Covid-19 salgını, mevsimsel grip ve aşı sorunu

Prof. Dr. Ahmet SALTIK

covid-19-salgini-mevsimsel-grip-ve-asi-sorunu-796677-1.Küresel salgın şiddetlenerek sürüyor. Salgın yönetiminde ciddi hatalar yapıldı ve ilk dalga 2019 Aralık sonunda başlayan Covid-19 tüm dünyaya yayıldı. Örn. ABB – Trump sorunu ciddiye almadı ve ekonominin çarklarının dönmesini = kapitalizmin tunç yasasının işlemesini yeğledi: Her durumda en çok kâr! Avrupa’da da benzer tablo yaşandı. İtalya, yanıp kavrulana dek ekonomiyi kapatmadı, sonunda %95 oranında kapatma uyguladı ama geç kalmıştı. İngiltere ve İsveç, hastalığın hızla yayılmasını, toplumda bağışıklık gelişmesini ve salgını birkaç haftada söndürmeyi hedeflediler; yanıldılar ve çok ağır bedel ödediler, ödemekteler. Gerçekte bedeli emekçiler ödedi; canlarıyla, genç yaşlarda yaşamdan kopartılarak, işsiz kalarak.. New York sokaklarında, otoparklarda cenazeleri yerlere saçıldı.

Türkiye de benzer yolu seçti, yeterli hazırlığı yap(a)madı, hastalığı gecikerek kabul etti, 2 ay sonra kapitalizmin tapınakları AVM’leri açtı. Türkiye’yi bir A.Ş. gibi yönetmek istediğini defalarca belirten ve CEO rolüne soyunan Erdoğan’ın da yeğlemesi “önce insan”dan yana değildi. Kabak çiçeği gibi açıldı, “yeni normal” oldu “açılım–saçılım” ve şimdilerde, salgının Türkiye’de tepe yaptığı nisandan daha beteriz. Günlük olgu sayılarının yakın nüfuslu Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya’dan çok eksik olması için hiçbir somut neden yok ama tersi için çok… Dolayısıyla son birkaç gündür 2 binin üstünde duyurulan günlük yeni hasta sayısının önüne, “Fahrettin katsayısı” gereği bir “sıfır” eklemek gerekecek..
Salgınının 10. ayı bitmek üzere ancak ufukta ne aşı var ne de etkili bir ilaç.

Ancak sonbahar–kışa giriyoruz, mevsimsel üst ve alt solunum yolları bulaşları (enfeksiyonları) kapıda. Grip her yıl milyonlarca insanı etkiliyor ve 600 bin dolayında insanı yitiriyoruz dünyada. Özellikle yaşlıları, kalp–akciğer sorunu olanları... Grip aşısı yaklaşık %65 koruyucu. Aşı yaptıran her 3 insandan 1’i gene de gribe (influenzaya) yakalanıyor ama daha hafif geçiriyor. Covid-19 ve gribe aynı anda yakalanmak olası çünkü etken virüsler farklı ve bulaşma yolları çok benzer. Birini geçirmek öbürüne direnç–bağışıklık sağlamıyor. Üstelik salt fiziksel muayene ile biz hekimlerin klinik ayrım yapması olanağı yok. Halkın da ayırt etmesi olanaksız. Dolayısıyla yüksek ateş, yaygın ağrılar, öksürük, genel durumda bozulma gibi bir tabloda yapılacak iş, gecikmeden hekime gitmek. Bizler ise ancak laboratuvar testleri ile ayrım yapabileceğiz. Dolayısıyla başvurular çok artarsa sağlık sistemi aşırı yüklenecek ve yetersizlik, gecikme doğabilecek. Bu arada sağlık giderleri de büyüyecek. Oysa SGK çok ağır bir akçalı (mali) bunalımda. Hastanelere geri ödemeleri nasıl yapacaktır?

covid-19-salgini-mevsimsel-grip-ve-asi-sorunu-796672-1.

Bütün bunları öngörerek bizler Sağlık Bakanlığı’nı özellikle grip/influenza ve zatürre aşıları için uyardık, zamanında dışalım bağlantılarının yapılması için. Gerçekte dünyada bu aşının üretimi yeterli düzeyde.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), 10 yıl kadar önce ülkelerin nüfuslarının en az %75’inin girip aşısı olmasını sağlamasını istemişti. Bu rakam Türkiye için, Covid-19’un yarattığı ek riskler bir yana, 60 milyon dolayındadır. Oysa Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre yalnızca 1,3 m doz grip aşısı dışalımı (ithalatı) yapılabilmiştir. Arkasının gelebileceğine ilişkin netlik yoktur. Bakanlık, kendince ne zaman gerek duysa/sıkışsa, “görünür–görünmez ulusal çıkarları” anımsamakta ya da “ticari sır” kalkanına sarılmaktadır. Her 2 gerekçe de akıl ve bilim dışıdır, traji–komiktir ve şark kurnazlığı dinci takıyye kokmaktadır.

ABD 2020-21 dönemi için 194-198 milyon doz influenza aşısı siparişi verdi ve şu ana dek gelen 139,4 milyon dozu dağıtmıştır. ABD nüfusu 330 milyondur. AB ülkelerinin verdiği siparişler nüfuslarına oranla % 20-40 arasındadır. Dünya genelinde dağıtım ise 11 Eylül’den başlayarak en son 9 Ekim’de 523 milyon dozu aşmıştır. Dağıtım haftalık olarak sürmektedir ve daha da artacaktır. 1 milyar doz sunum beklenir. Türkiye ise 523 m doz grip aşısından salt 1,3 m doz ile binde 2,5’ini alabilmiştir. Oysa nüfusumuz dünya toplamının % 1,15’idir. Sağlanan aşı son derece yetersiz olup mutlaka ek dışalım gecikmeden yapılmalıdır. Adil dağıtım/paylaşım kotasını aşmış değiliz.

Bakanlık, 65+ yaş herkesin aşılanacağını açıklamıştır ancak TÜİK verisiyle bu ya diliminde 7,5 dolayında insanımız vardır. Kaldı ki, grip aşısının 6 ay ya da 5 yaş üstü çocuklardan başlayarak, gebeliğin ilk 3 ayı dışındakiler dahil herkese yapılması gerekmektedir. Bu aşı çok ucuzdur, Bakanlık 73 TL fiyat koymuştur ki, dışalım bedeli bunun yarısı dolayında olabilir. 5 dolar kabul edilse, ödenen bedel 6,5 m dolardır ve ciddi bir tutar değildir. Aşılar kural olarak her yönüyle çok ekonomik, etkili ve güvenilir biyolojik ürünlerdir.

65+ yaş, değişik süreğen hastalığı olan, uluslararası yazına (literatüre) göre grip aşısı yapılması öncelikle gereken insanlar bile, Sağlık Bakanlığı’nın akıl almaz sisteminde dışlanmışlardır. Aşılar yandaşlara, Saray’a mı ayrılacaktır? El altından karaborsası mı oluşturulacaktır? AKP iktidarı tek bir şeyi bile bu ülkede düzgün akla/bilime uygun yap(a)mayacak mıdır?

Bu kışa, öncekilerden farklı olarak çok ağır/zor koşullarda giriyoruz.
Ekonomi olağanüstü ağır hastadır. Fiilen %30’u aşan enflasyon sürmektedir.

İşsizlik hayal ötesi düzeylere ulaşmıştır. “Askıda ekmek” uygulaması yüz karasıdır. Aileler topluca intihar etmekte, iflas eden insanlar kendilerini yakmaktadır sokak ortasında. “Şahsım” ise, aylığına 3 asgari ücret zamla 88 bin TL’ye çıkarabilmektedir; bir yandan yoklukta Müslümana “sabır–dayanç” vaazları ile masal anlatır ve damardan “din” şırıngalarken. Tıpkı Marx’ın uyardığı gibi: “Kapitalizm dini bir afyon olarak kullanmaktadır.” Dinci kapitalist daha beterini yapmakta ama utanmadan “Marx, dinimize afyon dedi” yalanını uydurabilmektedir.

NE YAPMALI?

Covid-19 aşısı için “1-2 ay içinde hazır” demişti Bakan Koca, 15 gün önce… Halkı aldatmayalım, 2020 ilkbahar-yazında umut var ancak dağıtım ve üretim sorunları nedeniyle uzayacak. Hele döviz darlığı yüzünden grip aşısında olduğu gibi bir skandal yaşanırsa ülkemizde, çok yazık olur. Mutlaka ek grip aşısı dışalımı yapılmalı ve riskli kümelere yaygın uygulanmalıdır.

Bu kış, ekonomik talan salgın yüzünden yaşanan çifte yoksullaşma nedeniyle devlet, sosyal yardımları mutlaka ve sistemli olarak artırmak zorundadır. Kamusal sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, 1. Basamak ve koruyucu sağlık hizmetleri kesin bir öncelik almalıdır. Sağlık çalışanlarının meslek hastalığı kabul edilmeli ve özlük hakları verilmelidir. En az yüz bin yeni sağlık çalışanı atanmalıdır. Şehir hastaneleri kamulaştırılmalı ve sağlıkta dönüşüm adı altında emperyalist dayatma durdurulmalıdır. Refik Saydam Ulusal Koruyucu Sağlık Kurumu özerk olarak açılmalı ve salgın yönetimi devredilmelidir.

Salgın verileri ulusal–uluslararası bağımsız uzmanlara açılmalı ve dürüstlükle halka, DSÖ’ne bildirilmelidir. Türkiye 14 günlük bir kapatmaya zorunlu kalabilir, hazırlık yapılmalıdır. Salgın yönetiminde öncelik sermayenin karı değil, insan yaşamı olmalı ve Epidemiyolojik ilkelere tam bağlı kalınmalıdır.