Covid-19 aşıları üzerine bazı sorular-(1)

Prof. Dr. Bekir S. KOCAZEYBEK*

COVID-19 pandemik salgını, gerek küresel düzeyde gerekse de ülkemizde olanca hızıyla devam ediyor. Binlerce insan ya hayatını kaybetmekte ya da hastalık nedeniyle günlerce yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) kalarak hayatları çekilmez hale gelmektedir. Aynı zamanda, küresel düzeyde sosyoekonomik ve sosyokültürel yıkımlar, insanlığı ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bu pandemik salgının yarattığı tahrip edici etkilerden kurtulmanın yolu, etkili ve güvenli aşıların bir an önce kitlelere uygulanmaya başlamasıdır. Bunun dışında SARS-CoV-2 virüsünün geçireceği spontane mutasyonlarla etkisini yitirmesi, yani sönümlenmesidir (tıpkı 2003’teki SARS-CoV gibi).

Tüm insanlığın umutla beklediği, FDA ve EMA gibi kurumların izin verdiği, halen ABD, Latin Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde uygulamaya sokulan Covid-19 aşılarına dair aşağıdaki sorulara biliimsel temelde yanıt verilmelidir:

1- Öngörülüp, beklenen yararlar ne olacaktır? Neleri bilemiyoruz? Ve en kötü senaryo olarak,yeni mutasyonlar nelere neden olabilecektir?

2- Ülkemize özgün klinik süreç nasıl gidiyor? Bilimsel öğretilerle mi? Yoksa?

3-Aşılamalar sonrası ülkemizde süreç nasıl olmalıdır?

Bu soruları sırasıyla temel halk sağlığı ve aşı epidemiyolojisi bilimi ile koronavirüs-immün yanıt eksenindeki verilerle yanıtlayalım.

Covid-19 aşıları ne gibi yararlar getirecek?

Küresel düzeyde faz-4 uygulamalarına öncelikle sokulan RNA bazlı aşılar (ABD/Moderna ve Almanya/BioNTech-Comirnaty) ve sadece inaktif aşı olarak Çin/Sinovac’in Covid-19 enfeksiyon olgu sayısını ve enfeksiyon hastalığının progresyonunu ve şiddetini (hafif, orta, şiddetli) ve süresini etkileyeceği, can kayıplarını ve hastanelerde YBÜ ve servis yatışlarını azaltacağı öngörülmektedir. Biz buna aşı epidemiyolojinde insan kitlelerinin bu duyarlılıklarının üzerine biyolojik aşı etkinliği (vaccine effect) diyoruz. Ayrıca bu öngörülerin dışında sağlık sistemi hizmetlerinin (poliklinik, servis ve YBÜ) tıkanması önlenebilecek ve sağlık sistemi rahatlayacaktır. Ve tüm bunlarla birlikte toplumun sosyoekonomik ve sosyokültürel değerlerinin artışı ile moral ve motivasyon yükselecek, spor, kültür ve sanat etkinlikleri de giderek artacaktır.

Aşıların faz 1-3 klinik evrelerinden neleri bilemiyoruz?

Aşılanan bir bireyde aşılama sonrası bulaştırıcılık süresi veya derecesinin azaltılması en önemli beklentilerden biridir. Ancak mevcut faz-4 aşamasına gelmiş Çin/Sinovac aşısı başta olmak üzere diğer RNA ve vektöriyel aşıların uygulanmasından sonra başka kişilere yeni SARS-CoV-2 bulaşlarının olup olmayacağı hususu en önemli sorunların başında gelmektedir. Geçmiş faz 1-3 dönemi içinde henüz yeterli süreye sahip olunamamaya bağlı bilinemeyen ve şimdiden kestirilemeyen çok önemli hususlar şöyle:

AŞILAMA SONRASI AŞININ BULAŞTIRICILIK ÜZERİNE ETKİSİ: Aşı etkinliği ile Covid-19 sendromu sayısındaki azalma ve sendromun derecesinin hafiflemesini bekliyoruz ancak; bu kişilerin aşılama sonrası farklı düzeyde hasta olmama durumlarını takiben başkalarına (çevresine veya ikincil kişilere) bulaştırıcılık hususu yani, aşının bulaştırıcılık üzerine etkisi (azaltma/yok etme/hiç etki yapmama) bilinemiyor (bilimsel kanaatim 2’nci ve 3’üncü kişilere bulaştıracağı yönünde). Örneğin; bir kişi aşılı ise yine de SARS-CoV-2 virüsüyle enfekte olacak ancak hastalığı ya hafif ya da ağır hasta olmadan geçirecek. Fakat yanındaki ikinci kişiyi veya başkalarına enfekte edip etmeyeceği şu an için bilimsel olarak bilinmiyor. Çünkü henüz erken ve bunu gözlemlemek için yeterli süre geçmedi.

AŞI ETKİLİĞİ ÜZERİNE: Bir başka bilinemeyen ve kestirilemeyen husus ise aşı etkililiğidir (Aşı etkinliğinden farklı). Bu ne demek? Faz-4’e kadar aşı etkinlikleri aşı firmalarınca belli oranlarda açıklandı (Yüzde 95, yüzde 94,1, yüzde 70 gibi). Bu etkinlikler ideal klinik deneylerden elde edildi. Bu evrelerde yüzde 2 ile 50 arasında aşı başarısızlığı gelişebilir. Bu çok normaldir (DSÖ bile yüzde 50 aşı etkinliğini yeterli görüyor). Aşı etkililiği ise gerçek hayatta yani faz-4 evresinde milyonlarca kişinin aşılandığı süreçte depolama, taşıma, uygulama vb. ile ilgili koşullarla topluma uygulanacak aşı kapsayıcılığı (83 milyonluk Türkiye’de olabildiğince 18 yaş üstü en yüksek sayıda kişinin aşılanması demek… Bunun azlığı ve genişliği çok önemli) ile ilgili olarak aşının etkisini sürdürmesi ya da sürdürememesidir. Aşı etkililiğini somutlarsak Türkiye’de sadece 20 bin değil, milyonlarca kişi aşılandığında Çin/Sinovac aşısının Covid-19 hastalığından ne kadar koruduğudur. Buna aynı zamanda “saha etkinliği” de diyoruz. Aşı etkililiği aşının hem direkt etkisini (hastalık insidansını azaltma) hem de indirekt etkisini (hastalık sonrası bulaşı azaltma) temel alır. Gerek Çin/Sinovac aşısı gerekse diğer üç faz-3 evresini tamamlamış RNA bazlı veya vektöriyel Covid-19 aşılarının biyolojik koruyucu etkinliği (firmalarca yayınlanan yüzde oranları) olsa da aşının bulaşıcılık üzerine etkisi ile aşı etkililiği bilinemediği için mevcut Covid-19 aşılarının birleşik etkisinin (combinated effect) ne olacağı öngörülememektedir. Bu da aşılarda halk sağlığı açısından ciddi bir değerlendirme ölçütü olduğundan birleşik etki belirsizliği önemli bir handikaptır. Yani, Çin/Sinovac aşısının aşı etkililiği nedir sorusu önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en temel gündemi olacaktır.

EN KÖTÜ SENARYO: İngiltere ve Avrupa ülkeleri ile Güney Afrika’da görülen ve giderek arttığı bildirilen remutant SARS-CoV-2 virüsünün en önemli akciğer-alveol ve diğer dokulardaki ACE-II bağlanma bölgeleri olan Spike/RBD ve S2-P (füzyon) bölgelerindeki çoklu mutasyonlar son gelişmedir. Bunlar şu an bulaştırıcılığı artırma açısından ciddi sorun olsalar da hastalık oluşturma ve ölüm üzerine etkileri bilinmemektedir. Ancak bu özelliklerin önümüzdeki faz-4 aşamasında sorun olamayacağı anlamına gelmez. Zira RNA virüsleri olarak hem mutasyona çok açık olmaları, bulaşlarını artırdıkça, terapötik immün plazma ya da monoklonal antikor temelli konvalesan tedavilere maruz kaldıkça veya indirekt etkili antivirallerin etkilerini gördükçe yeni çoklu mutasyonlara gitmeleri kaçınılmazdır. Bu durum hiç istemediğimiz bir tablodur. Bu, sil baştan demektir. Gerçi RNA bazlı aşıları üreten BioNTech ve Moderna bu sorunu kolayca çözebileceklerini belirtiyorlar ancak bu sanıldığı kadar kolay olmayabilecektir.

YARIN: Ülkemize özgül olarak Sınovac aşısının klinik süreçleri nasıl gidiyor? Aşılamalar sonrası ülkemizde süreç nasıl olmalı?

*İÜ-C, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD Öğretim Üyesi, İBB Bilim Kurulu Üyesi