Çizgiler üzerinde bir yolculuk
Ne güzel olurdu kendimize bir dünya çizmek. Kendi ellerimizle, özgürce. İstediğimiz gibi… Üstelik sadece mor bir tebeşirle!

Bazen unuturuz hayal kurmayı bile. Ancak rüyalarımız bize hatırlatır gerçek dünyanın dışında bir yerler olduğunu, sadece bizim zihnimizin içinde. Tek gerekli olan o yolculuğa çıkmaya cesaret edebilmek.

Bazen bir kitap götürür bizi başka diyarlara bazen de bir müzik.

Bir çocuk içinse her gün hayal gibidir. Dünya zaten bir oyun alanı değil midir?

Hayatta zorluklarla karşılaşırız, istemediğimiz şeyler karşımıza çıkar ve hayatımızı değiştirir. Alın yazımız yazılmış, yolumuz çizilmiş gibi hissederiz. Sonra da ne yazık ki karşımıza çıkan şeylere yön verme gücünün elimizde olduğunu unuturuz. Peki ya o çizili yolun üstüne, biz de elimize mor tebeşiri alıp başka bir yol çizemez miyiz? Neden olmasın ki?

Mutlu olmayı bilen için zihin boş bir tuvaldir. Hayal gücü de gerekli olan tek malzeme. Heyecanlı, serüven dolu ve gizemli bir resim çizmek böyle kolaydır işte, çizmek isteyene.

Çoğu zaman unutsak da bizi bir kendimize bıraksalar hepimizin içinde ne cevherler saklıdır aslında.

İşte bu renkli kitabın minik kahramanı Harold da esasında hepimizin elinde olan ama kullanmayı unuttuğu bu tuvali kullanıyor çizmek için. Hayal gücünün temsili ise elindeki mor tebeşiri.

Bir gün uyanıp ya dünyadan sıkıldığından ya da sırf eğlence peşinde olduğundan bu boş ve bembeyaz tuvalin içinde bulur kendini. Ancak bu uçsuz bucaksız dünyaya girmek kolay olsa da çıkmak öyle kolay değildir. Bunun sebebiyse hiç ardı arkası kesilmeyen bir bilinmezliğin onu beklemesi. Hem böyle farklı bir yere gelmişken biraz da keyfini çıkarmalı, öyle değil mi? Okurun şansına hem afacan hem de yaratıcı olan Haroldımız başlar aklından geçeni mor çizgilerle resmetmeye bu sayede de serüvenini çizmeye. Saraylar, krallar, yıldızlar, yollar, çiçekler, yağmurlar ve daha birçoğu peşi sıra dizilir hikâyenin içinde.

Dünyada bu kadar çizecek şey varken bunlar bir de Harold'un minik ama maceracı zihninde canlanınca bir imgeler cümbüşünün ortaya çıkması da kaçınılmazdır. İşin güzel tarafı da Harold’un her bir çizimi yaşayıp ve bize de yaşatması.

Okuyucular için bu minik serüvenleri sadece satırlardan ve kelimelerden takip etmekle kalmıyor. Çünkü kitap bize ondan çok daha fazlasını sunuyor aslında. Harold'un çizdiği her çizgi onun dünyasına yansırken bizim için de satırların anlamlı sembolleri oluyor. Bir yerden sonra renkler ve çizgiler bizi öyle içine çekiyor ki, biz de kendimizi o boş kar beyazı dünyada buluyoruz, onunla birlikte atlıyor, zıplıyor düşüyor ve kalkıyoruz. Düşlerin sihirli tozlarıyla tamamlanan o dünyadayız biz de.

Öyle ki bu kitabı elinize aldıktan sonra bir çizgi film izliyor gibi bile hissetmeniz mümkün. Çünkü her cümle bir resimle, her resim de bir cümleyle buluşuyor. Mor çizgiler anlamlı bir bütün olup eğlenceli bir deneyime kapılarını açıyor böylece.

Can Çocuk Yayınları etiketiyle yayımlanan Harold ve Mor Tebeşir, Harold’un Sirki, Harold Kuzey Kutbunda, Harold’un Odasında Bir Resim gibi muhteşem kitapları içeren 6 kitaplık Harold serisi, kısa ama rengârenk maceralara atılmayı seven okuyucularını bekliyor. Crockett Johnson’un sayısız uyarlamayla ve ödüllerle karşılanan bu eserleri çocuklar için okuma keyfini çizgiler üzerinde bir yolculukla birleştirecek.