Bazen tek bir İngilizce kelimeyle olup biteni anlatabileceğimizi düşünürüm. Mesela “Court” böyle bir kelimedir. Kort diye okunur, ama İngilizce bilmiyorsanız yazıldığı haliyle court diye telaffuz edebilirsiniz ve cort dediğiniz sanılır ve hatta cortu çekmek akla gelebilir.

“Court” öncelikle saltanat, hükümdarlık, saray, kral sarayı, hükümdar ve maiyeti, saray halkı demektir. Buna bağlı (diyalektik!) anlamları ise gözüne girmeye çalışmak, dalkavukluk yapmak, yaltaklanmak şeklindedir. “Court”un öteki anlamının mahkeme, celse, yargıçlar olması da bizim ahvalimize cuk oturmaktadır. Saray ile mahkemenin aynı kelimeyle ifadesi hiç de ironi değildir. Dahası var: “Court” aynı zamanda meclis demektir ve bu da yine bir özdeşliğin nişanesidir. “Court” ayrıca bir tehlikeyi, hastalığı, örneğin koronayı filan davet etmek demektir ki lebaleb kelimesiyle birlikte kullanılınca anlamı daha da artmaktadır. Bir de iç bahçe, oyun alanı diye kullanılır ve bu örnek de birazdan cümle içinde yer alacaktır.


Efendim, Court’un (Saray’ın) sahibi Kıbrıs’a gitmeden önce “orada bir müjdem olacak” deyince, court (saray halkı) efendilerine court (dalkavukluk) etmek niyetiyle çıtayı bayağı yükseltmişlerdi. Azerbaycan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıdığını açıklayacaktı. KKTC’nin adı değişecekti. Kuzey Kıbrıs karasularında doğalgaz bulunduğu ve çıkarılma çalışmalarına başlandığı duyurulacaktı. Court sahibi ise müjde diye yeni ve büyük bir Court (Saray) ve büyük bir Millet Court’u (Bahçesi) yapılacağını söylemekle yetinince haliyle bir travma yaşandı.

Velhasıl tüm court (saray halkı) efradı yine “avara kasnak” (kendini tekrar eden) durumuna düşmüştü. Gerçi bu tabiri de daha iki hafta önce Court’un sahibi kullanmış, “İstikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz” derken elbette “Bay Kemal”i kastetmişti.

Court’un (Saray’ın) sesi “ahaber sitesi” bu demeç ardından “Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı ‘avara kasnak’ kelimesi ne demek?” diye sormuş ve cevabını da vermişti: “Güç aktarmayan, kayışın gerginliğini sağlayan kasnaktır. Amacı sürtünme kuvvetini artırarak daha fazla güç artırılmasını sağlamak olan mekanizmanın ana parçasıdır. Günlük dilde monoton, kendini tekrar eden, tatsız işler ve sözler için kullanılır.” Peki, güç (iktidar!) aktarmayan, gerginliği sağlayan deyince akla ne gelir? Hele bir de, amacı sürtünme kuvvetini artırarak daha fazla güç (iktidar) artırılmasını sağlamak olan mekanizmanın ana parçasıdır, deyince? Cevabı destursuz verenler soluğu court’ta (mahkemede) almaz mı?

CENAZE MARŞI OLDU

Ama şimdi bir şey söyleyeceğim inanmayacaksınız. (İnanmayanlar için bkz., https://tinyurl.com/9hjs96uu) Haberin devamında “ahaber sitesi” bu tabirinin kullanımına örnek diye “Can Yücel’in İşçi Marşı”nı göstermiş ve üstelik o marştan bir bölümü aynen aktarmıştır:

Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
Ve durdu muydu bir gün bu kör, avara kasnak
Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

Muhtemelen “ahaber”’in zihni, Court’a (Saraya) court (dalkavukluk) yapacağım derken öylesine cort etmiştir ki bu marşın kendileri için bir cenaze marşı olduğunu bile fark etmemiştir.

BİR MÜJDE DAHA VERDİ

Court’un sahibi Kıbrıs ziyareti öncesi yaptığı başka bir açıklamada müjde kelimesini kullanmadan aslında bir müjde daha vermişti. “Türkiye’nin [AKP diye okuyun], Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum.” Taliban sözcüsü ise hemen cevap vermiş “Türkiye [AKP diye okuyun] bizim kardeşimiz, inanca dayalı pek çok ortak noktamız var” demişti. Taliban’ın önem verdiği “noktalar” olarak Afganistan’da kız çocuklarının okula gitmesini engellemesi; TV, radyo, müzik, sinemayı yasaklaması; kadınlara peçe takma, burka giyme, erkeklere ise sakal bırakma zorunluluğu getirmesi, kafa ve el kesilmesi vb yer alıyor ve bunlara uymayanlar “Din Polisi” tarafından cezalandırılıyor. Elbette (her anlamıyla) court’lar bakımından da “ortak noktalar” olduğunu tahmin edebiliriz. Müzik bizde de yasaklanıyor ama Court sahibinin en sık göründüğü TV’nin yasaklanması söz konusu olamaz.

Yukarıda Court bahsinde “cortu çekmek” demiştim ya, bunun anlamı da zayıf düşmek, havlu atmak filan demek oluyor. Yoksa Court deyince artık akla en çok bunlar mı geliyor?