Çocuklar ve fantastik dünyaları

Sevil ÇAĞLAR

Altay Öktem ile tanışıklığımız, 2000’li yılların başında, dergilerde yayınlanmış şiirlerini okumamla başladı. Sokaklar Tekin Değil adlı şiir kitabıyla bende bir girdap yaratmıştı.

Şimdi, benzer bir girdabı, çocuk dünyası için yazdığı Sihrialem Geçitleri’nde yarattı. Serinin adından kitapların tekin olmadığı belli.

Sihrialem Geçitleri’ndeki kahramanlar Çağıl ile Berk, maceralarıyla çocuk dünyasına güçlü bir giriş yapıyor.


ÇALILAR DİYARI

Her şeyin çalıdan olduğu bir diyar düşünün, okurken ellerinize çalılar battığını hissedeceksiniz, ben hissettim.

“… Ama gördüğü şeyler olgunlaştırıyor insanı. Daha önce hiç farkına varmadığın şeylerin farkına varmaya başlıyorsun,” dedi Çağıl. Bir fantastik korku kitabının, okuyan çocuğa olgunluk ve farkındalık vaat etmesi… Güzel.

“…kafalarında çalılardan yapılma rengârenk şapkalar olan, ellerinde bin bir çeşit müzik aleti taşıyan tuhaf bir orkestra, eğlenceli bir şarkıyla konsere başlamıştı bile.”

Yazar, korku ile yapılmış bir yolculuğu, renkli bir orkestra eşliğindeki müzikle çocuk dünyasında hafifletmeyi başarıyor.

“…Çağıl’ın bir suçu olup olmadığını bilmiyordu ama kimsenin bu diyarda kalmaması gerektiğine emindi. Hayır, arkadaşına bu kötülüğü yapamazdı.”

Arkadaşlık duygusunun, paylaşımın ve vicdanın ağır bastığını okuyoruz. Çocuklarımıza vermemiz gereken en önemli duygular bunlar değil mi zaten?

“…yanaklarından akan gözyaşlarıyla, kendilerini büyük bir tehlikenin kucağından kurtaran dostlarına veda ediyorlardı. Hiçbiri kendini kahraman gibi hissetmiyordu artık.”

Çocuklar, kendilerine yardım eden çalıdan kertenkeleyi yangında kaybedince, dostluk ve vefa duygularıyla örülmüş satırlar çocuk dünyasına yerleşivermiş.

KRAL KILIÇBALIĞI

Kılıçbalığı’nın kral olduğu Kayıp Ada’da, balıkçı, çocuk, garson ve korsanlarla ilginç bir serüven çocukları bekliyor.

“İnsan yaşadıklarının toplamıdır.”

Yazar, çocuklara ucunu bulup çözecekleri bir yaşam yumağına sahip olun, demek istemiş sanırım.

“… Sınırı geçersen, rüyalar âlemine doğru zihinsel bir yolculuğa çıkarsın.”

Bu zihinsel yolculukta, terk edilmiş istasyondan yağmur suları ile sürüklenip Kral Kılıçbalığı’nın sırtına binerek kurtulmaları, heyecanı doruğa taşıyan bir sahneydi.

GÖLGELER DİYARI

Kahramanlar öğrenci olunca, bir öğretmenin maceraya dâhil olmaması beklenemez derken Kadriye Öğretmen çıkageldi.

“Kadriye Öğretmen, kafasının üstüne oturtulmuş bir çalı yığınını andıran saçları ve saplarını pembe paket ipliği ile bağlayıp boynuna astığı yuvarlak okuma gözlüğüyle bir öğretmenden çok, kendini bilime adamış bir mucide benziyordu.”

Bu öğretmen tiplemesi için yazara sorasım geldi, acaba kendi öğretmenlerinden birinin izlerini taşıyor mu?

“…Kötü insanlar da içlerindeki iyi yanları bastırıyordur herhalde. İyiliğin onları zayıf düşürdüğünü sanıyorlardır belki de… Ya da işte vicdanlarında bir sorun vardır.” Bu macera dolu süreçte çocuklara vicdan sorgulatmak… Güzel.

“…Kimsenin aklının ucuna bile gelmeyecek bir mucize gerçekleşir. Tam her şeyin sonuna geldiğinizi düşünürken, aniden bütün sorunlar çözülüverir.”

Berk ile Çağıl’ın esir alınması ve kurtulma ümitlerinin olmadığı anda, yazarın çocuklara mucize yollarını açtığını görüyoruz.

“Unutma, hayattaki en iyi gölge, arkadaş gölgesidir.”

Sihrialem Geçitleri, zekice kurgulanmış ve grafik çizgisinin gittikçe yükseldiği farklı serüvenleri okuma dünyamıza sunuyor. Yazar, çocukların fantastik dünyasına çok başarılı, ama tekin olmayan çentikler atmış. Atmaya da devam edecek gibi görünüyor…

Bende, bir Harry Potter tadı estirdi. Sihrialem Geçitleri neden sinema salonlarından geçmesin ki… Animasyon film bu seriye çok yakışır.