ÇMO: Çevreye duyarlı tesislere verilen teşvik kaldırılmasın!

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yayınlayarak çevreye duyarlı konaklama tesislerine verilen elektrik desteğinin kesilmesine tepki gösterdi. 6 Temmuz 2013 tarihinde alınan karar 31 Aralık’ta yürürlüğe girecek. Bu teşvikin kaldırılmasının yanlışlığını anlatan İstanbul Şube, “Tam tersi olarak bu teşvikin artırılması gerekiyor” dedi.

Açıklamanın tam hali şöyle:

Çevrenin korunması, çevre bilincinin geliştirilmesi, turistik tesislerin çevreye olan olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla, 1993 yılından itibaren talep eden ve gerekli koşulları sağlayan konaklama tesislerine, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Çevre Dostu Kuruluş Belgesi veriliyordu.

2008 yılında ise; çevrenin korunmasına katkıda bulunmak, tesislerin tanıtım ve pazarlamalarında bir ayrıcalık yaratabilme olanağı, işletmelerine ve ekonomiye tasarruf yolu ile katkıda bulunabilmek, çevrenin korunmasında üstlenecekleri roller ile örnek tesisler olabilmek düşünceleri ile "Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerine Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Verilmesine Dair Tebliğ" yayınlanmıştır. Uygulama ile gerekli şartları sağlayan Turizm ve Kültür Bakanlığı‘ndan Yeşil Yıldız Belgesi almaya hak kazanan konaklama tesislerinin elektrik tüketim bedelleri için, bulundukları ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone gruplarına uygulanan tarife arasındaki fark kamu tarafından karşılanıyordu. Yeşil Yıldız (Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi) almaya hak kazanan işletmelerin sayısı her geçen gün arttığı gözlemlenmektedir. "Yeşil Yıldız" almaya hak kazanan, otellerin de içerisinde bulunduğu 464 konaklama tesisine bu yıl 7 milyon 103 bin 375 liralık enerji desteği sağlandığı ifade edilmektedir.[1]

Gittikçe gelişen Turizm sektörü tesislerinin, çevreye büyük oranda etkileri bulunmaktadır. Bu etkileri minimize eden tedbir ve teşviklerin devamlılığı yaşanılabilir bir dünya için oldukça elzemdir.

19 Haziran 2017 tarihinde; 2008 tarihli tebliğ yürürlükten kaldırılıp yerine, aynı amaçları içeren ve daha detaycı Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Verilmesine Dair Tebliğ yayınlanmışken Ekim 2018‘de söz konusu teşviğin kaldırılması oldukça çelişkili bir durumdur.

Unutulmamalıdır ki tesislerin Yeşil Yıldız belgesini alabilmesi için;

1-Çevre politikasının bulunması,

2-Çevre politikasını uygulayabilecek eylem planlarının varlığı;

3-Eylem planlarının ehil uygulayıcısı olan çevre mühendisi istihdamı (çevre danışmanlık hizmeti)

4-Endüstriyel Atık Yönetim Planı, Su ve Atıksu yönetimi, Hava ve Toprak kirliliği kontrolü ve Gürültü Yönetimine yönelik çevresel uygulamaların bütünü,

5-Çevre Mühendislerince verilen Çevre Bilinci Eğitimlerinin sürekliliği,

6-Ekolojik mimari tasarım,

7-Doğal kaynakların kullanımını azaltan ve kaynakları tüketmeyen tüm ekolojik uygulamalar

8-Çevre acil durum plan ve uygulamaları, kimyasal maddelerin kullanım ve yönetimi

gibi konularda birçok çalışma yapması gerekmektedir. Dolayısıyla yeşil yıldız belgeli tesisler, doğal kaynakların tüketilmemesi ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmalar yapıp enerji tasarrufu sağladıkları için ekonomiye de katkı sağlamaktadırlar. Bu doğrultuda çevrenin korunması için gerekli eylem planlarını uygulayan tesislere yönelik destek teşviğinin kaldırılması kabul edilebilir değildir. Söz konusu karar, çevre politikalarına yönelik eylem planlarının ehil uygulayıcısı olan çevre mühendisi istihdam sorununu da doğurmaktadır.

Dünya‘da uygulanan neoliberal politikalar sonucunda enerji tüketimi hızla artmış, artan enerji ihtiyacının fosil yakıtlardan karşılanması doğanın kirletilmesine neden olmuştur. Günümüzde, enerji ihtiyacı hala hızla artarken doğal kaynaklar hızla tükenmekte ve doğa alarm vermektedir. Dünya genelinde, son yıllarda doğanın alarmına kulak verilmiş ve bu konuda çalışmalar yapılması için düğmeye basılmıştır. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında Paris İklim Anlaşması imzalanmıştır. 22 Nisan 2016 tarihinde imzaya açılan anlaşma 196 ülkenin imzasıyla 4 Kasım 2016‘dan itibaren yürürlükte. Anlaşma 195 üye ülke tarafından imzalanması bakımından, dünya tarihinde iklim değişikliği ile ilgili en geniş kabul görmüş anlaşma olma özelliğine sahiptir. Türkiye anlaşmayı imzalayan 195 ülke arasında yer almaktadır.

Sonuç olarak Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesini alabilmek için yapılan çalışmalar, tesise, tesisin bulunduğu bölgeye, bölge ekonomisine, ülke ekonomisine ve doğaya fayda sağlamaktadır. Bu doğrultuda yapılan desteklemeler işletmeleri cesaretlendirmektedir. Dolayısıyla, doğal kaynakların tüketiminin azaltılması ve ekolojinin korunmasına yönelik yapılan tüm çalışmalardan teşvik ve destekler kaldırılmamalı aksine bu destekler tüm sektörler için arttırılmalıdır.