Corbyn: Kaynakları ve geleceği birlikte paylaşalım

HABER MERKEZİ

İngiltere İşçi Partisi’nin eski lideri solcu Jeremy Corbyn ilk kez Türkiye’de düzenlenen bir etkinliğe konuk oldu. İzmir Sanal Kitap Fuarı’na katılan Corbyn, Özlem Gürses moderatörlüğünde, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ve Çiğdem Anad’la "Pandemiyle Derinleşen Küresel Adaletsizlik" söyleşisinde dünya siyasetini yorumladı.

Solcu lider Corbyn yaptığı konuşmada, küresel eşitsizliğe karşı sınırsız bir mücadeleden, iklim krizinin yarattığı tahribata karşı gelecek kuşaklara bırakılacak dünyanın ancak yeşil politikalardan geçtiğine vurgu yaptı.

Corbyn, kamucu politikaların hayata geçirilmesinin altını çizdi. ABD’de başkanlık seçimleri öncesi Bernie Sanders’in başkanlık yarışına katılamasa bile seçim döneminde ortaya koyduğu politikaların siyasi bir kuşak yarattığını, kamucu politikaların insanları nasıl bir araya getirebileceğinin önemine işaret eden Corbyn, “Biden her ne kadar dış politikada farklı bir çizgiye sahip olsa bile iç politikada attığı adımlarda Sanders’ın politikalarında etkilendiğini görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

DOĞA İLE BİRLİKTE YAŞAMALIYIZ

2019’daki başbakanlık seçim kampanyasında iklim krizine yönelik kampanyaları ile dikkat çeken Corbyn, konuşmasının büyük bir bölümünde yeşil politikaların hayati önemine vurgu yaptı. Corbyn, “Doğa ile rekabet ederek değil, doğa ile birlikte yaşamak zorundayız” dedi.

Soyu tükenen türlerin yarısının son 70 yılın içinde olduğunun altını çizen Corybn, “Hükümetlerin nükleer projelere harcadığı paraları görüyoruz. Tüm dünyada silahlanmaya büyük bir pay ayrılıyor. Batı Avrupa, Çin, Rusya… Yeni ve tehlikeli bir soğuk savaşa doğru gidiyoruz” dedi.

Avrupa Birliği’nden ayrılan Birleşik Krallık'ın mart ayında güvenlik ve dış politikada yeni önceliklerini ortaya koyan strateji belgesini hatırlatan Corbyn, “Bunlar güvenlik belgesi değildir” dedi.

Corbyn, “Benim güvenliğim gıdaya, temiz havaya ve suya erişebilmektir. Dünyanın birçok yerinde yaşayan insan için bu böyledir” diye konuştu.

Tüm dünyada ve ülkesinde yoksulluğun gün geçtikçe büyüdüğünü belirten Corbyn, hükümetlerin kaynakları kitlesel imha silahlarına ayırmaların tepki gösterdi. “Tüm kaynakları birlikte paylaşmalıyız, geleceğimizi birlikte paylaşmalıyız ve buna inanmalıyız” diyen Corbyn, “Bulunduğumuz her yerde bunu dile getirmeliyiz” dedi.

Fotoğraf: Jeremy Corbyn

HER YERDE BİR ARAYA GELMELİYİZ

ABD'nin Minnesota eyaletinde siyah George Floyd'un, polis tarafından öldürülmesinin ardından ülke çapında ve daha sonra tüm dünyada yayılan “Siyah Hayatlar Önemlidir” eylemlerinin çok fazla şey öğrettiğini belirten Corbyn, “Bu eylemler bir ırkın başka bir ırktan üstün olmadığı gösterildi. Hepimizin birbirine ihityacı var. Bizi geleceğe taşıyabilecek tek şey bu” dedi.

Konuşmasında sosyal adalete vurgu yapan Corbyn, yoksulluğa, çevresel felaketlere ve birçok şeye karşı küresel bir mücadele hattı kurulabileceğini belirtti. Milletçi politikaların arkasına sığındığı, yabancı düşmanı sağcı politikaların ürkütücü bir şekilde dünyada yükselişe geçtiğini belirten Corbyn, halklar arasında kurulacak uluslararası dayanışmaya da dikkat çekti. İnsanlığın her zaman bir fırsatı olduğunu belirten Corbyn, medyanın gücüne de dikkat çekti. Bugün büyük medya patronlarının istedikleri gibi hareket ettikleri bir dünyada tam anlamıyla özgür olamayacağımızı ifade etti. Corbyn, “Her yerde bir araya gelmeliyiz” dedi.

SALGINLA BİRLİKTE EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ

BirGün yazarı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, söyleyişi sırasında yaptığı konuşmada ise derinleşen küresel adaletsizliğe vurgu yaptı.

Kozanoğlu, 2019’un son günlerinde hayatımıza giren Covid-19 virüsünün ilk günlerde insanları ait oldukları sınıf, ülke, cinsiyete göre seçmediği, herkesi etkilediğini belirtti.

Salgının ilerleyen günlerinde virüsün etkisinin ülkeye, sınıfa göre etkilediğini ve büyük bir eşitsizliği gözler önüne serdiğini ifade eden Kozanoğlu, “Küresel eşitsizlik dendiği zaman akla ilk gelir ve servet geliyor ama sağlığa, eğitime, politik süreçlere katılması da çok etkili” dedi.

Fotoğraf: Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu

Küresel adaletsizliğe vurgu yaptığı konuşmasında Kozanoğlu, “az gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların salgınla birlikte yaşadıklarına dikkat çekerken bugün gelir ve servet adaletsizliğinden öte aşı adaletsizliğinin öne çıkıyor” dedi.

Bu virüs alt edilmeden, kontrol altına alınmadan dünyadaki hiçbir kesimin kendini güvende hissetmesinin mümkün olmadığının altını çizen Kozanoğlu, Yoksul ülkelerin birçoğu, geçen yıl aşı ortakları ittifakı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) destekli COVAX mekanizmasına bel bağladığına da dikkat çekti.

IMF’nin elini taşın altına koyduğu takdirde salgının alt edilebileceğini belirtti. Kozanoğlu, şunları söyledi: “Örneğin IMF’nin geçen gün yayımladığı raporlara bakacak olursak, kabataslak 50 milyar dolarlık bir harcama bütçesiyle insanların yüzde 45’i aşılanabilir ve bu salgın kontrol altına alınabilir. Fakat IMF şunu ortaya koydu: Bu 50 milyarlık fon ayrıldığı takdirde, pandeminin ortadan kalkmasıyla birlikte yaşanacak dünyada gelir 9 trilyon dolar artacak, sırf zengin ülkelerin vergi gelirlerinde 1 trilyon dolar artış olacak. Bu fonun çok isteyeceği bir durum değil.”