İlkokula gidemedim ama

okur yazarım çok şükür.

Büyük harf küçük harf bilirim.

İlk kocam Karadenizliydi.

Anası beni istemedi,

Kürt olduğum için. Boşandık,

iki çocuğum babada kaldı,

ben Diyarbakır’a döndüm.

Babam teselli etti.

Bir adamla tanıştım,

semt pazarında.

Hoşlaştık.

İmam nikâhlıymış

teyze kızıyla

-mallar ele gitmesin diye.

Dört kızı var.

Sekiz oğlu bebekken ölmüş.

Oğlu olsun istiyor

–hayatta kalabilen.

Eh, haklı.

Resmî nikâh yaptık.

Kuma sayılmam.

Tarlada çalışıyoruz karı-koca,

daha doğrusu karılar-koca.

Görümcemle kızlar da.

Hamile kaldım,

kocam umutlandı,

ama kızımız oldu.

Yine hamile kaldım,

umutlandık,

yarabbi, yine kız oldu.

Üçüncü defa hamileyim,

dua ediyoruz oğlan olsun diye,

oldu! Allaha şükrettik.

Kocam sevindi,

daha da melek oldu.

Bi aşk, bi aşk.

Öbür karının suratı beş karış.

Evde 11 kişi: Kocam, ben,

oğlumuz,

iki kızımız,

kardeşi, dört kızı,

imam nikâhlısı.

Üç hafta geçti,

oğlumuz öldü.

Neden, anlamadık.

Alın yazısı.

Bebeği gömdük,

eve döndük.

Kocam içine gömüldü.

Kur’an okutuyoruz,

yere bağdaş kurmuş,

kocam kalktı

bana tekme attı.

İmam araya girdi.

“N’olur beni affet,

bir daha deneyelim,” dedim.

“Beni mahvettin,” dedi.

Öbür karı memnun.

Kızlar şaşkın, korkmuş.

Görümcenin ağzı var dili yok,

kendisi de yok.

İmam “Dayak yok!” diye

kocama yemin ettirdi, gitti.

Gece kocam teyze kızıyla.

Sabır duasıyla uyudum.

Geldi, elinde kayış.

Saya saya dokuz kere vurdu.

Bir, iki, üç, dört, beş, şeş…

Dokuz oğul, ölen,

dövülen ben.

Hakaretin bini bi para.

Para da yok.

Evde on kişi: Koca, ben,

imam nikâhlısı, dört kızı,

kardeşi, iki kızımız.

Zulme dayanamadım,

kızlarımı alıp

baba evine döndüm.

“Ne bu çürükler?!” Babam

anamı hiç dövmez.

Silahını doldurdu,

zor yatıştırdım.

Boşandım, oh dedim.

Semt pazarında duydum ki

herif

karısına resmî nikâh yapmış.

Ne halleri varsa görsünler.

Ama

kızlarımın anası olarak

o karıyı yazdırmaz mı

nüfus kütüğüne?! Yoo!

Her şeye evet derim,

buna demem!

Çocuklarımın anası benim!

Nüfus kaydında da ben

olmalıyım! Hakkım!

Alçak herif!

Kabul edemem!

Kesinlikle!

Allahım, sabır ver!

O herifi boğabilirim!

Bırak o silahı, baba!

Güllü D. adlı yurttaşımızın

anlattıklarından, bu öykü.

İnsan Hakları Derneği

Diyarbakır Şubesi öncülüğünde

yıllar önce başlayan

ve yaşananlar ile yazarları

buluşturan proje

2017 baharında

kitap evresine varacakmış.

Okuru bol olsun.