Google Play Store
App Store

Yazdığı çocuk kitaplarında çevre mücadelelerini konu alan Hazal Uzuner “Çocuk gibi düşünebilmek inandırıcılığı artırıyor” diyor.

Çocuk gibi düşünebilmek
Hazal Uzuner

Işıl AYDIN

İktidarın yağma ve talan politikalarıyla yaptığı doğa katliamları ve çevre tahribatı, toplumda çevre bilincinin yaygınlaşmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kaz Dağları’ndaki altın madeni arama faaliyetlerinden Akbelen Ormanları’nın yok edilme girişimine, Kanal İstanbul Projesi’nden Rize İkizdere’deki hidroelektrik santrali (HES) projesine kadar sayısız rant odaklı faaliyet yürütülmeye çalışıyor.  Bu bağlamda, çocuklara çevre bilinci aşılamak amacıyla kitaplar yazan yazarların çabaları da büyük önem taşıyor. Bu yazarlardan biri olan, özellikle “Zeytin Çocuk” “Dünyamıza Ne Olmuş? ’’ gibi kitaplarla ismini duyuran Hazal Uzuner ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kitaplarınızda çocuklara aktarılacak mesajları nasıl belirliyorsunuz ve dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir?

Genel olarak bakış açımla “Bu konuya değinmeliyim, bu konuda bir hikâye yazmalıyım” dediğim konuları ele almayı tercih ediyorum. Bunlar da genellikle toplumsal olaylar oluyor. Çocuklara aktarılacak mesajlar da aslında belirlediğim bu konular oluyor. O dönemde deneyimlediğim, bir öğretmen olarak gözlemlediğim ya da okuduğum herhangi bir konu, mesaj olarak kitaplarımda yer bulabiliyor.

Yazım aşamasında çevre konularında araştırma yapma ve gerçek yaşam örneklerine dayanma süreci nasıl işliyor?

Öncelikle çocuklara iklim krizi gibi konular anlatılırken kullanılan dilin ve elbette hikâyenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Seçtiğim konular genelde üzerinde araştırma yapılması gereken konular oluyor. Yazım sürecine geçmeden önce pek çok yazar gibi ben de alan bilgisi edinmeyi ve yazarken hata yapmamaya özen gösteriyorum. “Dünyamıza Ne Olmuş?“ kitabımdan örnek verecek olursam; yazma sürecinden önce iklim krizinin olası sonuçlarını incelemek, günümüze nasıl geldiğini araştırmak gibi pek çok süreci vardı. Bu alanda yazılmış sayısız kitap ve makale okudum. Tabii sürecin en önemli kısmı çocukların okurken kendilerini bu distopyanın içinde kötü hissetmemelerini sağlamayı başarmaktı. Yıllar içerisinde çocuklarla yaptığım buluşmalarda bu konuda başarılı olduğumu görmek de beni mutlu etti tabii. Çocuk gibi düşünebilmek, kitaplardaki karakterlerin çocukların gözündeki inandırıcılığını artırdığına inanırım. Bu yöntemle anlatabildiğimi düşünüyorum.

Çocuklara gelecekte karşılaşacakları durumlarda çevre mücadelesi için nasıl ses çıkaracakları kitaplarda ne şekilde öğretiliyor?

Öğretmek çok büyük bir kelime. Kitaplarımı öğretici bir yerden yazmıyorum. Sorgulatan bir yerden yazıyorum. Bir çocuk kitaplarımdan birini kapattığında onun kafasında bir tane bile olsa soru işareti yaratabildiysem bu bana yeterli. Çocuk için de yeterli, çünkü çocuklar meraklıdır. O soru işaretinin peşinden giderler. Zeytin Çocuk kitabımı gerçek bir olaydan esinlenerek, hatta direkt diyebileceğimiz bir anlatımla Yırca’daki zeytin ağaçlarının katliamını küçük bir çocuğun gözünden anlatarak yazdım. Tıpkı kitaptaki karakterim Zeytin gibi okurlarımın da benim 35 yaşımda hâlâ zaman zaman peşine düştüğüm şu soruyu sorsunlar isterim: Neden? Zaten bu soruyu sorduklarında öğrenme başlayacaktır onlar için.

Türkiye’deki çevre mücadeleleri çeşitli çatışmalara, sert müdahalelere sebep oluyor. Bu süreci kitaplarınızda nasıl anlatmayı tercih ediyorsunuz?

Örneğin Zeytin Çocuk kitabımda köy halkının bir başkaldırısı var. Bunu bir çocuk kitabında olabilecek en açık biçimde anlatıyorum. Zeytin süreç boyunca bunu sorguluyor, bir çocuk olduğu için anlamlandıramıyor. Çünkü bazen biz yetişkinler bile bu yaşananları anlamlandıramıyoruz, bir çocuktan bunu anlamasını bekleyemeyiz.

Yazdığınız kitaplarla gelecekte nasıl bir etki oluşturmak istiyorsunuz? Çocukların geri dönüşleri nasıl oluyor?

Çocuklarla etkinliklere gitmek, onlarla buluşmak ve kitaplarım hakkında konuşmak çocuk kitapları yazmanın benim için en keyifli tarafı. Çünkü benim okurlarım onlar ve çocuklar gerçekten çok acımasız eleştirmenlerdir. Çocuk kitapları yazmaya karar verdiğimde ve hâlâ devam eden tek hayalim okurlarımın yetişkin bireyler olduklarında çocukken böyle bir kitap okumuştum ve beni çok etkilemişti demeleri. Bunu başarırsam kendimi şanslı sayarım. Bu yaşlarında çok olumlu dönüşler alıyorum.