Salgın sürecinde çocukların kafasında soru işaretleriyle dolu gri bulutlar oluşuyor. Bu gri bulutları dağıtabilir miyiz? Bu konularda bizlere farklı ilhamlar verecek çocuk kitaplarını keşfedebiliriz

Çocuklarınızla yeni kapılar açın

BETÜL KANBOLAT

Pandemi günlerinin zorlu koşullarında kısıtlı bir yaşamı deneyimliyoruz. Çocuklarımızın gözü kulağı üzerimizde. Duyguları duygularımızla harman. Kaygımız kaygıları, moralimiz moralleri. Gündeme dair zaman zaman oluşan bilgi kirliliği biz yetişkinleri yorarken, çocuklarımızın yanında verdiğimiz tepkiler, yaptığımız yorumlar onlar için soru işaretleriyle dolu bir gri buluta dönüşüyor. Aileleriyle daha fazla vakit geçirme şansını yakalamış olan çocukların mutlu dünyasına gölge düşürmeden bu gri bulutları dağıtabilir miyiz? Neden olmasın? Üzerinde yaşadığımız gezegene karşı sorumluluklarımızı onlarla konuşabiliriz. Evlerimizdeki huzuru korumak için ihtiyacımız olan duygu ve davranışları karşılıklı listeleyebiliriz. Neşemizi çoğaltacak afacanlıklar planlayabiliriz. Bu konularda bizlere farklı ilhamlar verecek çocuk kitaplarını keşfedebiliriz. Kitaplığımızdan seçtiğim, çocuklarıma keyifle okuduğum, hayatımıza izdüşümlerini önemsediğim kitapları sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.

OKYANUSTAKİ KAYIĞIN SEYRİ DEĞİŞİR Mİ?

İlk önerim 2011 Sendak Fellowship ödüllü Eve Yolculuk Kitabı. Preston-Gannon çizdiği buzdağı üzerine “Anne ve Babam’a” yazarak kitabı ailesine ithaf etmiş. Buzdağının görünmeyen tarafının tüm canlıları kucakladığını düşünüyorum. Kitapta, buzullar eriyince yaşayabileceği yeni bir yer aramak üzere okyanusa açılan Kutup Ayısı’nın macerasını okuyoruz. Kutup Ayısı, kayığıyla çıktığı tedirgin yolculuğu boyunca yaşamları tehlike altında olan diğer hayvanlarla karşılaşıyor. Onların “Kaybolduk” yakarışını kim duyuyor dersiniz? İşte bunu yazamam. Gözlerimizi dolduran sarsıcı bir son!!! Biricik evimiz Dünyamız için kayığın seyrini değiştirmek mümkün olabilir mi? ‘Mümkün’e açılan kapıları birlikte zorlayalım…

KAPLUMBAĞA KİMİN DÜĞÜNÜNE GİDİYOR?

Bir diğer önerim okunduğunda zamanı durduran müthiş eser Momo’nun yazarı Michael Ende’nin kaleminden “Sabırlı Sakinyürür.” Öyküde kaplumbağa Sabırlı Sakinyürür, Kral 28. Aslan’ın düğününe gitmek için uzun bir yola çıkıyor. Seyahatinde karşılaştığı salyangoz, kertenkele vd. hayvanlar ona düğüne yetişemeyeceğini söylüyor. Kaplumbağa herkesin sözüne kulak veriyor, duydukları karşısında kuşkuya düşmüyor da değil, fakat kararını değiştirmiyor. Yolları aşıp ormana vardığında düğün başlamak üzere. Peki düğün kimin düğünü? Söyleyemem. Muzip sürprizli sona hazır olun. Öyküye, elinden geleni yapma azminin öyküsü diyebiliriz. Kitap, yaratıcı okuma ve oyun oynamaya elverişli unsurlar içeriyor. Kaplumbağa’nın karşılaştığı hayvanların karakterlerine uygun ses tonu ve ritim değişiklikleriyle sesli okuma yapabiliriz. Çocuğumuzla birlikte “Çarçabuk Çaprazip” gibi, yazarın hayvanlara verdiği ilginç adlara benzer komik adlar türetebiliriz. Umut ettiğimiz mutlu sonlara ulaşmak dileğiyle… Kararlılık ve sabır ile!

YAŞASIN YARAMAZLIK YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜ!

Son olarak Finli ve İsveçli yazar/çizer Tove Jansson’un yarattığı Mumi dünyasının minik üyesi May’dan bahsetmek istiyorum. Sözünü esirgemeyen, yaramazlık yapmaktan vazgeçmeyen Minik May’dan. İlk kitabı ‘Mumiler ve Sel Baskını’ 1945’te yayımlanan yazar, okurlarını Afacan Misafirler kitabında May ile tanıştırıyor. Mumi Anne’yi ziyarete gelen on yedi minik kardeşin evin düzenini alt üst edişlerinin hikayesi. Davetsiz konuklar bir süre sonra evlerine dönüyor fakat Mumilerin evinde tuhaf şeyler olmaya devam ediyor? Gizem küçük bir kasenin içinde. Çocuklarımızın arkadaşlarını evlerimize davet edemediğimiz şu günlerde Mumiler ve Minik May’a kapılarınızı açmaya ne dersiniz? Bir kere gelince bir daha ayrılmayacaklar. Biz Minik May’ın maceralarını okurken her şeyi bir kenara bırakıp içimizdeki haylaz çocuğu hatırlıyor ve sadece eğleniyoruz. Yaşasın çocukların yaramazlık yapma özgürlüğü! Bakmayın bu kadar rahat yazdığıma, haylazlığı aşan şımarıklığa bir anne olarak ben de bir yere kadar dayanabiliyorum Özel zamanlar yaşıyoruz. Yine de azıcık şımarın, şımartın! Sevdiklerinizle #evdekalın!