Çevre Bakanlığı’nın hazırladığı “Çevre Hizmetleri Yeterlilik Yönetmeliği Taslağı” Çevre Mühendisleri Odası’nın (ÇMO) tepkisine yol açtı. Oda Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, taslağı ‘mesleklerine saldırı’ olarak niteledi.

ÇMO’dan yönetmelik taslağına tepki: Çevreyi bitirdiler, sıra denetiminde

BERKAY DÜNDAR

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hacettepe Üniversitesi arasında imzalanan ve çevre denetimiyle ilgili değişikliği içeren taslağın geçen Perşembe günü tanıtımı yapıldı. Tanıtımın ardından taslak hakkında kamuoyunu bilgilendirmek üzere Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yapılan açıklamada taslağın daha fazla doğa katliamına zemin hazırladığı belirtilirken çevre denetiminin de kamunun elinden alınıp tamamen sermayeleştirilmeye çalışıldığı kaydedildi.

DENETİM SERMAYEYE EMANET

Toplantıda açıklamada bulunan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, taslakla birlikte ekolojik yıkımların artacağını ifade etti. Kahraman, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) uygulamaları, danışmanlık hizmetleri ve benzeri uygulamalardaki mevzuatı değiştirerek yetkinlik, yeterliliği geliştirme çabalarına biz hayır diyoruz. Bu mevzuata birkaç sebepten dolayı hayır diyoruz. Bir tanesi mesleki haklarımızın gasp edilmesi, diplomaların yok sayılması bu bizim mesleğimize ağır bir saldırıdır. Bu planlı bir politikanın adımlarından bir tanesidir. Bu bizim mesleğimizi bir yönüyle ilgilendirirken, toplumsal anlamda çok daha büyük kapıları açabilir. Artık sıkça rastladığımız ekolojik yıkım suçlarının önünü açacak bir uygulamadır. Siyasi iradenin aslında elini rahatlatmak planlı değişimlerdir” ifadelerini kullandı.

Taslakla birlikte denetimin sermayeye teslim edildiğini aktaran Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplum yararına bir şeyler planlamaksa amaç, siyasi iradenin denetimler üzerinde kamu gücünün koruyor ve güçlendiriyor olması lazım ama asıl amaç kamu gücünün denetim üzerindeki yetkinliğinin azaltılması hatta yok edilmesidir. Sermaye denetçi olarak atanmıştır. Bakanlık bu taslak ve daha önceki hamlelerle bunu planlamıştır.”

ÇEVRE MÜHENDİSLERİ YOK SAYILIYOR

ÇMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Karamanlı da taslağa karşı çıktıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Meslek alanlarımızın her disipline açılmasına belgelendirme ile güdülen ticari yaklaşıma, politik temelli oluşturulmaya çalışılan çevre yönetim tiyatrosuna; hayır demek hepimizin ortak sorumluluğudur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘mevzuat değişiklikleri, kapasite geliştirme projeleri, yetkinlik ve yeterlilik geliştirilmesi’ adı altında yürütülen süreçlerde mesleğimiz ağır saldırı altındadır.”

Bakanlığın çevre mühendislerini yok saydığını belirten Karamanlı, “Bizler temel amaçları arasında bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşamalarını sağlamak, toplumun sahip olduğu çevresel değerleri korumak ve geliştirmek, doğal çevrenin korunması ve insan sağlığına uygun biçimde ülkenin bugün ve yarın da yaşanabilecek bir ülke olması için mücadele eden çevre mühendisleriyiz. Mesleğimize yönelik saldırılar ve Odamızın görüşlerinin dikkate alınmaması rastlantı değildir. Mesleki birikimimiz ve etik değerlerimiz bize bugün başta mega projeler olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaşanan ekolojik yıkımların verdiği hasarı ortaya koyma sorumluluğu yüklemektedir. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası üyeleri olarak tüm meslektaşlarımızla beraber, ekolojik yıkımlara hayır dedik ve demeye de devam edeceğiz” dedi.

KAMUCU DENETİM ŞART

Basın açıklaması sonrasında BirGün’ün sorularını yanıtlayan Oda Başkanı Kahraman, bakanlığın geçen sene söz konusu taslağın ilk adımlarını attığını hatırlatarak şunları söyledi: “Bununla ilgili son noktayı koymak üzereler. Sanıyorum projeleri bitti, bakanlığa sunacaklar. Bundan sonrasında biz bu işin takipçisi olacağız. Çünkü hem mesleğimize karşı olan sorumluluğumuzdur, hem de topluma olan sorumluluğumuzdur. Bu amaçların önüne geçmek için takipte kalacağız.

Denetimin sermayenin eline bırakılmaması gerektiğini belirten Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı: “Kendini devlet yerine koymaya ve böyle göstermeye çalışan bir siyasi idare var. Biz devletle hükümetin ne anlama geldiğini, ikisinin arasında ne fark olduğunun net farkındayız. Biz dediklerinin tersine kamunun değerlerini korumak için buradayız. Dediğimiz gibi amaçlarına giden yolda biz önlerinde olduğumuz için, bizi yıkıp geçmek istiyorlar. Güçlü siyasi idarelerde denetim tarafsız olur, toplum yararına bir bakış açısına sahiptir. Bizim değerlerimizi sakınan bir anlayışın hakim olması gerekiyor. Sermaye tarafından bu işe bakan bir denetim bizim istediğimiz amacına uygun bir denetim değil.”