İstanbul Valiliği, bombalı saldırıyı gerekçe göstererek İstiklal Caddesi’nde seyyar satıcı, sokak müziği ve sosyal kültürel etkinlikleri yasakladı. Uzmanlar yasağın çok renkliliğe ve çok kültürlülüğe bir saldırı olduğunu ifade etti.

Çok renkliliğe yasak
İstiklal Caddesi’nde kestane ve simit satan satıcılar da yer almayacak. (Fotoğraf: AA)

Kayhan AYHAN

Son dönemde eylem yasaklarından, konser yasaklarına kadar yurttaşların yaşam alanlarını daraltan yasaklar genişliyor. İstiklal Caddesi’nde stant kurulması, seyyar satış yapılması ve sokak müziği gibi etkinlikler bombalı saldırı gerekçe gösterilerek yasaklandı.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya tarafından İstiklal Caddesi’nde “güvenlik, huzur ve asayişin korunması, mevcut yaya trafiği akışının hızlandırılması” gerekçeleriyle "Genel Emir" yayımlandı. Emirde “Herhangi bir amaçla cadde üzerindeki işletmeler tarafından caddeye masa, sandalye, pano, seyyar tabela vb. konulmasına, stant kurulmasına, sergi açılmasına, seyyar satış yapılması ve satış tezgâhı konulmasına, sosyal, kültürel veya ticari etkinlikler düzenlenmesine, toplu veya bireysel sokak müzisyenliği ve performans gösterileri yapılmasına izin verilmeyecektir" ifadeleri kullanıldı.

Yasağa tepki gösteren Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Ertan Aksoy, BirGün’e yaptığı açıklamada, bu kararın arka planında iki neden olduğunu belirterek şunları söyledi: "Nedenlerden bir tanesi bu bombaların patlamasının ardından toplumda güvenlik kaygısının hızlıca artması. İktidar da bunun farkında, bu travmaya karşı ‘bir şey yaptık’ diye göstermek için bu tür önlemleri açıklıyor. İkinci neden ise iktidar aslında geleneksel bir şeyin, aşırı sağ iktidarın yaptığı gibi özgürlüklerin çok kültürlülüğün simgesi olan her şeyi bir anda yok etme aracına dönüştürüyor. İstiklal caddesi aslında Türkiye’deki en önemli özgürlüklerin sembollerinden bir tanesidir."

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL

Yasağın insanların ifade özgürlüğüne de bir engel getirdiğini kaydeden Aksoy, "İnsanların kendisini ifade edebildiği nadir alanlardan birini kısıtlamış oldu. Maalesef sadece burada da kalmayacak. Seçime kadar insanların elindeki ifade özgürlüğünün kırıntılarına kadar göz diken bir iktidar var. Toplum ise özgürlüklerinin kısıtlandığının tamamen farkında" diye konuştu.

Aksoy ayrıca bu saldırının ihmaller sonucu gerçekleştiğini belirterek “İktidar kendi suçunun üzerine bir örtü arıyor. Fakat bu örtü o suçu örtmez” ifadelerini kullandı.

Akademisyen Deniz Parlak ise, saldırıya ilişkin açıklama ve önlemlerin AKP’nin yıllardır yaratmaya çalıştığı hegemonik bir siyaseti inşa etme çabası olduğunu söyledi. Parlak şöyle konuştu: “Bu hegemonya savaşının bir boyutu olarak Gezi direnişinin öncesinde başlayan, Taksim’i ve özellikle İstiklal Caddesini dönüştürme ve yeniden üretme talepleri toplumsal olarak buna imkân veren her kertede hayata geçiriliyor. Bugün Valilik tarafından açıklanan bir dizi karar toplumsal güvenliği sağlama amacından çok, özneleriyle birlikte yaşayan mekânı dönüştürme gayesinde. Aynı zamanda yasaklanan 25 Kasım eylemleri AKP iktidarının tüm engellemelerine rağmen tüm sesi ve renkleriyle kadına yönelik şiddete karşı sokaklarda olacak kitlelerin zor yoluyla sindirilmesine hizmet ediyor" ifadelerini kullandı.

***

OLDU OLACAK DIŞARI ÇIKMAK YASAKLANSIN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, "Oldu olacak, dışarı çıkıp gezmeyi de yasaklayın” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi de "İstanbul Valiliği, aldığı bu son derece anlamsız ve siyasi bakımdan baskıcı ve yasakçı kararla insanların hak ve özgürlüklerini kısıtlamıştır ve açıkça suç işlemektedir" ifadelerini kullandı.

***

SEYYAR SATICILARDAN TEPKİ

Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli ve zabıta ekipleri, İstiklal Caddesi’nde tezgahlarda mısır, simit ve kestane satan esnafı gezerek Valiliğin aldığı kararı bildirdi. İstiklal Caddesi’nde simitçi tezgahı olan Abdülgani Özer, gazetecilere yaptığı açıklamada, tezgahın sokak arasına alınması durumunda bile bunu kabul edeceklerini belirterek, "12 senedir meydandaydım, bu sene İstiklal Caddesi’ne geçtim. Bu saatten sonra ne iş yapacağım? Beni zor durumda bırakmasınlar. Biraz daha içeri alsınlar" diye konuştu.