12 yaşındaki çocuğu istismar etmekten tutuklanan Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah'ın mahkemede "Bu öpüş örf ve adet içerisinde dede şefkati ile yapılmıştır" dediği öğrenildi. Öte yandan ayda 8 bin TL geliri olduğu ortaya çıkan Nurullah, oturduğu villayı nasıl aldığını açıklayamadı.

Çocuk istismarcısı şeyh, villayı nasıl aldığını açıklayamadı

Müridinin 12 yaşındaki çocuğunu cinsel istismardan tutuklanan ve gerçek ismi Eyyüp Fatih Şağban olan Şeyh Fatih Nurullah hakkında Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamenin kabulü ile gizlilik kararı kalktı ve Nurullah'ın ifadeleri gün yüzüne çıktı.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın aktardığına göre, Fatih Nurullah'ın ilk ifadesi 28 Ağustos'ta Akyazı Jandarma Komutanlığı'nda alındı. Nurullah, emekli olduğunu ve 8 bin TL gelirinin bulunduğunu söyledi. Nurullah, bu geliriyle Sakarya Kuzuluk'taki villayı nasıl alabildiğini açıklayamadı. İstismarcı şeyhin, iki yıldır müritleriyle birlikte bu villada yaşadığı öğrenildi. Saymaz, yazısında Fatih Nurullah ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

‘YANIMA GELİP, ELİMİ ÖPERLERDİ’

“Müritleri ona gönüllü hizmet ediyor. İfadesinde, istismar ettiği Y.'nin dedesi ve babaannesinin iki yıldır villasında hizmetli olarak çalıştığını kaydediyor. Y.'nin babası F.A.'nın geçen şubat ayında villanın tesisat işi için Sakarya'ya geldiğini ve ailesini beraberinde getirdiğini belirtiyor. Çocuğa dede şefkati ile yaklaştığını savunarak şöyle devam ediyor: ‘F.A., eşi E. ve kızları Y. yanıma gelirler, el öperlerdi. Çocuğun yaşı küçük olduğu için yanağından öpmüşümdür. Bu öpüş örf ve adet içerisinde dede şefkati ile yapılmıştır. Hiçbir zaman taciz ve sarkıntılık yaşanmamıştır.’

Nurullah, Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifadesinde ise villada bulundukları sürede anne E.A.'nın yemek ve çay pişirdiğini, kızı Y.'nin hazırlanan çayları kendisine getirdiğini anlatıyor. Baştan sona kölelik düzeni… Nurullah, ‘Bulunduğum üst kata yemek- içecek getirdiği olmuştur ama yanında annesi veya kardeşleri bulunurdu. Nadiren yanıma tek başına geldiği olmuştur. Y. ve kardeşleri örf ve gelenek gereği elimi öpmüşlerdir. Benim de sevgi çerçevesinde onları yanağından öpmüşlüğüm vardır’ diyor.”