İstinaf Mahkemesi, Adana’da iki çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan 35 yıl ceza alan sanık M.A.K.’nin cezasını 35 günde bozdu. Karara isyan eden anne, "Adalete olan inancımı söküp aldılar" dedi.

Çocuklarına cinsel istismarda bulunmaktan 35 yıl verilen erkeğin cezası bozuldu

Adana’da 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan 35 yıl hapis cezası alan sanık M.A.K.’nin cezası istinaf mahkemesindeki incelemenin 35’inci gününde, olayın tanığı olmadığı, dolayısı ile ispatlanamadığı gibi gerekçelerle bozuldu ve tahliye kararı verildi. Kararın ardından M.A.K. tahliye edildi.

Dosya avukatlarından Sevil Aracı, bir istismar vakasında, üstelik söz konusu baba iken tanık aranmasına ve söz konusu erkekleri korumak olunca yargının bu kadar hızlı karar verebilmesine tepki gösterdi. Çocukların annesi B.K ise “Çocuklarıma karşı boynumu büktüler. Tam adalete biraz olsun inanmışken tüm inancımı söküp aldılar” dedi.

“ADALET MÜCADELESİNDE BAŞA DÖNÜLDÜ”

Adana Kadın Platformu'nun yakından takip ettiği Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, M.A.K. hakkında “çocuğun cinsel istismarı, çocuğun görebileceği yerlerde müstehcenlik, müstehcen içerik üretmekte çocuğun kullanılması” suçlarından toplam 35 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Çocukların gerek ÇİM'de, gerekse duruşmada alınan beyanlarının birbirleri ile tutarlı olması, sosyal hizmet uzmanları çocukların anlatımlarının kendi yaş grubu çocuklarının cinsel bilgisinin üstünde olduğu, olayı kurgulamalarının mümkün olmadığı ve bu anlatımların ezberletilmiş olamayacağı şeklindeki görüşleri sanığın ceza almasında etkili olmuştu.

Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre anne B.K. adalet mücadelesine şikayetine karşılık savcı tarafından “Boşanma aşamasındasınız, aranızda husumet var” denilerek takipsizlik kararı verilmesi ile başlayan yargı sürecinde bugün Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12’inci Ceza Dairesinin verdiği karar ile başa dönüldü. Mahkeme verdiği kararda çocukların velayeti konusunda çekişme bulunduğuna değindi ve anne B.’nin, çocukların anneannesinin ve çocukların anlattıklarını hayatın olağan akışına aykırı buldu.

“İSTİSMAR VAKALARINDA TANIK ARANMAZ”

İstinaf Mahkemesi kararını değerlendiren dosyanın avukatlarından Sevil Aracı, “İstinaf Mahkemesinde dosyanın açılma tarihi 16 Aralık, karar tarihi ise 20 Ocak. Adalet mücadelesinin uzun zamana yayılmasına alışık olan bizler için bu şok edici bir durum. Bölge mahkemesi 35 yıllık cezayı 35 günde bozdu. Amaçlanan erkekleri korumak olunca yargının ne kadar hızlı hareket edebildiğini de görmüş olduk” dedi. Ayrıca mahkeme kararında olayın tanığının bulunmadığından bahsedildiğine dikkat çeken Aracı, “istismar vakalarında tanık aranması gerçekten çok ilginç, üstelik burada babanın istismarından bahsediyoruz. Tabii ki tanık olamaz” dedi.

“ÇOCUKLARIN MUTLU GÖRÜNDÜKLERİ FOTOĞRAFLAR İSTİSMAR OLMADIĞINA DAİR DELİL SAYILDI”

Mahkemenin dosyaya sanık vekilleri tarafından sunulan ilgisiz her türlü delile de gerekmediği kadar itibar ettiğini değerlendiren Aracı, “Çocukların mutlu göründükleri fotoğraflar dahi istismarın olmadığına delil sayılmış. Oysa mağdurlar olay tarihinde 4-5 yaşlarında olan çocuklar. Çocukları mutlu göstermenin ne kadar kolay olduğu herkesin malumudur, çocuğa şeker uzatsan gülümsetebilirsin, delil bu mudur?” diyerek karara tepki gösterdi. Kadınların yargılandığı dosyalarda sunulan uzman görüş ve mütalaalarının asla karara dayanak alınmamasına rağmen, yine bu dosyada sanık vekilleri tarafından uzman görüşü adı altında sunulan mütalaanın da gerekçeli kararda yer bulmasını çifte standart olarak değerlendiren Aracı, “Yargı süreci henüz bitmedi, her ne kadar istinaf mahkemesi kararı olumsuz değerlendirmelerle dolu olsa da sonuç olarak dosya yeniden yerel mahkemenin önüne gelecek ve yargılama devam edecek. Biz gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Adanalı kadınlar olarak da bu davanın peşini bırakmayacak, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.

“ADALETE OLAN İNANCIMI SÖKÜP ALDILAR”

İşten döndüğünde çocuklarını alamadığını ifade eden çocukların annesi B.K., “Çocuklarıma karşı boynumu büktüler. Tam adalete biraz olsun inanmışken tüm inancımı söküp aldılar. Nasıl yüzlerine bakacağımı bilmiyorum. Onları korumaya gücüm yetmiyor artık. Tam adalete biraz olsun ınanmışken tüm inancımı söküp aldılar. Ölmem mi gerek? Ölmemiz mi gerek? Bir şey yapalım, bu düzene ‘Dur’ diyelim bu lanet olası düzene. Yoruldum, bittim, tükendim, yıkıldım, nefes alamıyorum” diye isyan etti.

“YETER ARTIK ADALET İSTİYORUM”

İfadelerin hayatın akışına aykırı olması şeklindeki değerlendirmeye tepki gösteren B.K., şunları söyledi: “Sırf benim çocuğum sperme süt dedi diye mi? Görgü tanığı yokmuş. Ne görgü tanığı? İstismar, tecavüz, taciz gizli suçtur. Tanık aranır mı? Ben iftira atacak olsam boşanma davasını açtığımda iftira atardım. Çocuklarım ne söyledilerse onu dile getirdim ben. Ben anne olarak çocuklarımı korumaya çalıştım. Ben onlara inanıyorum. Yeter adalet istiyorum artık!”

NE OLMUŞTU?

Adana’da yaşayan B.K, 6 yıllık evliliği boyunca sürekli şiddete maruz bırakıldığı M.A.K’ye 14 Ocak 2019’da boşanma davası açtı. M.A.K, o dönem 5 ve 6 yaşındaki iki çocuğun velayetini almak istemedi. Bunun üzerine B.K’nin avukatı anlaşma protokolü hazırladı ancak M.A.K. bu kez de çocukları almak istediğini söyledi. Dava devam ederken geçici velayeti annelerinde olan çocukları M.A.K, birkaç kez yatılı aldı. Aile mahkemesi çocukların velayetinin kime verileceği hususunda sosyal inceleme raporu düzenlenmesini istedi. Sosyal hizmet uzmanının yaptığı görüşmede çocukların babaları tarafından istismar edildiği ortaya çıktı.