Eyvah” denecek kadar kötü sonuçlara yol açabilecek bir siyasi suikast bu. Zaten çok zor bir denge üzerine kurulu “Kosova istikrarı”nı büyük bir kaosa dönüştürebilir. Kosova’da dün sabah Özgürlük, Demokrasi ve Adalet Halk İnisiyatifi Genel Başkanı Kosovalı Sırp politikacı Oliver İvanovic’in, Kuzey Mitrovitsa şehrindeki ofisi önünde uğradığı silahlı saldırıda öldürülmesinin ilk sonucu Sırbistan’ın, Brüksel’de Kosova ile yapılacak olan müzakereleri durdurma kararı oldu.

Kosova Meclis Başkanı Kadir Veseli’nin geçen hafta yaptığı konuşmayı bir tehdit olarak değerlendiren Sırbistan Başbakanı suikast üzerine Güvenlik Kurulu’nu acilen topladı. Suikast ile Veseli’nin sözleri arasında bir bağ olduğuna inanıyor Sırp yetkililer.

Kosova’daki Sırfp azınlığın partisi olarak bilinen Özgürlük, Demokrasi ve Adalet Halk İnisiyatifi çok güçlü bir parti sayılmaz. Partinin adı içinde daha önce yer alan Sırbistan sözcüğü bile Kosova’da büyük tepkilerle karşılandığından sözcük “Sırp” olarak değiştirilmiş, 2013’te İvanoviç partisi adına Belediye Başkanlığı seçimlerine katılmış, ancak adının 1999- 2000 yıllarında Arnavutlara yönelik katliamlara karıştığının ortaya çıkması üzerine bir süre tutuklu da kalmıştı. 2016 yılında 9 yıla mahkum edilen ancak daha sonra serbest bırakılan İvanoviç fanatik bir Sırp milliyetçisi olarak biliniyordu.

Kosova 90’lardan bu yana gergin bir ülke. Kosova, Sırbistan’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilşan ettiğinde “dünyanın kafası” karıştı gerçek anlamda. ABD bağımsızlığı hemen tanıdı, ama kimi AB ülkeleri çekimser kaldı. Rusya ise Kosova’nın bağımsızlığına karşı. Durum net olarak şu: Sırbistan’ın bizzat kendisi tanımadığı sürece bırakın “bağımsız” olmasını, Kosova bir devlet bile kabul edilebilir değil. Sırbistan, Yugoslavya’nın emperyalistlerce parçalanmasından sonra eski Yugoslavya topraklarına dağılan Sırpların hamisi olarak görüyor kendisini. Parçalanmaya olan tepkisinin bir dışavurumu da denebilir buna. İtirazı “Yugoslavya’yı” parçalayan uluslararası sisteme. Ancak bunu yaparken Sırp milliyetçiliğinin yol açtığı tahribatı görmemek/gündeme getirmemek gibi bir tutumu da var. Kosova Arnavut nüfusun çok olduğu bir ülke. Ama Kuzeyi’nde Sırplar yaşıyor. Bu Sırplar Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor ve Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı kendileri için de başkent sayıyorlar.

Kosova Arnavutlarının eğer Kosova’daki mevcut durum Arnavutlar aleyhine değişirse bu Makedonya’yı der, bu ciddi sınır değişikliklerine yol açar uyarısı var, kimileri tehdit de diyor. Bu nedenlerden ötürü Kosova “milletler çatışması”nın en kanlı sahnelenebileceği bir ülke olma potansiyeline sahip. Küçük bir kıvılcım yeter bölgeyi ateşe atmaya.

O nedenle önemsiz bir politikacı da olsa İvanoviç’in öldürülmesi belki de o korkulan “kıvılcım” olabilir. Tamam, uluslararası ortam, bu kıvılcımın aleve dönüşmesine olanak vermez diye düşünülebilir ancak “milliyetçilik” gibi halkların düşmanı ideolojilerin kişilere ne yaptıracağı belli olmaz.

Emperyalistler, “çözmek”ten mikro devletler yaratmayı anlıyor. Kosova böyle bir devlet. Kosova Sırbistan’dan ayrılma isteğini emperyallerin de desteğiyle gerçeğe dönüştürdü ama “bağımsızlığı” işlevsel değil, kendisine de yaramadığı ortada. Kaldı ki şimdi Kosova’da yaşayan Sırplar, Kosova’dan ayrılıp Sırbistan’la birleşmeyi istiyor ki bu Kosova’nın da dağılması demektir.

Kosova, sınırları milliyetler hesaba katılarak çizilmediği için hep sorunlu oldu. Arnavutlar Sırplar’ın Kosova’yı 1912’de askeri olarak işgal ettiğini ileri sürüyor ve Sırpları/Sırbistan’ı hâlâ orada işgalci güç olarak görüyor. Sırplar ise Kosova’nın, Arnavutlarca demografik yapısı değiştirilerek, Sırplar kovularak “Arnavutlaştırılmış” bir Sırp yurdu olduğunu iddia ediyor. Yani onlar da Arnavutları işgalci olarak kabul ediyor.

İçinden çıkılmaz gibi görünen bu “tarihi” anlaşmazlık”, emperyalist alçaklarca parçalanan Yugoslavya sosyalizmi tarafından çözüme kavuşturulmuş bir “sorun”du.

Emperyal merkezler bölge halklarının başına büyük belalar açtılar. İvanoviç’in öldürülmesi umarım bir “başlangıç” olmaz.

Umarım.