Deprem (birçok başka felaket gibi) en çok çocukların ruh sağlığını etkiler.

Deprem (birçok başka felaket gibi) en çok çocukların ruh sağlığını etkiler. Deprem sonrasındaki ilk ay için ruh sağlığı önerileri:

1. Hiç kimse aç-susuz ve açıkta kalmasın. 1999’da, deprem sonrasındaki günlerde başını sokacak bir yer ya da yiyecek bir şey bulamayan çocuklar, sonraki hafta ve aylar içinde travmaya bağlı belirtileri daha fazla göstermişti. İyileşmeleri daha uzun zaman ve daha fazla çaba gerektirdi. Bu açlık ve açıktalık süresi ne kadar uzadıysa, ruhsal sorunlar o kadar çapraşık oldu.

2. Çocuklar aileleriyle birlikte olsun, kalsın. Özellikle anne ya da babasını kaybetmiş çocukların ailenin diğer üyeleri tarafından sahiplenilmesini kolaylaştırmalı. Çocukların anne-babalarından uzaklaştırılması, başka yerlere taşınması gibi uygulamalardan kaçınılmalı. Gün içinde çocukların zaman geçirebileceği okula benzer eğitim ve oyun çadırları/mekânları oluşturulmalı.

3. Uyku. Uykusuzluk travmaya uğrayanların ruh sağlığını bozacaktır. İyi ve rahat bir uyku uyumak ruh sağlığında travmaya bağlı bozulmalardan koruyucu olacaktır.

4. Bilgi akışı sağlansın. Yaralı ve kayıpların durumunun hızla netleştirilmesi, bilgi akışının sağlanması, bekleyenlerde gereksiz kaygı ve belirsizliği ortadan kaldıracaktır.

5. Yerel ekipler de depremzededir. Yerel sağlık, güvenlik ve altyapı ekiplerinin depremzede olduklarının akılda tutulması, yerlerini bir süreliğine tutacak destek ekiplerinin çevre illerden getirilmesi gerekir. Yerel ekiplere olayın sıcak dönemi geçtikten sonraki iyileşme/iyileştirme evresinde daha çok ihtiyaç olacaktır.

6. Kurtarıcıların ruh sağlığı korunmalı. Kurtarma ekiplerinde çalışanların ruh sağlığının korunması zorunlu. Ölümcül durumlarla, ölmüş ya da ölüm tehlikesi yaşamış insanlarla karşılaşmak başlı başına travmatik bir etki yaratabilir. Diğer yandan, yardım ediyor olmanın yarattığı olumlu ruh durumu bu etkinin hissedilmesini geciktirir. Bölgedekilerin çalışma süresinin sınırlanması ve zorunlu molaların verilmesi, çalışma koşullarındaki çeşitli gündelik zorlukların azaltılması, ekip üyeleri için ruh sağlığı destek programlarının uygulanmaya hazırlanması düşünülmeli.

7. Örgütlü yardım. Marmara depreminde yardım malzemelerinin düzensiz dağıtımı depremzedelerde travmatik etkileri güçlendirici ve moral bozucu bir etki yaratmıştı. Benzer bir duruma düşmemek çok önemli. Kurtarma ve yardım ekiplerinin örgütlü olması, ortada iyi niyetli ama dağınık bir kalabalık olmaması öncelikle eldeki sınırlı barınma, beslenme ve su kaynaklarının kullanımı açısından önemli olacaktır.

8. Ölüm ve yıkım görüntüleri çocuklara uygun değildir. Televizyon ve basında görüntülü haberlerdeki yıkık binaların, ölüm ve yaralanma gibi olayların çocuklar tarafından izlenmesi, depremden binlerce kilometre uzakta olanlarda bile yoğun travmatik bir etki yaratır. Marmara depremi sonrasında yaptığımız araştırmalarda Adapazarı ve Gölcük’teki çocukların ruh durumunu doğru saptayabilmek için İzmir ve Samsun’daki çocuklar ile kıyaslamıştık. İzmir ve Samsun’daki çocuklarda hem travmatik stres belirtileri, hem de yas (kayıplar sonucunda oluşan ruh durumu) belirtileri neredeyse depremden doğrudan etkilenen çocuklar kadar şiddetliydi. Bu görüntülere yer verilmemesi, görüntülerin yayımlandığı durumlarda çocukların izlemesine izin verilmemesi koruyucu bir etki yapacaktır.

9. Özürlüler, yaşlılar ve çocuklar afetlerden en çok etkilenen kesimi oluşturuyor. Özel bir dikkatle esirgenmeleri gerekiyor. Çocuklar arasında önceden ruhsal bozuklukları olanlar, son bir yıl içinde kayıplar yaşamış olanlar özellikle risk grubu oluşturur. Bu çocuklar diğer risk etkenleriyle (ölümle karşılaşmış, enkaz altında kalmış ve yakınlarını kaybetmiş olmak) karşılaştığında travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere çeşitli ruhsal bozukluklar geliştirebilir.

10. Üzüntü, gerginlik, kafa dağınıklığı, korkular, uyuyamama. Travmaya tepki olarak ortaya çıkan ilk ruhsal belirtilerin önemli bölümü birçok kişide ilk aydan sonra yavaş yavaş hafifleyebilir. Bu hafiflemeyi hızlandırmak için çocukların korkularını ve kaygılarını dile getirmelerine fırsat verin. Yanlarında olacağınızı, tehlikelerden koruyacağınızı vurgulayın. İyi bir uyku uyumalarını sağlamak için elden geleni yapın.

Birçok çocuk (ve yetişkin) temel barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılansa, birçok risk faktörü kontrol edilebilse de, ruh sağlığına ilişkin sorunlar yaşayacaktır. Bu sorunları düzeltmek için temel gereksinimlerin karşılanmasına ek olarak başka neler yapılabilir? Marmara depreminden sonraki dönemde Adapazarı bölgesindeki prefabrik köylerde öğretmenler aracılığıyla sınıf içinde yürütülen psikolojik eğitsel çalışmaların ruh sağlığını düzeltici etkileri olduğunu görmüştük. Bu çalışmanın 3 yıllık sonuçlarına dayanan bazı bilgi ve önerileri bir sonraki yazıda aktarmaya çalışacağım.

Bu yazıdaki bilgi ve önerileri bir araya getirmeme katkıda bulunan, 1999 depremi sonrasındaki destekçilerimizden psikolog Leo Wolmer’e teşekkürler.