Türkiye, kontrolünü kaybetmiş, frensiz bir kamyonun sırtında uçuruma doğru AKP tarafından doludizgin götürülüyor!.. Sonumuzun felaket olacağı açık!..
İktidarın her eyleminde “laik demokratik Cumhuriyetin” bir ilkesi çöküyor, insanlığın bir erdemi yok ediliyor!.. Tüm değerler birer birer yıkılıyor!..
Ülke adeta viraneye döndü!..
Hukuk devleti olmaktan vazgeçtik. İnsan haklarına saygıyı unuttuk…
OHAL nedeniyle baskı altında yaşıyoruz!..

•••
Dolar tarihi rekor kırdı!.. Ekonomi çökmek üzere. Yakında memur maaşlarının ödenmesi bile zorlaşacak!.
İktidar “durum iyi” diyerek geçiştiriyor!..
Tam bir “yarı cahil olduğunu saklamayan ekonomi bakanı”; “doların artışından Türkiye zarar görmez” diyebiliyor!..
Aydıncık’ta çiftçiler, serada yetiştirdikleri ürünleri yok pahasına satıyor ama ilacı, gübreyi ve de naylon örtüyü dolara göre misliyle almaya devam ediyor…

•••
Bizi ilgilendirmeyen bir savaşın içindeyiz!.. Ortadoğu bataklığında debeleniyoruz!..
Şeriat isteyenlerle birlikte bir meçhule gidiyoruz!..
Şehitler geliyor!.. Bu durumun hesabını iktidar ne zaman verecek?!

•••
AKP Meclis’te, “cinsel istismarı aklayan, küçük çocuklara yapılan tecavüzleri serbest bırakan” bir yasayı geçirmeye çalışmaktan utanmıyor, sıkılmıyor…
Denilebilir ki; “6 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilmesine arzulayan zaten bu anlayış değil mi?!”
Ülkenin her yanında bu ahlaksız teklif için eylemler yapılıyor!..
Özellikle kadınlar sokaklarda!. Ancak iktidardan ses yok!..

•••
Her zaman olduğu gibi İktidar sıkıştıkça gündemi değiştirmenin bir yolunu arıyor!..
Eskiden bu gibi durumlarda “türbana” sarılırdı.
Şimdi “teröre” bel bağlanmış durumda!..

•••
Şimdi gündemle ilgili yeni bir hamle yapıldı.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk önce başkanlıktan alındı, dün de gözaltına alındı.
Gerekçe malum!..
İki yıla yakın süredir başkanlık görevinde olan bir kişinin doğrudan terörle ilgilendirilmesi için yeterince delil, bilgi belge var mı? Bilmiyoruz!
Bunu adil yargı(!) belirleyecek…
Ama Ahmet Türk’le Mardin’in terörden uzak, hizmete yönelik bir çabayla hızla kalkındığını, her türlü olumsuzluklara ve iktidarın ön kesmesine rağmen, uygar bir yaşam için mücadele veren bir belediyeye sahip olduğunu biliyoruz!..
Sinema, tiyatro ve sanat festivalleriyle Mardin’in engin kültürünün dünyaya tanıtılması için büyük çalışmalar yapıldığının farkındayız…

•••
Ayrıca Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Türk’ün, geçmişine bakıldığında, bırakın silahı ve şiddeti, yaşamı boyunca bir kuşun bile incitilmesine karşı çıkan duygusallığını, demokrasiye ve barışa olan inancını bilmeyen yoktur...
Yıllarca TBMM’de yöresi ve tüm insanlar için mücadele vermiş bir siyaset adamıdır.
SHP döneminde ülkenin birlik ve beraberliği, özgürlük ve eşitliği adına yaptığı çalışmaları yakından izledim…
Ahmet Türk bu ülkenin yetiştirdiği en önemli siyasetçilerinden biridir!..
Bilinmesi gereken bir konu ise Ahmet Türk’ün; “ülkemizi bölmeden, barış içinde, ortak topraklar üzerinde, birlik ve dirlik içinde, eşit yurttaşlık esasına dayanan bir çözümden” yana olmasıdır. Yani Kürt sorununun çözülmesini isteyen son nesli temsil eder!..
Ona yapılanlar, hukuk devletine uymayan, yurttaş kavramına sığmayan bir karardır. Zararı çok olacaktır.

•••
Cumartesi gecesi Adana Çukurova belediye başkanı Soner Çetin’in,19 mayıs 1919’dan esinlenerek her ayın 19’unda saat 19’da yapılmasına önderlik ettiği panele İstanbul Milletvekili Ali Şeker’le birlikte katıldık.
Ali Şeker faşizmin ortak yönlerinden bahsetti. Şeker; siyaset bilimci Dr. Lawrence Britt’in yaptığı bir araştırmayı aktardı.
Britt 20. yüzyılın gördüğü en tipik faşist rejimleri yani Hitler, Mussolini, Franco, Suharto ve Pinochet’i inceleyerek faşizmin 14 ortak karakteristik özelliğini tespit etmiş.
Britt’in çok tartışılan ‘yeni başlayanlar için 14 derste faşizm’ makalesi, Free Inquiry dergisinin 2003 tarihli 23/2 sayısında yayınlanmış.
Bianet’de o makaleyi okurlara sunmuş... Bizde kısaltarak paylaşalım;

1. Faşist rejimler “Güçlü ve sürekli milliyetçilik yaparlar.” Milliyetçi şiarlar, ırkçı sloganlar, semboller ve marşlar kullanırlar.
2. Irk, din, mezhep, cinsiyet, ideoloji vs. gibi düşmanlar yaratılır. Düşmanların saldığı korku ve güvenlik nedeniyle insan haklarının göz ardı edilebileceğine vatandaşlarını ikna ederler. Bu nedenle işkence, yargısız infaz, siyasal suikast, uzun süreli gözaltı gibi uygulamalara kimse karşı çıkmaz...
3. Ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit eden düşmanın ortadan kaldırılması için insanlar histerik kalabalıklara katılıp silahlarla sokaklara dökülür;
4. Yaygın ekonomik sorunlar olduğunda bile, orduya hükümet bütçesinden aşırı miktarda pay verilir ve yerel gündemler göz ardı edilir. Askerler ve ordu hizmetleri alabildiğine yüceltilir.
5. Faşist hükümetler, neredeyse tamamen erkek-egemen olma eğilimindedir. Faşist rejimlerde, geleneksel cinsiyet rolleri daha katı hale getirilmiştir. Kürtaj karşıtlığı ve homofobi had safhadadır.
6. Medya hükümet tarafından doğrudan kontrol edilir. Sansür, özellikle olağanüstü ve savaş dönemlerinde oldukça yaygındır.
7. “Güvenlik ve Korku” hükümet tarafından, kitleler üzerinde harekete geçirici bir araç olarak kullanılır.
8. Faşist hükümetler, ulus içindeki en yaygın dini kamuoyunu manipüle etmek için bir araç olarak kullanır…
9. Faşist ülkelerde sanayi ve iş aristokrasisi, sıklıkla hükümet liderlerini iktidara getirenlerdir. Hükümetle iş dünyası arasında karşılıklı çıkara dayalı bir ilişki vardır. Bu ilişki iktidar elitini yaratır.
10. Faşist hükümete karşı tek gerçek tehdit emeğin örgütlü gücüdür. Bu nedenle işçi sendikaları ya tamamen saf dışı edilir ya da şiddetle baskı altına alınır.
11. Faşist ülkeler, yükseköğrenim ve akademiye karşı düşmanlığı açıkça körükler. Akademisyenlerin sansüre uğraması, hatta tutuklanması yaygındır. Sanatta ifade özgürlüğü saldırı altındadır. Hükümetler genellikle sanata bütçe ayırmaz, sanatçıyı aşağılarlar.
12. Faşist rejimlerde, polislere kanunları zorla uygulamaları için neredeyse sınırsız bir yetki verilir..
13. Faşist rejimler yönetim kadrolarına ahbap ile müttefiklerini atar. Ulusal kaynaklar ve hazinenin yönetenler tarafından gasp edilmesi her zaman rastlanan olgudur. Gaspçılar daima korunur.
14. Faşist ülkede seçimler bazen tamamen göz boyama amaçlı yapılır. Diğer zamanlarda ise seçimler, çamur atma kampanyaları, hatta muhalefet adaylarının öldürülmesi, seçmen oylarının ve seçim bölgelerinin kontrolü için yasama kurumlarının alet edilmesi ve medya manipülasyonu gölgesinde yapılır.

•••
Görüldüğü gibi bu ülkelerde evrensel hukuk, adil, tarafız ve bağımsız yargı anlayışı ise hiç yok!..
Tek adam herkesi yönetiyor!..
Bu 14 madde Adana’da çok ilgi çekti.
Herhalde dinleyicilere pek yabancı gelmedi!.
Bu nedenle CHP’nin 3 Aralık’ta yapacağı Adana mitingine daha hırslı bir şekilde katılacaklarını ifade ettiler!..