Cumartesi Anneleri’nin eyleminde HDP'li Hüda Kaya darp edildi

ZEYNEP KURAY

Cumartesi Anneleri’nin 706 haftalık eyleminde yine polis şiddeti ve ablukası damgasını vurdu. Kitlenin toplandığı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binası önünü ablukaya alan polisler, bu keyfi engellemeye tepki gösteren HDP Milletvekili Hüda Kaya’yı darp etti. Tüm engellere, müdahale anonslarına ve baskılara rağmen kayıp yakınları, 26 Ekim 1992 tarihinde gözaltında kaybedilen Üniversite öğrencisi Ayhan Efeoğlu’nun akıbetini sordu.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin cezalandırması talebiyle 23 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri’nin 706 haftalık eylemi yine polis engeli ve şiddetine takıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, Oya Ersoy, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, İHD Eş Genel Başkanı ve İstanbul Baro başkan adayı avukat Eren Keskin, Hrant Dink’in oğlu Arat Dink’in katıldığı eylemde, kayıp yakınları polisin tüm saldırı tehditlerine rağmen bu haftalık basın açıklamasını okudu. İHD binasının bulunduğu Çukurçeşme Sokağını iki yönden ablukaya alan polis, Cumartesi Anneleri’nin bina önüne çıkmasıyla kitlenin etrafında sarması bir oldu.

EFEOĞLU’NUN ADALET İSTEYEN SESİYİZ

Polis aracından yapılan müdahale anonsları gölgesinde bu haftaki açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilenlerin simge ismi Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, ”706. Haftaki eylemde 2 yıl arayla iki evladı gözaltına alınarak kaybedilen ve failleri zamanaşımı zırhıyla korunan Feriye-Osman Efeoğlu'nun 26 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen küçük oğulları Ayhan Efeoğlu için adalet isteyen sesiyiz” diyerek sözlerine başladı. 26 Ekim 1992 tarihinde İstanbul ‘da gözaltında kaybedilen Ayhan Efeoğlu’nun akıbetini soran Ocak, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi olan Efeoğlu’nun Demokratik Üniversite mücadelesi nedeniyle defalarca gözaltına alındığını ve siyasi polis tarafından mimlendiğini belirtti.

Ocak, Efeoğlu’nun hikayesini şöyle anlattı:

“26 Ekim 1992 tarihinde Üniversite önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Onu devletin ilgili tüm kurumlarına soran ailesine gözaltında olmadığı cevabı verildi. Ayhan’dan bir daha haber alınmadı, soruşturma dosyası zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı.”

İNSANLIK SUÇLARINDA ZAMANAŞIMI OLMAZ!

Türkiye’de yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin son bulmasının önündeki en önemli engellin, faillerin sorumluların korunması ve cezasız kalması olduğunu vurgulayan Ocak, cezasızlığa yol açan faktörlerin başında ise "zamanaşımı” uygulaması geldiğine işaret etti. Gözaltına alıp zorla kaybetme ve öldürme fiillerinin açık bir şekilde insanlığa karşı suç olduğunu hatırlatan Ocak, “Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine göre insanlığa karşı işlenen suçlara zamanaşımı uygulanamaz. Bu yalın gerçeği yargı makamlarının öğrenmesi ve uygulaması bir zorunluluktur. Bu nedenle de söz konusu suçların zamanaşımına tabi kılınamayacağını belirten Birleşmiş Milletlerin "Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’si Türkiye tarafından hiçbir çekince koyulmadan derhal imzalanmalı ve onaylanmalıdır” dedi.

HÜDA KAYA DARP EDİLDİ

Açıklamanın ardından kayıp yakınlarını zorla binanın içine sokmak isteyen polis ile kitle arasında gerginlik yaşandı. Basın mensuplarını alandan zorla uzaklaştıran polisler, kitleyi kalkanlarla iteklemeye başladı. Bu keyfi engelle tepki gösteren HDP Milletvekili Hüda Kaya, bir polis amiri tarafından darp edildi. Kaya’ya yapılan bu müdahaleye HDP Milletvekilleri Garo Paylan ve Oya Ersoy tepki gösterdi.