Çocuğunuza prenseslik veya prenslik vadetmeyin

Tüm dünyada kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik her alanda kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Yetişkinlere yönelik farkındalık çalışmalarının değerli olduğunu fakat toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin erken yaşta benimsetilmesi gerektiğini vurgulayan Muzipo Kids Kurucu Ortağı ve Uzman Eğitimci Aslı Olgun, “Cinsiyetlere bağlı toplumsal yargılar, pek çok çocuğun yaratıcılığını ve yeteneklerini sınırlamasına neden oluyor” diyor.

18 ay-12 yaş aralığındaki çocuklara erken yaşta spor alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen, ekip ruhu çerçevesinde sosyalleşmelerini ve eğlenmelerini destekleyen Türkiye’nin ilk çocuk hareket üssü Muzipo Kids, çocukların gerçek potansiyellerini keşfedebilecekleri programlar sunuyor. Program içerikleri; çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, eleştirel düşünme ve bilimsel yaklaşım değerlerinin süzgecinden geçirilerek, çocuklarda yaratıcılığın gelişimi ve olumlu sorgulama esaslarıyla hazırlanıyor.

Eşitsizlik bebeklik döneminde öğreniliyor

Cinsiyet eşitsizliğinin çok erken yaşta öğrenildiğini söyleyen Uzman Eğitmen Aslı Olgun, çocukların toplumsal kalıplarla önce aile içerisinde karşılaştığını vurguluyor:

“Toplumsal cinsiyet kavramlarının öğrenilmesi bebeklik döneminde bilinçsiz bir şekilde başlar. Çocukların cinsiyet rollerine ilişkin bilgiler önce aileye, sonra çevreye ve günümüzde çok etkili olan televizyon gibi araçların ilettiği mesajlara dayanıyor. Çocuklar bu rolleri gözlemler, taklit eder, öğrenir ve benimser. Çocuklar, beş-altı yaşlarına geldiklerinde kadınlar ile erkekler arasındaki anatomik cinsiyet farklılıklarını toplumsal cinsiyet rolleriyle özdeşleştirmeye başlarlar ve oyuncaklarını cinsiyet rollerine göre sınırlandırırlar. Bebeklerle oynamayı keyifli bulan bir oğlan, araba gibi oyuncaklara yönelir. Benzer şekilde, büyüklerinden duyduğu gibi erkeklerin güçlü olmak zorunda olduğunu kadınların ise hassas ve kırılgan olduklarını düşünebilir. Bu özdeşleştirme süreci çocukların hem düşünce yapılarını kısıtlamaya başlar hem de toplumdaki eşitsizlikleri besler.”

Cinsiyetlere bağlı toplumsal yargılar, pek çok çocuğun yaratıcılığını ve yeteneklerini sınırlamasına neden oluyor. Kız çocukları spordan uzak durabiliyor ya da bilime olan ilgisini bastırabiliyor. Oğlanlar ise duygularını gizleyebiliyor ve bu durum davranış sorunlarına neden olabiliyor.

Cinsiyet kalıpları özgüveni ve yaratıcılığı zedeliyor

“Muzipo Kids’te okunan masalların içeriğinden drama atölyelerine ve doğum günü organizasyonlarına kadar tüm içeriklerde toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini çocuklara aşılamayı hedefliyoruz.” diyen Olgun, çocukların cinsiyetlerine bağlı olarak nasıl görünmeleri, düşünmeleri, hissetmeleri ve davranmaları gerektiğine ilişkin kalıplaşmış yargıların ve beklentilerin tüm yaşamlarını temelden etkilediğini söylüyor:

“Toplumsal cinsiyet rolleri çocuklarımıza nasıl görünmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğine dair kimi kalıplar sunuyor. Örneğin bu kalıplar yüzünden, oğullarımızın bir prens gibi cesur; kızlarımızın ise bir prenses gibi narin olması gerektiğini düşünüyoruz. Kızlarımızdan ‘prensi tarafından kurtarılmayı bekleyen bir prenses’ rolünü benimsemesini istemek aslında onun kendi ayakları üzerinde duramayacağını düşünmek anlamına geliyor. Muzipo Kids’te prens ve prenses kavramlarından uzak duruyoruz. Bu kavramlar çocukların gerçeklik dışı beklentilere girmesine ve karakter oluşumunda sorunlar yaşamasına neden oluyor. Bu türlü gerçek dışı benzetmeler çocukların zorluklarla başa çıkmalarını ve sosyalleşme becerilerini olumsuz etkiliyor. Kızlara prenseslik, oğlanlara da prenslik vadetmeyin. Kız ve oğlan çocuklara benzer görev ve sorumluluklar vererek çocukların hayal güçlerini besleyebilir ve daha duyarlı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunabilirsiniz.”

“Sporun cinsiyeti yoktur”

“Oğlan çocuk sahibi ailelerin çoğu, çocuklarının okulda saldırgan davranışlarda bulunduğuna dair şikayet almıştır. Bu durum, çocukların üzerlerinde hissettiği başarılı olma kaygısından kaynaklanıyor olabilir. Çünkü pek çok araştırma ailelerin oğlanlarından kızlarına oranla daha fazla başarı beklediğini ortaya koyuyor. Diğer taraftan kız çocukların içine kapanık olması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu da kızların kendilerine dayatılan uslu olma baskısının yarattığı özgüvensizlikten kaynaklanıyor olabilir.” diyen Olgun, sporun özgüven gelişimi için önemli bir rol oynadığını belirtiyor:

“Muzipo Kids’te hareket odaklı programlar sunarak çocukların güvenli bir ortamda özgürce bedenlerini kullanmalarını hedefliyoruz. Kız çocuklarının oğlanlara göre sporla daha az ilgilendiği önyargısına rağmen, sporun cinsiyeti olmadığı gerçeğine dayanarak hem kızlara hem de erkeklere aynı programı uyguluyoruz ve kız çocuklarının özgüvenlerinin sporla arttığını gözlemliyoruz.”

Muzipo Kids hakkında

Muzipo Kids, “Hareket ederek büyüyen sağlıklı nesiller” sloganıyla, çocuklara erken yaşta spor alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen, ekip ruhu çerçevesinde sosyalleşmelerini ve eğlenmelerini destekleyen Türkiye’nin ilk çocuk hareket üssüdür. Merkezlerinde uygulanan tüm programlar, uzman kadro tarafından ve akademisyenlerin danışmanlığında, Çocuk Hakları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Bilimsel Yaklaşım değerlerine bağlı kalarak, çocuklarda yaratıcılığın gelişimi ve olumlu sorgulama esaslarıyla hazırlanmaktadır.