Cumartesi anneleri 709 haftadır adalet arıyor

Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapmaları engellenen Cumartesi Anneleri 709. haftada 1991 yılında kaçırılan Hüseyin Toraman’ın akıbetini sordu.

Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapmaları engellenen Cumartesi Anneleri eylemlerinin 709. haftasında İHD’nin bulunduğu sokakta açıklama yaptı. Açıklamada konuşan kayıp Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, devletlerin yaşam hakkını korumakla yükümlü olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de yüzlerce gözaltında kaybedilen yurttaş olduğunu anımsattı. Eren, 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul Kocamustafapa’daki evinin önünden silahlı, telsizli, sivil giyimli kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros’a zorla bindirilerek kaçırılan Hüseyin Toraman’ın akıbetini sordu. Eren, kaçırma olayının mahallelinin, esnafların ve evinin penceresinden bakan Hüseyin’in eşinin gözü önünde gerçekleştiğini söyledi.

'OĞLUNUZ EMNİYETTEDİR, MERAK ETMEYİN'

Görgü tanıklarının polisi aradığını söyleyen Eren, tanıklardan bilgi alan polislerin, bir esnafın işyeri telefonundan yaptıkları görüşmeler sonrasında olaya müdahale etmeden ayrıldığını anlatarak “Baba Ali Rıza Toraman, Çınar Karakolu'na giderek olaya neden müdahale etmediklerini sordu. Karakol amiri Hüseyin’in kaçırılmadığını, siyasi polisler tarafından gözaltına alındığını, bu nedenle müdahale edemediklerini söyledi. Baba Toraman karakol amirinin bu beyanını kaydetti" ifadelerini kullandı. Eren, İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’la görüşen aileye Ağar’ın 'Oğlunuz emniyettedir, merak etmeyin, evinize gidin' dediğini hatırlatarak olaya müdahale etmeyen karakol amirinin, Hüseyin’i kaçıranların da polis olduğu yönündeki açıklamasını içeren ses kaydını İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’e veren baba Ali Rıza Toraman’a Sezgin’in 'Gözaltında olduğuna ve sorgulandığına ilişkin bir husus yoktur' dediğini belirtti.

DEMİREL: OĞLUN CEBİMDE Mİ ÇIKARAYIM

Oğlunun bulunması için dönemin Başbakan’ı Süleyman Demirel’le görüşen Hatice Toraman’a Demirel'in “Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim” dediğini aktaran Eren, açılan soruşturmaların bir sonuca ulaşmadan "Zamanaşımı süresi dolduğundan soruşturmaya yer olmadığı" kararı ile kapatıldığını söyledi. Hüseyin Toraman dosyasında cezasızlığın sonlandırılmasını isteyen Eren, kendilerine kapatılan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

'BURADA İNSAN HAKLARI YOK'

Hüseyin Toraman'ın annesi Hatice Toraman ise basın mensuplarına teşekkür ederek şunları söyledi: "Devletin bize yaptığı bu acıyı halka anlatıyorsunuz. Devlet benim oğlumu kaybetti dediğimde inanmıyorlar. Ben de inanmamıştım. Sanki sadece benim başıma geldiğini sanmıştım. Ama değilmiş. Ben susmadım susmayacağım. Her şeyi anlattım. Öfkem ve kinim bitmiyor. 27 senedir gözümün yaşı kurumadı, kurumayacak. Bizim ciğerimiz dağladılar.”

24 yaşında genç bir öğretmen olan oğlunun karıncayı bile incitmediğini sadece sol görüşlü olduğunu anlatan anne Toraman “Burada baskı, zulüm var. Ağzını açma işkenceye uğruyorsun. İşte diktatörlük budur. 15 ülkeye gittim böyle bir şey görmedim. Burada insan hakları yok. Bizim derdimiz çocuklarımızı aramak, akıbetini bulmak. Taht da onun olsun köşk de biz çocuklarımızı istiyoruz. Katilleri yargılasınlar" diye konuştu.