Yapılan bir araştırmaya göre zorla evlendirilen çocuklar istismar, şiddet, eğitim hayatından mahrum kalma ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya. Yaşadıklarını aktaran kadınlar, “Çocukluğumu yaşayamadım” diyor.

Çocuk yaşta evlilik yaşamlarını çaldı
Fotoğraf: sendika.org/csgorselarsiv.org

Hüseyin ŞİMŞEK

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2002-2021 yılları arasında yaşları 16 ve 17 arasında değişen 731 bini aşkın kız çocuğu zorla evlendirildi. AKP ve MHP’nin çocuklarla evlenenler için yasal düzenleme girişimlerine zaman zaman yeniden gündeme gelirken; iktidarın politikaları on binlerce çocuğun zorla evlendirilmesine neden oldu. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi için Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman ve Elif Çay Padalıhasanoğlu tarafından yapılan araştırmaya göre, zorla evlendirilen çocuklar başta cinsel istismar olmak üzere çok sayıda sorunla mücadele etmek zorunda kalıyor. ‘Erken Evlilik Yapan Kadınların Evlilik Sonrası Yaşam Deneyimleri Üzerine Bir Değerlendirme’ isimli araştırma, 12 yaşından itibaren evlendirilen çocukların yaşadığı sorunları ortaya koydu. 20 kişiyle yapılan görüşmelerde, erken yaşta zorla evlendirilen kadınlar yaşadıklarını aktardı.

ŞİDDET VE İSTİSMAR

Araştırma makalesine göre, zorla evlendirilen kız çocukları, küçük yaşta cinsel hayata katılım, ev işleri ve çocuk bakımı gibi sorumluluklar üstlenme, eğitimsizlik, sağlık sorunları, şiddete maruz kalma, istismara uğrama ve sosyal hayatın kısıtlanması gibi sorunlarla karşılaşıyor. Erken evlilikler, kadınların küçük yaşta olmaları nedeniyle genellikle hayatlarına dair kararların eşleri tarafından verildiği, dini ve kültürel değerler üzerine inşa ediliyor. Araştırmaya göre ayrıca, bu evlilikler sonucunda kız çocukları gelişim aşamalarında gerileme, istenmeyen gebelikler, erken yaşta annelik sorumluluğu, psikolojik rahatsızlıklar, düşük riski, erken doğum, doğum esnasında meydana gelen tıbbi sorunlar, bebeğin kaybı gibi sorunlar yaşıyor.

Makalede, zorla evlendirilen kız çocuklarının uğradığı cinsel istismar da ele alındı. Padalıhasanoğlu ve Yaman, konuyla ilgili şu tespitlere yer verdi: “Katılımcıların eşleriyle aralarında belirgin yaş farkı olmasından dolayı yaşadıkları önemli sorunlardan bir diğeri cinsel istismardır. Cinsel istismarın diğer nedenleri arasında katılımcıların evlendiklerinde çocuk yaşta olmaları ve erkek iktidarının hâkim olduğu ataerkil bir evliliğin söz konusu olması bulunuyor. Evlilik sonrasında katılımcıların şiddet ve cinsel istismara maruz kalmalarına neden olan bir diğer önemli etkenin dini nikâh olduğu tespit edilmiştir.”

***

ÇOCUKLUĞUMU YAŞAYAMADIM

Çalışmada, çocuk yaşta zorla evlendirilenlerin anlattıkları da yer aldı. Zorla evlendirildikleri erkeklerle arasında en az bir en fazla 13 yaş olan kadınlar, şunları anlattı:

•12 yaşında evlendirilen Ç: “Ben evlendim, çocuklar dışarıda oynuyordu taşlarla. Ben de gittim onlarla oynadım. Kaynanam dedi ki sen evli barklısın, sen nasıl oyun oynuyorsun? Ben çocukluğumu hiç yaşamadım ki.”

•Erken yaşta zorla evlendirilen ve yaşı ilerlediği zaman boşanan C: “Evliliğimizde her hafta bizim evimize haftada iki sefer, üç sefer polis gelirdi. Çünkü işkence ediyordu bana.”

•Zorla evlendirilen M: “Kayınpederim beni dövdü. Ablama, eşime söyledi ben eşime bile söylemedim. Çok orada ezildim, çok dayak yedim. Her şeyi gördüm çünkü arkamızda biri olmadığı için biz kimseye bir şey diyemiyorduk.”

•Çocuk yaşta evlendirilen C. ve Ç. adlı kadınlar evli oldukları kişiler tarafından cinsel şiddete ve istismara uğradıklarını aktardı.