Çocuklar ölüyor, patronlar kazanıyor
Emircan, Ahmet, Erhan, Muhammed, Deniz, Ahmed, Emin, Fatih, Esmanur, Alperen… İşçi Sağılığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi raporlarına göre yazın başından beri en az 10 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İşçileşme 18 yaşın altına düştü.
Etki Can BOLATCAN
Artan hayat pahalılığı ve ekonomik kriz nedeniyle çocuklar ucuz iş gücü olarak güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. TÜİK verilerine göre 2020 yılında yüzde 16,2 olan çocuk işçi oranı geçen yıl yüzde 21,1’e yükseldi. Yaz mevsimine girilmesinin ardından da mevsimlik çalışmalar nedeniyle çocuk işçilerin sayısı daha da artıyor. Bu durum iş cinayetlerine de yansıyor. Sadece Haziran ayında tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışan 6 çocuk hayatını kaybetti. Yılın ilk 6 ayında iş cinayetlerinde ölen çocuk sayısı ise 33 oldu.
TÜİK’in raporlarına göre nüfusun yüzde 26’sını çocukların oluşturduğu Türkiye’de 0-17 yaş arasında 7 milyon yoksul çocuk bulunuyor. 3-14 yaş arasındaki çocuklarda yoksulluk oranı yüzde 43.8.
Yoksulluk şartlarında yaşamlarını sürdüremeyen çocuklar ucuz iş gücü olarak güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. 2013 ve 2024 yılları arasında 4 – 12 yaş arasında 117 çocuk, 13 – 15 yaş arasında 216 çocuk, 16 yaşında 132 çocuk ve 17 yaşında 220 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
Haziran ayının başından bu yana yaşanan iş cinayetlerinden bazıları şöyle:
• Bartın’da motokurye olarak çalışan 17 yaşındaki Emircan Mazak yaptığı kaza sonucu öldü.
• 10 yaşındaki Suriyeli çocuk işçi Ahmet Direk Turan Haskiro, Adana’da annesinin de çalıştığı tekstil atölyesinin asansöründe kabin ile duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti.
• İlkokul 2’nci sınıf öğrencisi olan 8 yaşındaki Erhan Karabay, Isparta’da traktörün devrilmesi sonucu yaşamını yitirdi.
• 14 yaşındaki Suriyeli çocuk Muhammed Hinki, Antep’teki bir biber tarlasında çapa yapmasının ardından serinlemek için girdiği gölette boğuldu.
• 17 yaşındaki Suriyeli çocuk Ahmed Hamdan El Naif, işten dönerken 3 kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
• 16 yaşındaki çocuk Muhammed Ali Küçük, Bayburt’ta hayvanlarını otlatırken yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
• 17 yaşındaki çocuk Mehmet Emin Doğan, Elazığ’da çalıştığı inşaatta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.
• 17 yaşındaki çocuk Fatih Curlu, Kayseri’de yem karma makinesini sökmeye çalışırken yaşamını yitirdi.
• 15 yaşındaki çocuk işçi Esmanur Argun, işçileri taşıyan traktörün devrilmesi sonucu 18 yaşındaki ablası Elif Argun’la beraber hayatını kaybetti.
• 11 yaşındaki çocuk işçi Deniz Bilgin, çobanlık yaparken serinlemek için girdiği gölette çırpınmaya başlamasının ardından kendisini kurtarmak için gölete giren iki abisi ile hayatını kaybetti.
• 15 yaşındaki çocuk işçi Alperen Kocayavuz, Ankara’da stajyer olarak çalıştığı inşaatın asansör boşluğuna düşerek öldü..
DEVLET ELİYLE SÖMÜRÜ
İşçi Sağılığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Raporlarına göre son 11 yılda en az 695, AKP’li yıllarda en az 907 çocuk işçi hayatını kaybetti. AKP döneminde patronlara ucuz iş gücü sağlama hedefiyle önce “Çıraklık Eğitim Merkezi” adıyla başlatılan ve Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) ismiyle devam eden projede 1.5 milyon çocuk işçi çalışıyor, okullarda eğitim görmesi gereken çocuklar sadece bir gün okula giderken kalan dört günü işyerlerinde çalışarak geçiriyorlar.
Patronları denetlemeyen iktidar, çocuk işçilerin sömürülmesine göz yumuyor. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 71. Maddesi, okul öncesi çocuklar ile okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma sürelerinin, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on saat olabileceğini hükme bağlıyor. Temel eğitimini tamamlayan ve okula gitmeyen çocukların günde yedi ve haftada otuz beş saatten fazla çalıştırılmasını yasaklıyor. Ancak 2013 TÜİK verilerine göre okula devam etmeyen çocuklar için haftalık ortalama fiili çalışma süresi 54,3 saate çıkıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2021’in Aralık ayında Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan düzenlemeler sonrası MESEM’lerde çocuk işçi sayısının bir ayda yüzde 70 arttığını, kanundaki değişikliklerin işverenler için “cazipleştirildiğini” duyurarak övünmüştü. 2024 yılı itibariyle MESEM’lerde çalışan öğrenciler aylık 5 bin 100 lira ücret alırken patronlara 1 milyar 698 milyon lira ödendi.
İŞÇİLEŞME 18 YAŞ ALTINDA
İSİG Meclisi’nin 12 Haziran Çocuk İşçilikle Mücadele Günü öncesi yayınladığı raporda MESEM’lerin patronlara yönelik finansman desteği için bir araç olduğu, 2024 yılında bedavaya çalıştırılan öğrenci-işçiler için patronlara 1 milyar 698 milyon lira ödenirken, son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağının 15 milyar liraya yaklaştığı kaydedildi. Raporda, istihdam dağılımına bakıldığında çocuk işçi ölümlerinin yüzde 78’ini ücretlilerin oluşturduğu, geçmiş yıllarda çocuk işçilerde ücretli çalışanların oranının daha düşük olduğu belirtildi. Bu durum, işçileştirmenin 18 yaş altına doğru hızla genişlediğinin bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Çocuk işçilerin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine ilişkin BirGün’e değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Taner Akpınar, tek sorumlunun siyasi iktidar olmadığını, sınıf siyasetinden uzaklaşan toplumun da çocuk işçi ölümlerinde ortak sorumluluk taşıdığını söyledi. Siyasi iktidarın rolünün açık olduğunu, ancak sorunu yalnızca bu şekilde açıklamanın yetersiz kaldığını belirten Akpınar, “Sanayi devriminin erken dönemlerinde işçiler, yapılan işten kaynaklı ölümleri ‘sosyal cinayet’ olarak adlandırıyorlar. Neden böyle adlandırdıkları sorulduğunda ise ‘İşçi ölümlerinden bütün toplum birlikte sorumlu’ diye yanıtlıyorlar. Meselenin bugün bile en gerçekçi kavranışı budur” dedi.