Covid’in yarattığı yoksulluk

HAZIRLAYAN: UĞUR ŞAHİN

Başlarken...

Çin’in dünyaya yeni bir koronavirüs keşfettiğini duyurmasının üzerinden geçen iki yıl, toplumsal yaşam üzerinde ciddi izler bıraktı, bırakmaya da devam ediyor. Bugüne dek 379 milyon 259 binin üzerinde insanın yakalandığı salgın hastalık nedeniyle 5 milyon 693 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi. Neoliberal ekonomilerin tahribatı altında karşılaşılan salgın, krizlerle boğuşan halkları her geçen gün daha da çıkmaza sokuyor.

Hâlihazırda var olan eşitsizlikleri tırmandıran pandemi, ‘birileri’ için pek de mühim değildi. Öyle ki bu dönemde dünyanın en zengin 10 insanı, toplam varlıklarını toplamda 1,5 trilyon dolara çıkarırken, yaklaşık 160 milyon kişi yoksulluğa sürüklendi. Covid-19 krizi şüphesiz hepimizi etkiledi. “Bu salgın ne zaman bitecek” sorusunu defalarca sarf ettik. Bu yazı dizisinde İrlanda, İtalya, Almanya, Portekiz, Kanada ve Türkiye’de Covid-19 sürecinde yaşananlara mercek tuttuk. Altı ülkeden akademisyenler, salgının derinleştirdiği yoksulluktan uzaktan çalışma modeline, kentlerin durumundan konut krizine bir dizi soruyu yanıtladı.


Sefalet salgını: İrlanda’dan Sosyal Politika Uzmanı Dr. Matthew Donoghue, “Covid-19, refah sistemlerinin yetersiz olduğunu günyüzüne çıkardı” diyor ve ekliyor: “Devletler sadece konu ekonomiyi kurtarma olunca para bulabiliyorlar”


Fatura yine savunmasıza: İtalya Milano Bicocca Üniversitesi’nden Profesör David Benassi: Fakir ülkelerin eskisinden daha da fakirleşmesi muhtemel. Dolayısıyla fatura savunmasız insanlara yansıdı.


Korona girdabı: York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Keil’e göre, pandemiyle birlikte Kanada’daki evsiz sayısında artış var. Aşevlerinin kullanımı da benzeri görülmemiş seviyede. Keil, “Çok fazla insanın ekonomik olarak acı çektiği bir gerçek” diyor.


Aşıdaki eşitsizlik artık giderilmeli: Toplumsal ve ekonomik yaşamı derinden etkileyen pandemiyi değerlendiren Prof. Dr. Promberger, “Aşı dağıtımı çıkarlara göre yapılmamalı” ifadesini kullandı.


Yoksulluk döngüsü kırılamaz bir halde: Ekonomik krizi derinleştiren pandeminin halk üzerindeki etkilerini değerlendiren Sosyolog Prof. Dr. Sencer Ayata, ülkedeki yardım sisteminin yoksulluğu önlemek yerine yönetmeye yaradığını söyledi, “Yoksulluk döngüsü kırılamıyor” dedi.


Mücadele gerek: Portekiz’den Doç. Dr. Capucha: Çalışma hukukunda derin değişiklikler için politik mücadeleye ihtiyaç var.