Çorlu’yu unutturmak acıyı engellemek

Kuşku yok ki bugün dünden daha kötü bir gün; çünkü sorumluların, pek çok hayata mal olan hatalarının sorumluluğunu üstlenmediği; aksine, unutmaya ve unutturmaya çalıştığı yeni bir gün daha. Dersi alınmamış her felaket yeni felaketin tohumu olduğundan dinmeyen acının, bitmeyen facianın batağına saplanıp kaldık. Unutmayın, artık utanmanın da rafa kaldırıldığı bir yerde yaşıyoruz. Cihan imparatorluğu anılarıyla kendini uyuşturanlar dışında, hepimiz devletin hak-hukuk-adalet yerine varaklı koltuk-zırhlı araba-saray uçak ile temsil edildiği bir ülkenin yurttaşlarıyız artık. İhtişamdan değil ama adaletten bolca tasarruf ediyoruz. Ancak bunun bedeli aynı ezayı ve cezayı tekrar tekrar yaşamaktır.

***

Mısra Öz Sel, 8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu’da meydana gelen ve 25 kişinin öldüğü tren kazasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybetti. Sosyal medya hesabından “siz acı çekerken, sebep olanlar hala koltuklarında oturmaya devam ediyor! vicdanlar rahat!” diyen Mısra hanımın isyanına yetkili cephesinden manidar bir tepki geldi. T.C Devlet Demiryolları Genel Müdürü İsa Apaydın ve dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Mısra hanımı Twitter’da engelledi. İhmaller sonucu meydana gelen kazada çocuğunu kaybetmiş bir annenin acısına, isyanına ‘engel’ koyan bu yetkililer, iktidarlığı boyunca engellenebilir sebeplerle yaşanan faciaları ‘kader, fıtrat’ diye geçiştiren bir siyasi aklın, ahlakın temsilcileri olduğundan, bu tavır pek az insanı şaşırtmıştır diye tahmin ediyorum. Oysa alışmak ve unutmak kardeştir.

***

Amacı, olanı biteni takip edip gerçeği halka duyurmak olan gazeteciliğin, kendini gerçekleştirme imkanlarının yok edilmesinin de bir sonucu olarak, koltuk sahiplerinin hesap vermezliği, muhatabını sosyal medyadan engelleme seviyesine ulaştı. Çorlu tren kazası, tıpkı daha önce unuttuğumuz ve hesabının verilmediği diğerleri gibi yine can yakan pek çok ihmali barındırıyor. İnşaat Mühendisleri Odası’nın raporuna göre demiryolu yapılırken göçme, çökme, tabaka kayması ve boşalmasıyla ilgili bilgiler dikkate alınmadı. Kazanın olduğu bölge için açılan bakım ihalesi ödenek çıkmaması nedeniyle iptal edildi. Tren hatlarının güvenli olup olmadığını kontrol eden yol bekçiliğinin maliyetli olduğu gerekçesiyle kaldırıldığı öğrenildi. Denetim yetkisi meslek odalarından alındı, özel şirketlere verildi. Bu ihmaller henüz yeterince tartışılmamıştı ki, kazayı araştıran bilirkişi heyetinde yer alan Prof. Dr. Mustafa Karaşahin’in hattın yenileme projesinin danışmanı olduğu; diğer bir üye olan Prof. Dr. Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın da, trenin devrildiği hattın sinyalizasyon ihalesini alan şirketin yönetim kurulunda görev aldığı ortaya çıktı. Aylardır tren kazasıyla ilgili araştırmalarını halkla paylaşan gazeteci Mustafa Hoş, TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı’yla ticari ilişkiler içinde olan her iki kişinin de Pamukova tren kazasını aklayan bilim heyetinde olduğuna dikkat çekti.

***

Mısra Öz Sel’in isyanında, bugüne kadar evladını kaybetmiş ve adaleti bulamamış bütün annelerin çığlığı var. Halka karşı sorumluluğu bulunan yetkililerin, bir tıkla, acılı annenin adalet talebini yok sayma cüretini gösterebilmesinin altında da işte bu hesabı verilmemiş nice facia, nice suç yatıyor; ve hiçbiri ‘engellenince’ ortadan kaybolmuyor. Aksine, her geçen gün yükselen bir dağ gibi önünüzde duruyor.