Cumartesi Anneleri’den Soylu’ya: Sen anneliği bilemezsin

ZEYNEP KURAY

Cumartesi Anneleri'nin 700’üncü oturumuna yönelik polis saldırısına ilişkin, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Gözaltında kaybedilen yakınlarının aramaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Anneler, İşçileri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasına “Annelik başka bir şey Süleyman Soylu sen bunu bilemezsin” diye tepki gösterdi.

İHD’de gerçekleşen basın toplantısında “Kayıplarımız aramaktan vazgeçmeyeceğiz” pankartı ve kayıpların fotoğrafı asıldı. Cumartesi Anneleri Emine Ocak, Hanife Yıldız, İkbal Eren, Mikail Kırbayır, Hanım Tosun, Maside Ocak, Besma Tosun, Hüseyin Ocak, Ali Ocak, Halkların HDP milletvekilleri Garo Paylan, Ahmet Şık, Hüda Kaya, Oya Ersoy, CHP milletvekili Ali Şeker yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı.

"SOYLU’NUN AÇIKLAMASI DEVLETİN SUÇLARINI ÖRTMEYE DÖNÜK"

Cumartesi Anneleri adına açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri tarafından yapıldı. Cumartesi Anneleri'nin 700’üncü hafta etkinliğinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından keyfi olarak yasaklandığını vurgulaya Yoleri, yapılan müdahalenin anayasal haklarının gaspı olduğunu kaydetti. Saldırı sırasında 47 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Yoleri, “Cumartesi Anneleri ile dayanışmak için alana gelen insanlara polis şiddet uygulandı. Emine Ocak darp edildi, kayıp yakınları da dahil 47 Cumartesi İnsanı darp edilerek göz altına alındı” dedi. 700 haftadır süre bu mücadelenin bazı faillerin hesap vermesine yol açtığını hatırlatan Yoleri, “ Ancak yine de eylemi büyütmeye ihtiyaç var. Bu nedenle de 700’üncü haftaya destek vermek için çok sayıda kişi Galatasaray Lisesi’ne gelmiştir. Hepsine teşekkür ederiz. Bundan sonra da 701’inci eyleme de geleceklerini ve koruyacaklarından dolayı şimdiden teşekkür ederiz” diye konuştu. Cumartesi Anneleri'nin 700 haftadır sürdürdükleri eylemin barışçıl bir eylem olduğunun altını çizen Yoleri, Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamanın gerçekleri çarpıtmak, Cumartesi Anneleri’nin meşruiyetini karalamak ve devletin suçlarını örtmek amacı güttüğünü vurguladı. Bu açıklamanın aynı zamandı sürmekte olan gözaltında kayıp davalarına siyasi bir müdahale olduğuna dikkat çeken Yoleri, Soylu’ya Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmeyi hatırlattı. Yoleri, şöyle konuştu: “Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo anneye verilen söz üzerine kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunu hatırlatırız. Bu raporda 31 yıl boyunca Cemil Kırbayır için pencereden atladı kaçtı diyen devlet yetkililerinin yalan söylediği ve Cemil’in gözaltındayken öldürüldüğü ve kaybedildiği kabul edilmiş. Devlet 31 yıl sonra suçunu itiraf etmiştir.”

Soylu’nun Hasan Ocak hakkında söylediklerinin de gerçeklerin çarpıtılmasından ibaret olduğunun altını çizen Yoleri, “Burada kısaca; soruşturma dosyasında mevcut Adli Tıp Raporu, olay yeri inceleme raporu, kimlik araştırmasına ilişkin tutanaklar ile dosyadaki devlet tanığının son ifadesinde olayı hatırlamadığı yönündeki beyanını hatırlatırız” dedi.

"SOYLU SUÇ İŞLİYOR"

Açıklamanın ardından kayıp yakınları teker teker söz aldı. İlk sözü alan Maside Ocak Süleyman Soylu’nun gözaltında kayıpların simge ismi olan ağabeysi Hasan Ocak hakkında yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. “Hasan’ın gözaltında iken tanıkları vardı” hatırlatmasında bulunan Ocak, şöyle konuştu: “Bugün Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Hasan abimin davasında olduğu gibi pek çok davayı etkileyecek. Savcıların bu dosyaları kapatmasına yönelik bir müdahale olduğunu söylüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berfo Ana’ya verdiği bir söz vardı. Cemil Kırbayır’ın bulunması için halen dosyaları canlandırmadılar. Biz devlet yetkililerinden yasaları işletmesini isterdik. Biz, Süleyman Soylu’nun bizi tehdit etmesi yerine, Soylu’nun dosyaların takibi için savcılara seslenmesini ve yasaları işletmesini söylemesini isterdik. Bize paçoz diyeceğine, savcılara, ‘bu dosyaları sonuçlandır’ demesini isterdik. Bizim bitmeyen yasımız var. Bize tehditler savurmasını anlayamadık. Süleyman Soylu yaptığı açıklama ile suç işlemiştir, yalan beyanda bulunarak suç işlemiştir, mahkemelere müdahale ederek suç işlemiştir. Bu suçu asla cezasız kalmayacaktır.”

"BİZ İRADEMİZİ VE CESARETİMİZİ HAKLILIĞIMIZDAN ALIYORUZ"

1980 darbesinin hemen ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeysi Mikail Kırbayır, devletten davacı sıfatıyla bugün burada olduklarını vurguladı. “Suçlu devlettir” diyen Kırbayır, “Bizim canlarımızı yüreklerimizi alanlar, haksızlardır. Biz bunun için mücadele ediyoruz. Biz şunun ya da bunun müdahalesi altında hareket etmiyoruz. Biz irademizi ve cesaretimizi haklılığımızdan alıyoruz. Sen kaybetmişsin. Senden davacıyız. Sen bu meydandan bizi götüremezseniz. Senin görevin bizi oradan uzaklaştırmak değil, oraya gelip bizi dinlemektir” diye konuştu.

"BENİ BURAYA YÜREĞİM GETİRDİ"

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da, oğlunun akıbetinin açıklanması için 1996’da Ankara’ya gittiğinde Meral Akşener ve tüm devlet yetkililerin kendisini başından savdığını anlattı. Mücadeleye Murat’ın annesi olarak başladığı mücadeleyi bugün tüm kayıplarının annesi olarak sürdürdüğünü ifade eden Yıldız, “Ben buraya Murat’ın annesi olarak geldim ama baktım bir sürü Murat var. Ben onların da annesiyim” dedi. Kendisinin de Dolmabahçe Sarayı’nda Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmeyi de hatırlatan Yıldız, “Erdoğan bizim üzerimizden boy gösterdi. Süleyman Soylu da boy gösterdi. Beni buraya benim yüreğim getirdi. Ben evladımı devlete götürdüm şimdi devletten alamıyorum. Beni kimse kullanmıyor; beni buraya benim yüreğim getirdi. Biz sizden eşya istemiyoruz. Biz sizden canlarımızı istiyoruz” diye feryat etti.

"BİZİ GAZINIZLA, TÜFEĞİNİZLE SUSTURAMAZSINIZ"

25 Ağustos’un “kara cumartesi” olarak kayıtlara geçtiğini kaybeden gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, Soylu’ya şöyle tepki gösterdi: “Annelik istismar edilmiyor. Annelik aranıyor. Emine anne Hasan Ocak’ı çukurdan çıkardı. Hangi istismardan söz ediyorsunuz? Süleyman Soylu sen bunları bilmiyor musun? Anneleri meşrulaştırmıştı senin başındaki. Sen şimdi bizim anneliğimizi inkar ediyorsun. Bizi, sizin gazınız, tüfeğiniz susturamaz. Siz de haklısınız, kendi kendinizi mi yargılayacaksınız. Mehmet Ağar da sizin ortağınız. Bizi susturmaya gücünüz yetmez. Adalet arayışımız devam edecek. Annelik başka bir şey Süleyman Soylu sen bilmezsin.”

Cumartesi Anneleri son olarak 701 haftaki eylemde de Galatasaray Meydanı’nda olacaklarını vurgulayarak, “ Gözaltında kaybedilen yakılarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz” mesajını verdi.