Çocuk sömürüsü her alanda var
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin araştırmasıyla, pandemi sonrası krizlerin çocukların yaşamlarına etkileri incelendi. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 10’u işçi ve haftalık 2 bin TL’nin altında çalışıyor.

Tamara Öykü BAYAR
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından yürütülen ve TÜBİTAK’ın 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenen “Krizler Çağında Çocuk Olmak: Türkiye’de Pandemi Sonrasında Çocukların İyi Olma Halini Yeniden Düşünmek” başlıklı araştırma tamamlandı. Araştırma pandemi sonrası ekonomik, sağlık, göç ve iklim gibi birçok kriz alanında çocukların yaşamlarına yönelik etkileri ele aldı.
Çocukların krizleri kendi gözlerinden nasıl deneyimlediklerini anlamayı amaçlayan araştırma süresince 11-18 yaş grubundaki çocuklar ve ebeveynlerini kapsayan 1500 hanelik bir anket yapıldı, Şanlıurfa ve İstanbul’da farklı sosyoekonomik statülerden gelen çocuklarla görüşmeler gerçekleştirildi. Ayrıca ebeveynler ve öğretmenlerle de görüşülerek çocuk çevresindeki destek ağlarının krizler karşısındaki durumları da değerlendirildi.
ÇOCUKLARIN SORULARINI ÇOCUKLAR HAZIRLADI
“Krizler çağında çocuk olmak” araştırmasının başlangıcında bir Çocuk Danışma Ekibi kuruldu. Ekibe özel okullar, belediye toplum merkezleri gibi farklı alanlardan ve yaşlardan 11 çocuk gönüllü olarak dahil oldu. Eylül 2023 - Aralık 2024 arasında online ve yüz yüze toplantılar alınarak “anketin soruları nasıl olsun, nelere dikkat edilsin, araştırmanın sonuçları çocuklara nasıl bir yöntem ve tasarımla anlatılsın” gibi sorulara çocuk danışma ekibiyle birlikte karar verildi.
Araştırmanın sonuçları ve politika önerileri, İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen bir kapanış toplantısıyla kamuoyuna sunuldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenleri Emre Erdoğan, Pınar Uyan Semerci ve Gözde Durmuş’un katılımıyla gerçekleşen toplantıda çocukların maddi durum, sağlık, eğitim, güvenlik, barınma, ilişkiler ve dijital boyutlar gibi iyi olma hallerine ilişkin bulgular paylaşıldı.
∗∗∗
KAHVALTI BİLE FARKLI
Anket sonuçlarına göre, ekonomik seviyeye bağlı olarak çocukların deneyimleri ve iyi olma halleri arasında belirgin farklar gözlemlendi.
• Düşük ekonomik seviyeden gelen çocukların yüzde 37’si ailelerinin ödenemeyen borçlarının farkında olduklarını ifade etti.
• Yaşadıkları mahalleden memnun olduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 27. Bu oran, yüksek ekonomik seviyeden gelen çocuklarda yüzde 54 olarak tespit edildi.
• Düşük ekonomik seviyedeki çocukların yüzde6 2’si sabahları kahvaltı yapabildiğini belirtirken, bu oran yüksek ekonomik seviyede yüzde 80.
• Araştırmaya katılan çocukların yüzde 10’u çalışıyor. Bu çocuklar genellikle esnaf, üretim sektörü, restoran ve tarım gibi alanlarda, haftalık 2000 TL’nin altında bir gelire mecbur bırakılıyor.
• Yoksulluk ve yoksunluk, çocukların sosyal hayatını etkiliyor; kendine ait odası olmayan çocuklar, arkadaşlarını evlerine davet etmekten kaçınıyor.