Çocuklar arasındaki makas salgınla açıldı

Nisa Küçük

2020-2021 eğitim öğretim yılı başladı, öğrenciler sınıflara döndü. Bu süreçte yaşıtlarından en fazla uzak kalan kesim ise 0-5 yaş grubundaki çocuklar oldu. Birçok yeni duygu ve beceriyi küçük yaşlarda öğrenen çocukların pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini okul öncesi öğretmeni Seda Ersoy, BirGün’e değerlendirdi. Bu sürecin ailesiyle vakit geçiremeyen çocuklar için bir fırsat olduğunu dile getiren Ersoy, “İş yoğunluğundan dolayı bir araya gelemeyen anne, baba ve çocuk bu dönemde daha çok vakit geçirebildi. Ancak çocuklar akranlarıyla oyunlar oynayıp paylaşımda bulunması gereken yaşta evde sadece anne ve babasıylaydı. 0-5 yaş arasındaki çocukların temas etmesi gereken asıl grup yaşıtları ancak salgında çocuklar yaşıtlarından mahrum kaldı” dedi. Bu süreçte çocuklarıyla vakit geçiremeyen ailelerin de olduğunu kaydeden Ersoy, çocukların telefon ve tablete daha fazla maruz kaldığını söyledi.

FARKLILIKLAR OLUŞTU

Okulların açılmasıyla birlikte çocukların tekrardan yaşıtlarıyla bir araya gelebildiğini ifade eden Ersoy, şunları anlattı:

“Bazı ebeveynlerde akademik kaygı çok yüksekti. Evde kalınan dönemde çocuklarına sayıları, harfleri, okumayı, yazmayı öğreten aileler vardı. Bundan kaynaklı öğrenciler içinde farklılıklar oluştu. Bilinçli bir şekilde süreci yöneten ebeveynlerin çocuklarında da akademik olarak bir ilerleme var. Geçen yıllarda bu yaş grubundaki öğrencilerde motor becerileri daha güçlüyken bilişsel akademik beceriler daha zayıftı. Biz öğretmenler ikisini dengelemeye çalışıyorduk. Şimdi ise bazı öğrencilerin bilişsel akademik seviyeleri daha yüksek. Çünkü eğitim ve kültür seviyesi yüksek olan aileler evde kaldığımız dönemde akademik kaygı güderek çocuklarına birçok şey öğretti. Motor becerilerde ise bir düşüş var. Kalem tutmada, makas kullanmada, bağcığını bağlamada zorluk çekiyorlar. Eğitim seviyesi çok yüksek olmayan ailelerin çocuklarında ise bilişsel ve akademik beceriler de gelişmedi. Bu yüzden makas çok açıldı.”

YETİŞKİN DİLİ

Pandeminin etkilerinin oyunlarda görülebildiğini vurgulayan Ersoy, “Oyunlarda ‘Şimdi toplantıdayım, birazdan geleceğim. Korona olan bir hastam var. Aşı olmaya gelmiş’ cümleleri kuruluyor” diye konuştu. Çocukların ebeveynleriyle fazla vakit geçirmesinden dolayı yetişkin dili kullanmaya başladıklarını kaydeden Ersoy, şöyle devam etti:

“Geçen yıllardaki oyunlarda hiç bu tarz kavramlar yoktu. Ayrıca çocuklar ebeveynleriyle kurdukları iletişimi sınıf içinde de devam ettiriyorlar. Çocuğun kullandığı dil yetişkin dili. İçinde kaba kelimeler de var yetişkin cümleleri de var. Çocuklar anne ve babanın sohbetine bu dönemde çok fazla maruz kaldı şimdi de bunun yansımalarını görüyoruz. Hatta çocukların tutumları da çok farklı, yetişkin edasıyla sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. İki öğrenci tartışıyor ama sanki olaya bir anne olaya müdahale etmiş gibi yaklaşıyor. Benim gördüğüm bu aşırı olmamalı. Yaşadığı duygu da davranış da bir yetişkinin kopyası.”