Çocuğu, yaşlıyı öldüren sistem
Birgül BİRBEN
Ülkede son yıllarda en büyük problemlerin başında artan çocuk işçiliği geliyor. Bunun yanı sıra 65 yaş üstü de artan yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalıyor. TÜİK verilerine göre 65 yaş üstü nüfusun yüzde 12’si aktif olarak işgücünde. Bu durum yaşlıların ve çocukların iş cinayetlerinde de yaşamını yitirmesine neden oluyor.
İSİG Meclisi’nin verilerine göre son 2,5 yılda yaklaşık 400 çocuk ve yaşlı iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu yılın 6 aylık verilerini açıklayan İSİG Meclisi verilerine göre iş cinayetinde yaşamını yitirenlerin sayısı 878 oldu. Ocakta 161, şubatta 149, martta 124, nisanda 165, mayısta 142, haziranda 137 işçi yaşamını yitirdi.
Yaşamını yitiren işçilerin 33’ünü çocuk, 52’sini ise 65 yaş üstüydü. Bunun yanı sıra 65 yaş üstünde olan 99 kişi 2022’de, 95 kişi de 2023’te iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinde ölen çocuk sayısı ise 2022’de 64, 2023’te 54 olarak gerçekleşti. 2,5 yılda iş cinayetlerinde 246 yaşlı ve 151 çocuk hayatını kaybetti. Toplam çocuk ve yaşlı sayısı ise 397 oldu.
İŞ CİNAYETİNDE ÖLEN ÇOCUK VE YAŞLI SAYISI
Tabloyu değerlendiren Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taner Akpınar iş cinayetlerinin ülkenin yapısal sorunu olduğuna dikkat çekti. Yaşlıların iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesiyle ilgili şunları söyledi: “Emekli aylığıyla hayat sürdürmek mümkün değil. 65 yaş ve üstü artık emekli hayatı yaşaması gereken kişiler emekli maaşıyla geçinemedikleri için yeniden çalışma hayatına dâhil olmak zorunda kalıyorlar. Bedensel özellikleri değerlendirildiğinde, haliyle, riske daha açık oluyorlar. Zaten iş bulabildikleri alanlar da daha çok bedensel güç kullanımı gerektiren, dolayısıyla onları tehlikeye açık kılan alanlar oluyor.”
Bu durumun çocuklar için de geçerli olduğuna dikkat çeken Akpınar şöyle devam etti: “Durum çocuklar için de aynı şekilde. 2016-2017’den bu yana özellikle mesleki eğitim adı altında çocuk işçiliğini artırmaya yönelik bir teşvik var. Mesleki eğitim adı altında gerçekleştirilince de bu insanlar çocuklarımız meslek öğrenecek diye düşündüğünden toplum nezdinde meşrulaştırılabiliyor. Çocuklarını mesleki eğitim programlarına kaydettiren çoğu ailenin temel motivasyonu ‘Evladım meslek öğrensin’ değil, aile gelirine bir katkı sağlayacak olması. Çıraklar yasa gereği asgari ücretin yüzde 30’unu alıyor.”