Çocuklarımız çok büyük bir tehdit altında. Çok uzun yıllara yayılan bir mücadele ile kazanılmış “çocuk olma” hakları ve dokunulmazlıkları ellerinden alınmak isteniyor. Cumhuriyet’in daha ilk yıllarında koruma altına aldığı çocuklarımıza yönelik sistematik bir saldırı tehdidi var.

AKP ve MHP ittifakının bayraktarlığını yaptığı kadim errkek saldırganlığı, kadınlara yapıp ettikleri yetmezmiş gibi şimdi de çocuklarımıza saldırmayı planlıyor.

Bu güne kadar AKP uygulamalarının çoğu için karşı devrim terimi kullanıldı, yazıldı, söylendi. Ama şimdi siyasal İslamcılığı dahi aşan gerçek bir karşı devrim girişimi önümüzde duruyor ve fırsat kolluyor.

AKP-MHP errkekleri çocukları cinsel istismara maruz bırakanları affetmeyi planlıyorlar. 2016 yılında denemişler ve becerememişlerdi. Unutmadılar, hep ellerinin altında tuttular. Her fırsatı kullanarak hazırlık yaptılar. Aylardır kadınları da koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı açık bir karşı propaganda sürdürdüler. Sayısal güçleri hep vardı ama toplumsal tepki onları durduruyordu. Şimdi korona salgınına odaklanmış, hayatta kalma derdine düşmüş toplumun fark etmeyeceği, etse de toplanıp karşı çıkamayacağını umdukları bir yasayı meclisten geçirmeye hazırlanıyorlar.

Ne kadar allayıp pullasalar da, kalemşörleri, trolleri ne kadar üstünü örtmeye çalışsa da yapmaya çalıştıkları, 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmelerinin önünü açmak. 15 yaşından küçük bir çocuğa tecavüz ettiği için mahkum olmuş olanları, öncesinde imam nikahı ile evlendirilmişse ya da o çocuk evliliği kabul ederse serbest bırakmak.

Sakın, Hilal Kaplangillerin, akran çocuklar arası rızaya dayalı cinsellik yüzünden “mahkum olmuş kocalarını bekleyen gözü yaşlı kucağında bebeli kızlarımız var” ağlaklıklarına kanmayın. Varolan yasalar bile ikisi de 15 yaşından küçük çocuklar arası cinselliği cezalandırmıyor. Aynı şekilde 15-18 yaş arasını zor kullanma yoksa şikayete bağlıyor. Kaldı ki, 17-18 yaş arası genç kız, ebeveynlerinin onayıyla, 16- 17 arası genç kız ise hakim kararıyla evlenebiliyor.

AKP-MHP errkekleri, 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmelerine yasal dayanak çıkarmak istiyor. Teklife göre aralarında en çok 15 yaş fark olabilecekmiş! Demem o ki, 28 yaşında bir errkeğe, 13 yaşında bir çocuğa tecavüz edebilme hakkını yasayla tanımak istiyorlar.

Ve sakın, dertlerinin siyasal İslamcılık, şeriatı getirmek falanla sınırlı olduğunu sanmayın. Din ve siyasallaştırılmış din onların rıza üretme aracından öte bir şey değil. Amaçları kurdukları yağma talan düzeninde kadınları ve çocukları köle sınıfına aktarmak! Errkek ırkçılığı, errkek faşizmi ne derseniz deyin, kadınları, çocuk erişkin ayırt etmeksizin, sadece doğuran, erkeğin hazzının ve diğer gereksinimlerinin hizmetçisi olan bir köleye çevirmek istiyorlar.

Yasal düzenlemeyi geçirebilirlerse kız çocuklarının alınıp satılan bir meta olmalarının önünde hiç bir engel kalmayacak. Evin errkekleri, doğan her kız çocuğuna sattıklarında iyi para edecek bir mal olarak bakmaya başlayacaklar. 15 yaşından küçük bir çocuk yasaya göre, ebeveyninin vesayeti altında henüz özgür iradesiyle seçme hakkı olmayan, biri olarak kabul ediliyor. O çocuğun babasının bilmem nesinin, şununla evleneceksin talimatına hayır deme olanağının olamayacağı açık değil mi?

O kadar sinsiler ki, cinselliği ancak ve sadece evlilik (resmi- imam) altında ve errkeğin kontrolü ve isteklerine göre yaşanabilen, erkeğin hakkı kadının ise görevi olan bir yaşantı olarak tanımlama peşindeler. Böylece çocukluk bir dokunulmazlık, özgürce büyüme, gelişme, olgunlaşma ve sonrasında kendi kararlarını verebilme hakkı olmaktan çıkarılırken, kadın olmak da errkeğin denetiminde, ona tabi bir kölelik olmaktan öte olmayacak. Azıcık bilenler bile bu halin tek tanrılı dinlerden bile öncesine gerileme olduğunu anlayabilirler. LGBT bireylere yönelik acımasız, insanlık dışı kıyım çağrılarının da ardında aynı düşünce yatıyor.

Çocuklarımızı bu insanlık dışı errkek saldırısından korumak için birlikte hareket etmemiz zorunlu. Elinizde ne varsa bırakın, tüm gücünüzle bu saldırıya karşı bir araya gelmeye, birlikte hayır demeye hazırlanın. Çocuklarımızın dokunulmazlıkları ve kadın ve LGBT yoldaşlarımızın özgürlükleri için errkeklere karşı insan dayanışmasını örgütleyelim. Errkek değil insan olalım, insan kalalım.