Hazal Uzuner’in ‘Dünyamıza Ne Olmuş?’ kitabı, çocukların özgür iradelerinin, sorgulama ve kendiliğinden öğrenme kapasitelerinin açığa çıkarılabilmesi açısından önemli metinlerden biri olarak raflardaki yerini aldı

Çocuk edebiyatına taze kan

ONUR BÜTÜN

“Orbi heyecanla Nili’ye döndü: “Biliyor musun, dün gece rüyamda fanuslar olmadan oyun oynadığımızı gördüm. O kadar güzeldi ki! Sabah kafamda bu kocaman şeyin olduğunu fark ettiğimde çok üzüldüm.” Nili Orbi’nin fanusuna dokundu; “Sence dünyada insanlar fanussuz yaşamışlar mıdır gerçekten?” “Bilmiyorum,” dedi Orbi. “Baksana her yer gri ve siyah. Nasıl nefes alabilirler ki?” İkisi de ellerinde çubuklarla yürümeye başladılar. “Acaba dünya hep böyle gri ve siyah mıydı?” dedi Nili. ‘Belki de önceden başkaydı, daha güzeldi.”[1]

Tanzimat edebiyatı öncesindeki çocuk edebiyatı sözlü kültüre içkindir. Masallar, tekerlemeler, fabllar, bilmeceler, Nasrettin Hoca fıkraları mekân olarak evlerde, Karagöz ve Meddah oyunları ise kamusal alanlarda çocukların ilgisine sunulurdu. Divan edebiyatındaysa çocuk edebiyatı üzerine düşünen ve eserler veren Nabi, Sünbülzâde Vehbi ve Fuzûlî Mehmet gibi yazarlar kitaplarında çocukları ve onların dünyalarını işlediler. Batı edebiyatının etkisiyle edebiyatımızda karşılaştığımız değişiklikler arasında, çocuk edebiyatının yaptığı giriş önemlidir. Ahmet Mithat, Şinasi ve Recaizade Ekrem bu tür eserler veren yazarların başında gelir.

“Türkiye’nin ilk çocuk kitapları Tanzimat dönemi yazarlarından Şinasi, Recaizade Ekrem ve Ahmet Mithat tarafından Fransızcadan çevrilen kısa şiirler ve hayvan hikâyeleridir. Ziya Pasa, J.J.Rousseau ‘nun ‘Emile’ isimli eserini çocuklar için tercüme etmiştir. Bu arada Recaizade Ekrem ve Muallim Naci sırasıyla ‘Tefekkür’ ve “Ömer’in Çocukluğu” isimli özgün eserleri çocuklar için yayınlamışlardır. Yusuf Kamil Paşa Fenelon’dan yaptığı çevirileri ‘Tercüme-i Telemak’ (1862) isimli eserinde yayınlarken, Vakanuvis Lütfü, Daniel Defoe’nun ‘Robinson Crusoe’ isimli eserini, Mahmut Nedim, Jonathan Swift’in “Gulliver’in Gezileri” adlı kitapları ve Mehmet Emin de, Jules Verne’in ‘Merkezi Arza Seyahat’ ve ‘Balonda Beş Hafta Seyahat’ adlı romanlarını çevirmiştir.”[2]

Tanzimat’tan Cumhuriyet’in kuruluşunun sonrasındaki yıllara, yaklaşık olarak 1940’lara kadar basılan çocuk kitabı, gerçekten çok az denilebilecek sayıdadır. Çeviri metinlerin milli eğitimde kullanılmaya başlanması ve çocuk dergilerinin yayını, çocuk edebiyatını etkileyerek günümüzdeki gelişimine kadar ciddi bir kökensel yaklaşımı ortaya çıkarmıştır.

Neler oluyor?

Türkiye’de çocuk edebiyatı, sınıf öğretmenliği bölümlerinde ders olarak okutuluyor. 2016 yılı bandrol başvurusu üzerinden hesaplanan verilerde; toplam 24.365.771 adet kitabın yüzde 15’ini çocuk ve gençlik kitapları oluşturdu. Ancak okullarımızın kütüphaneleri hâlâ çok zayıf. Kitap okuma saatleri, kütüphanelerde geçirilen zaman çok az. Ve ne yazık ki öğretmenler kitap okumuyor. Çocukların okuma evreni de bu nedenlerle gelişemiyor.
Son dönemde kâğıt ve matbaa malzemelerinin fiyatlarındaki artış, basılan çocuk kitabı sayısını kesinlikle etkileyecektir. Çocuk kitapları genellikle renkli ve iyi kâğıda basılıyor. Tabii her yayınevi için geçerli değil bu durum. Banka sermayesi yayınevleri ya da sermayesi büyük yayınevleri ancak bu türden baskıları hazırlayabiliyor ve onların piyasadaki yerleri çok güçlü.

Çocuk edebiyatında didaktik yöntem hâlâ sürse de; çocukların iradelerinin öne çıktığı, bilinçlenme süreçlerini edebî metinlerde ‘bir öğretenden değil’, kendi dünyalarındaki figürlerle, imgelerle araştırarak, merakla ve çocuksu duygularla öğrenebildikleri daha keyifli metinlerimizin sayısı giderek artıyor.
Ayrıntı Yayınları Dinazor Çocuk Serisinin 56. kitabı, ‘Dünyamıza Ne Olmuş?’ bu bağlamda çocukların özgür iradelerinin, sorgulama ve kendiliğinden öğrenme kapasitelerinin açığa çıkarılabilmesi açısından önemli metinlerden biri olarak raflardaki yerini aldı. Dokuz yaş ve üstü için kurgulanan kitap, isimleri ve varoluşlarıyla büyüklerin de sevebileceği bir içeriğe sahip.

Nili ve Orbi’nin maceraları, kitabı okuyan bir çocuğun daha sonrasında da üzerine düşünmesine neden olacak bazı özellikler taşıyor. Üst üste soru soran tüm çocuklar başta ebeveynleri, yakın çevreleri, öğretmenleri hatta arkadaşları için bile sorun oluştururlar. Bu bağlamda usandırmak çocukların en maharetli işidir.
Nili ve Orbi kendi kendileriyle kaldıklarında, birlikteyken ve özellikle dede, anneanne gibi büyük ebeveynleriyle vakit geçirirken sürekli soru sorarak tüm bir hayatı inceliyorlar. Bu kadar çok soru sormalarının ardında yatan bir başka büyük gerçeklik var. Kirlenen, bozulan dünyanın farklı görünümleri…
Hikâyelerin içinden geçtiği yordam aslında geleceğe yönelik bir kurgu taşıyor gibi görünse de, okuduğunuz her cümlenin gerçek olmaması için bir neden bulamadığınızı görüyorsunuz. O nedenle hem kurgusal ve hem de gerçekçi gibi geliyor okura metnin tüm kıvrımları.

İklim değişiklikleri, küresel ısınma, beslenme, bitkiler ve hayvanlar, insan ilişkileri gibi pek çok tema Nili ve Orbi için büyük sorun haline geliyor. Çünkü onların yaşadığı 3550 yılında ancak ve ancak bir fanusun içinde nefes alabilen çocuklar olarak; tozlarla besleniyor, ağaçları, hayvanları tanımadıkları bir evrene doğup, toprağın altına saklanmış su damlaları ile heyecanlı bir maceraya girişiyorlar.

Su damlaları geçmiş dünyadan bu güne kalan ve geçmişle bağımızı kuran hem yaşamsal hem de düşünsel bir metafor olarak, önce ebeveynlere sonra da çocuklara nitelikli bir düşünme evreni sağlamış.

Kitabın çizimlerini yapan Zeynep Zeze’yi de ayrıca kutlamak gerek. Kahramanlar onun çizimleriyle iyice sevimli hale gelmişler. Çocukların görsel algısını güzelleştirmek için çok hoş bir çaba harcamış. Ne yalan söyleyeyim uzun süredir çocuk kitabı okumamıştım, bana çok iyi geldi. Önce siz büyükler okuyun, tanıdığınız tüm çocuklara önereceğinize eminim. Kitabınızın yolu açık olsun Hazal Uzuner, elinize, emeğinize sağlık!

[1] Dünyamıza Ne Olmuş?, Hazal Uzuner, Ayrıntı Yayınları, s:9
[2] http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20EDEBIYATI/onur_akbas_turkiyede_ve_dunyada_cocuk_edebiyatinin_gelisimi.pdf

cocuk-edebiyatina-taze-kan-520188-1.