Covid-19 ve cinsel yaşam

Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım

Şüphesiz 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilanı ile birlikte hiçbirimizin öncesinde tahmin edemeyeceği bambaşka bir döneme girilmiş oldu. Sadece cinsel yaşamda değil olağan günlük aktivitedeki sıradan birçok davranış, alışkanlık, tepki ve talep salgın ile birlikte değişti, başkalaştı, uyum sağladı ya da ortadan kalktı. Cinsel yaşam ise bunlar içinde etkilenme şekli ile farklı bir yerde bulunmakta.

Pandeminin başlangıcında Covid-19 bilinmeyen, öldürücü ve hızla bulaşan bir hastalık olarak toplumun genelinde yoğun bir kaygıya neden olduğundan tüm fiziksel yakınlıklar tehlikeli kabul edilmekteydi. Fiziksel yakınlık ve vücut sıvıları teması çok fazla olduğundan cinsel yakınlaşmalar en fazla sekteye uğrayan etkinliklerdendi. Bulaşma ve bulaştırma kaygısı ile çiftler birbirleri ile aynı mekânı paylaşsalar da olası Covid-19 durumunda cinselliğin bulaşmaya neden olacak teması maksimuma çıkarıyor oluşu nedeniyle cinsel yakınlıklar azaldı, ayrıca pandemi nedeniyle belirsizlik ya da geleceğe ilişkin yoğun kaygıya bağlı olarak cinsel isteksizlikler bildirilmeye başlandı. İlk ilk evredeki kaygı ve uzaklık insanların kendileri ve yakın çevrelerindeki kişilerin salgın kurallarına uygun hareket etmeleri yani yakın çevredekilerin hastalıktan korunduklarını bilmek, hastalığın bulaş yollarını tanımak ile birlikte azalmaya başladı.

ÖNEMİ ARTTI

Salgının ikinci ayında yoğun kısıtlama kararlarının devreye girmesi, salgının ilk yarattığı korku ve güvensizlik ikliminin dağılması ve ev içi geçirilen zamanın artması ile cinselliğin yeri de değişti. Cinsel etkinliklerin artması ya da niteliğinin değişmesi ise tam da salgının ilk pikinin atlatıldığı döneme geldi. Elbette ortak zaman geçiriyor olma çiftler arasında yakınlığı ve ortaklaşmayı artırdığı kadar bazıları için yaşama dair taleplerin gözden geçirmesine ve farklılıkları belirginleşmesine de neden oldu. Yani herkes partnerleri ile yakınlaşmadı, bazıları için yaşamı daha farklı kurma isteği gibi güçlü değişiklikler de oldu.
Bu dönemde sağlık talebinde azalma varken cinsel sorun nedeniyle başvurularda artış gözlendi. Bu durum ilk başta insanlar daha fazla cinsel sorun mu yaşıyor gibi algılanabilir ama bu tedavi arayışı tam tersi cinselliğe verilen değerin arttığı, var olan sorunların çözülmek istenmesi, daha keyifli bir cinsellik yaşanmasına yönelik bir eğilim olarak görülür. Cinsellik insanın anlamını sorguladığı, varlığını güzelleştirmek istediği ve içinde daha fazla olmak istediği bir parça oldu. Benzer şekilde bu dönemde genel ekonomik daralma; birçok sektörde talep azalması yaşanırken ev içi yaşamın artması ile ev dekorasyonu ürünlerinde talep artışı gözlendi. İnsanların barınmak ya da ihtiyaç olarak gördükleri ev, iletişim kurdukları, onunla bütünleştikleri bir nesneye dönüştü. Gündelik koşturmanın azalması ile yaşamın öncelikleri de değişti. Estetik ölçütler değişti, keyifler değişti ve cinsellik de kısmen bir derinlik kazandı.

DİJİTAL SEKS YAŞAMA GİRDİ

Bu dönemde en fazla etkilenenler ise cinsel eşleri ile aynı evi paylaşamayanlar oldu. Hem bulaş riski hem mekân farklılıkları hem de kısıtlama tedbirleri bu ilişkilerdeki fiziksel ve dolayısı ile cinsel yakınlığı olumsuz etkiledi. Dijital dünya ile irtibatın artması aynı zamanda dijital seksin insanların yaşamına girmesi ve sanal cinselliklerin yaşanması ile sonuçlandı. Sanal seks teknolojik imkânlar ile cinselliği özgürleştirse de sınırları iyi çizilmediği taktirde yaşamı daraltan, cinsel hak ihlallerine neden olabilen bir alan. Özellikle partnerleri olmayan ya da partnerlerinden ayrı kalanlar için önemli bir alternatif oluşturdu.

TEDAVİ BAŞVURULARI YÜKSEK

Pandeminin geç döneminde ise gözlemlerimiz cinsel sorun nedeniyle tedavi başvuruların hâlâ yüksek olduğu. Yani cinselliğin önemini koruduğu yönünde. Hatta öncesinde vajinismus gibi daha çok birleşememe ile ilgili yakınmalar daha belirgin iken bu dönemde yakınma ne olursa olsun bireylerin ve çiftlerin cinsel hazzı artırmak yönünde bir talep ilettiklerini gözlemlemekteyiz. Pandemi olumsuzluklarla dolu bir dönem olarak hatırlanacak olsa da bilimin kıymetinin anlaşılması, aşının ve modern tedavilerin tek çözüm olduğunun kabulü, bize dayatılan gündemi ve zamanı tükettiğimiz bir yaşamın içinde olduğumuzun fark edilmesi gibi olumlu etkileri de oldu. İşte bu koşturmacanın dışına çıkılması ve insanın kendisi ve yaşamı ile baş başalığının sonucunda cinsellik yerini ve önemini artırsa da pandeminin ve pandemi ile olan değişikliklerin ne kadar süreceğini bilemeyiz.

*Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı