleceğini görmek için önceki nesilleri değerlendirme şansına sahip değiller. Hollywood bekçilerinin çoğu eşcinsellere ve lezbiyenlere aşina olsa da, Gender Fluidity (hem dişil hem erkeksel özellikler taşıyan kişiler) henüz o kadar iyi anlaşılamamıştır. Sonuç olarak, günümüzde çoğu kendi kural kitaplarını yazıyor ve dünyayı kimlikleri hakkında bilgi sahibi yapmak için sosyal medya kullanıyor.

Cinsiyet cinsten farklıdır. GLAAD, “cinsiyet kimliğini”, “bir kişinin cinsiyetinin içsel ve derinden algılanması” olarak tanımlanmaktadır. Bu, doğduğundaki cinsiyetinden ayrıdır. Çoğu insanın cinsiyet kimliği ya erkek ya da kadındır. Kendini belli bir cinsiyet içinde sınıflandırmayan kişiler için, cinsiyet kimliği bu iki seçenekten birine tam olarak uymuyor. Bu kişilerin cinsiyetleri her ikisi arasında bir spektrumda yer alıyor.

Kendini ‘’belli bir cinsiyet içinde sınıflandırmayan’’ insanların yüzdesi küçüktür - bazı tahminler yüzde 1 ile yüzde 3 arasında olduğunu göstermektedir ancak bu oran büyümektedir. Uzmanlar, bu durumun görünürlük ve temsil ediliş biçimlerine göre değişebileceğini söylüyor. Sadece üç yıl önce, 2017'de “Billions”, TV'de ilk kez kendini belli bir cinsiyet içinde sınıflandırmayan karakteri tanıttı. (kendini ne kadın ne erkek olarak tanımlayan Asia Kate Dillon tarafından canlandırıldı). Amandla Stenberg (“The Hate U Give”) cinsiyetini Tumblr'da sorgulamak adına bir mesaj yayınladı. Öte yandan, 2014'te eşcinsel olarak kendini tanımlayan İngiliz şarkıcı-söz yazarı Sam Smith, o zamandan beri kendini ‘’genderqueer’’ olarak yani cinsiyetini ne kadın ne de erkek olarak tanımlıyor.

CEHALET HALA SEKTÖRÜ KAPLIYOR

cinsiyetsiz-aktorler-hollywood-u-nasil-degistiriyor-741219-1.

Tommy Dorfman, 2017 yılında tanınırken, trans ve herhangi bir cinsiyete sahip olmayan kişi olarak tanınan aktör Theo Germaine, 2019'daki ilk büyük rolünü Netflix dizisi “The Politician” da oynadı. Herhangi bir cinsiyet içinde kendini sınıflandırmayan bu aktörler kuşağı aslında ilk değil ve bu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek ancak bu kadar geniş kapsamlı görünürlüğe sahip ilk gruptur.

Dorfman, ‘’LGBTQ aktörleri için birlikte paylaştığımız bir mücadele söz konusu ve ilerleme ancak zamanla mümkün olabilir. “Her zaman bir çıkış olmalı’’ diyen Dorfman, sokakta mücadele etmeden bir TV şovunda öylesine var olan ‘’cinsiyetsiz’’ bir kişi olmadığını da ekliyor.

Cehalet, en iyi niyetlere rağmen, sektörü hala kaplıyor. Avustralyalı aktör JayR Tinaco (Netflix- “Another Life”), kendisine ajansı tarafından daha “cinsiyetine uygun” oyunculuk yapması gerektiğinin söylediğini belirtti: “Bir aktörsünüz ve size bunu söyleyen bir ajansınız var, dinlemek istiyorsunuz çünkü çalışmak istiyorsunuz”. Şimdilerde Tinaco sadece, ‘’ne kadın ne erkek olan’’ ve gey karakterler için seçmelere katılıyor çünkü yaşam tarzlarıyla eşleşiyor ve uyum sağlıyorlar.

"SİZİ GÖRMEZDEN GELMELERİ ÇOK ZOR"

İnternet, trollerle dolu olsa da, uzun zamandır marjinalleşmiş insanların bir araya geldiği bir alan oldu. Instagram çağında, sizin gibi olan diğer insanları bulmak bir hashtag'e tıklamak kadar basit. “Arrow” ve “13 Reason Why”’da rol alan Bex Taylor-Klaus eşcinsellerin sosyal medyaya akın ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Sosyal medyanın şu anda seslerimizin bu kadar duyulmasının nedeni olduğunu düşünüyorum, çünkü iktidardaki insanların 300 re-tweetiniz varsa sizi görmezden gelmeleri çok daha zor. 300.000 retweet'inizin olduğunu hayal edin. Bu biraz fazla güç”.

cinsiyetsiz-aktorler-hollywood-u-nasil-degistiriyor-741220-1.

Herhangi bir cinsel kimliği olmayan aktörler için en büyük zorluklardan biri takip edecek bir şablona sahip olmamalarıdır. “Glee” de Unique Adams oynayan Alex Newell, şovdaki diğer karakterleri gözlemleyerek kendi yolunu çiziyor. Newell, ‘’Glee’de, her zaman Amber Riley ve Chris Colfer arasında bir melez olarak biliniyordum ve bunlar benim televizyonda gördüğüm iki temsil şablonum: Colfer'ın Kurt karakterinde hassas bir eşcinsel adam, Riley’in Mercedes karakteri ile büyük bir sesi olan güçlü bir siyah kadın gördüm. Karakterleri bir araya getirdim ve şovda ben oldum” dedi.

Netflix’in “Chilling Adventures of Sabrina”sında rol alan Lachlan Watson, benzer bir deneyim yaşadı ve “Yüzüklerin Efendisi” nin ona bir temsil şekli sağladığını ifade etti. Watson, “Odada kendimi aynı anda Gandalf, Legolas ve Gimli olarak gören tek çocuk bendim” diyor. Watson'ın cinsiyet kimliğini şekillendiren bir başka film ise Mulan. Watson, “Bu filmde tüm cinsiyet rolleri biraz yıkılıyor. O sadece bir kadın değil, aynı zamanda bir erkek. Süper akıcı ve eğlenceli”.

Peki daha fazla nonbinary ve gender-fluid karakterlerin hayata geçirilmesi nasıl sağlanır? Hollywood bu konuda iki adım geriden geliyor ve sorumluluk yükü ezilenlere üzerine kalıyor. Dorfman bu gerçeklikle aktivizme odaklayarak mücadele ediyor. “Bir GLAAD etkinliğine gitmek ve bir sabun kutusunun üzerinde durmak yerine, anlatıyı değiştireceğini düşündüğüm ve yeni kapılar açacak roller yazıyorum” diyor ve ekliyor: “Daha eski, daha köklü stüdyoları beni anlamaları ve bana rol vermeleri konusunda ikna etme çalışmalarını bırakmaya karar verdim ve daha önce bunu yapmış insanlarla ilişkiler geliştirmeye odaklanacağım.”

Çeviren: Didem Mercan
Kaynak: Variety