Tüm dünya nükleer santrallerden vazgeçme sürecine girerken, Türkiye'de nükleer riskler devam ediyor. ÇMO İzmir Şubesi, Mersin ve Sinop'taki risklere vurgu yaparken, İzmir Gaziemir'de bulunan radyoaktif atıkların bertaraf edilmediğine dikkat çekti

ÇMO İzmir: İzmir halkı radyoaktif atıklarla yaşamaya devam ediyor



BİRGÜN İZMİR

Çernobil faciasının üzerinden 34 yıl geçmesine rağmen, bölgede çıkan orman yangını ile bölgede yeni bir felaket riski ortaya çıktı, günler sonra kontrol altına alınan yangın sonrasında bilim insanları tarafından, bölgede radyasyon seviyesinin 16 kat arttığına yönelik açıklamalar yapıldı.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Mersin Akkuyu ve Sinop İnceburun’da devam eden Nükleer Santral Yapım süreçleri ile büyük çevresel ve yaşamsal risklere ittiği ve santrallerin sürecinde kamuoyuna yansıyan eksikliklerin riskin boyutunu da büyüttüğüne dikkat çekildi. İzmir halkının radyoaktif atıklarla beraber yaşadığı belirtilen açıklamada, "Gaziemir’de 1940'lı yıllarda kurulan Aslan Kurşun Fabrikası sahasında 2007 yılında tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile ilgili 7 yıl önce tarihin en büyük çevre cezasının kesildiği süreçte 13 yıllık zaman dilimi sonunda atıklar hala sahada bertaraf edilmeyi bekliyor" denildi.

GAZİEMİR'DEKİ ATIKLAR 13 YILDIR BERTARAF EDİLEMEDİ

Radyoaktif atık sorununu 13 yıldır çözemeyen yetkililerin nükleer santrallerin risklerini nasıl yöneteceği konusunda cevap beklendiği belirtilen açıklamada, "Radyoaktif atıkların nasıl İzmir'e geldiği ve bu alanda gömüldüğü konularında ise bugüne kadar herhangi bir açıklama ya da işlem yapıldığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmamıştır. 13 yıldır İzmir Kentinin ortasında bulunan radyoaktif atıkların nasıl kimin tarafından geldiğini açıklayamadığı gibi alanını temizlenmesine yönelik hiçbir çalışma yapamamıştır. Salgın ile mücadele sürecinde kişisel koruyucu malzeme, ekipman temininde yaşanan sıkıntılar kamuoyunda her gün paylaşılmaktadır. Bu noktada nükleer santral sürecinde olası bir kaza riski ve nükleer atıklara yönelik acil durumlarda müdahale, maske, iyot tableti vb. koruyucu ekipman temini ve yaşamı koruma şansı var mıdır?" ifadeleri kullanıldı.

Nükleer macerasından derhal vazgeçilmesi gerektiği söylenen açıklamada, "Çernobil Nükleer Faciası, Fukuşima felaketi ve sonrasında yaşananlar ve son olarak 4 Nisan Tarihinde yaşanan yangın ile ortaya çıkan riskler ile birlikte Kentimizde Gaziemir’de yaşadığımız radyoaktif atıklar süreci bir kez daha göstermiştir ki; Nükleer Santral macerasından vazgeçilmelidir. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak; ülkemizde ve kentlerimizde doğal varlıklarımızın korunarak geliştirilmesini yaşamsal bir olgu olarak değerlendirdiğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz. Bu süreçte taraf olduğumuzu; Yaşamın ve Kamu Yararı tarafında olduğumuzu, nükleer santrallerin durdurulması çağrımızı ve kararlılığımızı bir kez daha paylaşıyoruz" denildi.