Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olarak İzmir Barosu Başkanı seçilen Avukat Yılmaz, BirGün’e konuştu. Yılmaz, mücadeleyi sürdüreceklerini vurgularken, “Cübbemize asla ilik açmadık, düğme dikmedik” dedi.

Cübbelerimize düğme dikmedik
Fotoğraf: BirGün

Berkay SAĞOL

Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Sefa Yılmaz 3 bin 275 oy alarak, en yakın rakibi Avukat Hakları Grubu adayı Hüseyin Karakoç'a yaklaşık 1800 oy fark attı. Yılmaz'ın listesi eksizsiz olarak seçildi ve seçimin kazananı Çağdaş Avukatlar Grubu oldu. Böylelikle İzmir Barosu'nun yeni başkanı Sefa Yılmaz oldu.


Sefa Yılmaz, seçimin ardından BirGün’e konuştu. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun 44 yıllık geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Baroların meslek örgütleri olmasının yanında kamusal görevleri var. Hukukun üstünlüğü ve insan hakları dediğiniz zaman bunun içerisine her şey giriyor. Demokrasi, Cumhuriyet ilkeleri, kadın, çocuk, hayvan hakları LGBTİ+ ve çevre hakları her şeyi kapsıyor. Baroların birçok görevi var. Avukatlarla dayanışma, avukatların mesleki yönden geliştirilmesi, ekonomik koşullarının düzeltilmesi ve birbirleriyle ilişkileri gibi birçok düzenleme var ve bu anlayışı Çağdaş Avukatlar Grubu uzun süredir devam ettiriyor. Önümüzde 2023 Haziran seçimleri var. Seçim güvenliğiyle ilgili geçmişte çalışmalar yapılmıştı. Biz seçim güvenliği çalışmalarını sürdüreceğiz ve her işlemi yapacağız” dedi. Yılmaz, “İzmir Barosu olarak; hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, temel değerlerimiz, Cumhuriyetin kazanımları, laik, demokratik, sosyal hukuk ilkesine ve barolara yapılan saldırılar, meslek örgütlerine yapılan saldırılar, ülkenin fakirleştirilmesi, avukatların fakirleştirilmesi, avukat intiharları, genç ve stajyer avukatların sorunlarını bütün olarak görüyoruz. O yüzden Avukatlık Kanunu’nda düzenleme yapılması gerekiyor. Bu da siyasi iradeye bağlı. Bugünden yarına her şeyi değiştirmek mümkün değil ama mücadelesini vermek mümkün. Alanlarda, mahkemelerde bunları söylemekten çekinmeyeceğiz. Biz hep diyoruz ya; biat etmeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. Cübbemize asla ilik açmadık, düğme dikmedik” diye konuştu.

Bir partinin değil, hukukun siyasetini yaptıklarını dile getiren Yılmaz, “Bu toplumu hukuk üzerinden dizayn etmek isteyen, hukuku sopa olarak kullanan bir anlayış var. Bunun adı demokrasi değil. Bunun adının ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Demokratik yapıya sahip olmak istiyorsanız, yurttaşın, baroların, sivil toplum örgütlerinin sesini kesmeyeceksiniz. Avukatlar olarak muhalif kimliği olan insanlarız. Bizim bir tane meslek örgütümüz var. Eğer siz baroların sesini keserseniz, avukatların sesini kesersiniz. Baroları bölerseniz avukatları ayrıştırıp, güçsüzleştirirsiniz. Biz halkı temsil ediyoruz, bizim sesimizin kesildiği yerde halkın sesi kesilir” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DE İKİNCİ
BARO KURULAMAZ
İkinci baroların kurulmasındaki asıl amacın delege sistemini değiştirmek olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi: “Türkiye Barolar Birliği’nin mevcut o tarihteki anlayışını devam ettirmeye yönelik bir durumdu. Yalnızca iki tane baro kurabildiler. Sesini çıkarmayan bir anlayışın devam etmesini istediler. İzmir’de ikinci baro kurulmaz. İzmir’in farklı bir yapısı var. Diğer büyük illerdeki gibi değil. İzmir’deki avukatların yüzde 99’u avukatlık mesleğini bilen, avukatlık mesleğinin önemini kavramış ve yapılmak istenenin demokratik olmadığının, baroların aleyhine olduğunu biliyor. Avukat olmak hukuk fakültesini bitirerek olmuyor. Bunun anlamını, değerini bilmek gerekiyor. Hukukçu kimliği olan herkes ait olduğu bir tane baro olsun ister. Siyasi iktidar ikinci baroları kurduracak ve doğal olarak iktidara yakın olarak görülecek. Halk da bunu bileceği için oradaki avukatlarla çalışmak isteyecek. Zaten yargı bağımlı, doğal olarak böyle bir sürecin yürütülmesi hedeflendi. İzmir’de bu gerçekleşmez. İzmir’de hâlâ kurmaya çalışıyorlar ama kurmayı başaramayacaklar.”